Organize suç örgütü lideri Sedat Peker, eski Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu ve kardeşi AKP Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu’nun, Marka Yatırım Holding’in sahibi Mine Tozlu Sineren’den sorunlarının çözümü için 12 milyon Türk Lirası rüşvet istediğini iddia etti. Peker ayrıca, Zehra Taşkesenlioğlu ve boşanma aşamasında olduğu eşi Ünsal Ban’a ait olduğu iddia edilen, gizli çekilmiş bir video da paylaştı. Zehra Taşkesenlioğlu, mahremiyetinin hiçe sayıldığını ve konuyla ilgili hukuki sürecin başlatıldığını söyledi.
Şarkıcı Gülşen, bir konseri sırasında sahnedeki sözlerinden dolayı “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçundan tutuklandı, ardından ev hapsi şartıyla tahliye edildi.
Berrin Sönmez, Feminist Bakış’ta bu hafta şarkıcı Gülşen’in yaşadıklarını ve Sedat Peker’in ortaya attığı yolsuzluk iddialarında adı geçen AKP Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu’nun durumunu ele aldı.
“Seçimi kazanmak için her yolu mübah gören Erdoğan, Büyük Taarruz’un 100. yıldönümünü seçim kampanyasına dönüştürdü. Bu yıl seçim yaklaştıkça kadınlara yönelik saldırıların artması gösteriyor ki kadın hakları, kadın kazanımları ve kadın örgütleri AKP’lilerin saldırısı altında olacak. Seçim yaklaştıkça kutuplaştırma politikasına çok daha fazla ağırlık verileceği muhakkak ve bu kutuplaştırmayı en kolay kadınlar üzerinden yürütmenin başarı getireceğine inanılıyor olabilir.
Gülşen bu kampanyada işlevsel bir figür olarak öne çıkarıldı. Hem kadınları baskılamak hem kutuplaşmayı pekiştirmek için elverişli bulundu. Gülşen’e yaşatılanlar devletin uyguladığı erk-ek şiddeti. Zehra Taşkesenlioğlu ise çeteleşen devletin çete içi hesaplaşma, çatışma sürecinde kurban seçilmiş gibi görünüyor. Usulsüzlük, yolsuzluk, rüşvet iddialarının ortasında evet, bir kadına yönelik şiddet var. En ağırı olarak isimlendirmesi kabul edilemez elbette. İhtiyaç duyduğunda çete savaşını gizlemek için erkek şiddetini öne çıkarmış olsa da görmezden gelinmez. Bu durum kadına yönelik erkek şiddetinin ve erkek şiddetinin devlet halinin vatanı, dini-imanı, ideolojisi olmaz ve toplumsal statü tanımaz demeyi gerektiriyor.”
