Hep düşünmüşümdür bu ülkede komedyen olmak zor mu yoksa kolay mı diye. Kolay bir meslek gibi duruyor çünkü çok malzeme var. Kendinden lezzetli bir balık veya kırmızı et gibi ne kadar az işlem o kadar doğru sonuç verir (teşekkürler Mehmet Yalçınkaya). Ama diğer bir yandan da zor bir meslek. Çok fazla rakibiniz var. Ülke gündeminde zamanla komediye dönecek dramlar yaşanıyor ve belli bir süre sonra gülmeye başlıyorsunuz.
Sanırım, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) baktı ki adam gibi futbol oynanmıyor liglerde, stand-up işine girişelim dedi. Yoksa transfer döneminin sonuna doğru değişen yabancı oyuncu kuralının başka bir açıklaması olamaz. Eski kurala göre takımlar sahada sekiz yabancı, toplam da 14 yabancıyı kayıt ettirebiliyordu. Önceki TFF başkanı demişti ki, “Kademeli olarak düşüreceğiz”. Eyvallah…
TFF başkanı değişti, bir-iki homurtu çıktı kulüplerden. Şakkadanak yabancı sayısı arttı. Herkes şaşkın! Şu anki kuraldan da bahsetmek gerekiyor. Eğer bu satırları ünlü karikatürist Yiğit Özgür okuyorsa yabancı kuralındaki sayının matematiğini çoktan çizmeye başlamıştır. Naçizane anladığım kadarını yazayım.
14 yabancın var diyelim. Yedisine göz kırparken, iki tanesini çay içirmeye çıkar. Bu arada çaya da 500 bin TL altyapı fonu ver. Instagram üzerinden ödediğin hesabı paylaş. Aldın mı oradan etkileşimi. Yedisine göz kırpmıştın ya, kaldı sahada dört kişi. Kalanları, kaleci hariç 10 kişi ile çarp. 40 yapar. Yaşasın Aston Villa’da forma giyerkenki Jack Grealish! Böyle yabancı kuralı ancak böyle anlatılır. Zaten Süper Lig’in yeni açılan sosyal medya hesabı da anlatamadı.
Neyse biz konumuza dönelim. İşin aslı altyapı fonu oluşturmak. Daha önce bu fon, Fatih Terim’in Türkiye Futbol Direktörü olarak görev yaptığı 2017 yılında planlanmıştı. Lakin kulüplerimiz bu ücreti havuza ödemeyi reddetti. Eğer bu 500 bin gerçekten altyapı için harcanırsa güzel bir gelişme. Fakat en büyük problem şu; sezon başladı! Oyun oynanırken kural değişmez. Takımlar ona göre planlamasını yaptı. Oyuncularını kayıt ettirdi. Hatta kuralın açıklandığı 8 Ağustos tarihinden önce kulüpler eski kurala göre maça çıktı bile.
Yabancı kuralı ile yola çıkmak ülke futbolunda imkânsız. Sadece günü kurtaran planlarla yeşil sahada hayatta kalabiliyorsun. Hiç boşuna teknik direktörlerin üzerine “sportif direktör” falan getirmesinler. 2000’li yıllardan itibaren değişen, sahada bulunacak yabancı sayısına bakarsak; 2000’de 5, 2004/2005’te 6, 2014/2015’te 5, 2015/2016’da 14 (ikinci devre 16), 2021/2022’de 8’di. Lakin problem şurada, geçen yıl sekiz oyuncu sahada, altı oyuncu yedek olabilirken, bu yıl sekiz oyuncu sahada, altı oyuncu yedek, yedi oyuncu ise tribünde olup tescil ettirilebiliyor. Nerede kademeli düşecek yabancı oyuncu sayısı? Transfer döneminde sadece Türk pasaportu olan oyuncuların fiyatı haksız şekilde yükseldi ve ne zamanki takımların yerli oyuncu transferleri sona erdi, o noktada yabancı futbolcu tescil sayısında artışa gidildi.
Peki böyle dağınık ve plansız federasyona rağmen kulüpler şu ana kadar transfer döneminde görevlerini ne kadar yaptı? Fenerbahçe, yeni teknik direktörü Jorge Jesus ile Brezilya ve Portekiz’de ekmek bekleyenlere işveren oldu. Kim Min Jae’den gelen para ile potansiyeli yüksek ve aynı Koreli oyuncu gibi seviye atlatacak oyuncular yerine Joao Pedro gibi kendini ispatlamış ve/veya tek ortak noktaları Portekizce konuşabilen oyuncuları transfer etti. Galatasaray da Marcao’dan gelen parayı, (Torreira hariç) aynı ezeli rakibi gibi, kendini ispatlamış oyuncuların son kontratları olması için harcadı. Beşiktaş’ta ise durum daha vahim. Yönetim yetiştirdiği iki oyuncusunu, Avrupa futbolu için çerez parası diye nitelendirilecek şekilde kaybetti. Taraftarı anlamak zor. Herhangi bir iş kolunda nasıl ki yurtdışından teklif geldiğinde tıpış tıpış gidiyorsunuz, oyuncu da elbette kariyeri açısından en doğru hamleyi yapacaktır.
Sezen Aksu’nun şarkısında da dediği gibi;
Hey tanrım bana üç tane,
Üç de yetmez beş tane,
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Beş de yetmez yedi tane,
Ver, ver ,ver
Ben de verdiğin haklarla doldurayım 30’luk çakı gibi delikanlılarla kadromu(!)
