Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

YÖK’ün doktora bursiyeri anlattı: “Araştırma görevlisi istihdam etmek yerine bursiyer alıp düşük maliyete çalıştırıyorlar, mağdur olduk”

YÖK 100/2000 Doktora Projesi”, doktora öğrencilerinin asgari ücrete yakın bir ücretle doktora öğrenciliğini yürütürken aynı zamanda üniversitelerde akademik çalışma yürütmelerine olanak sağlıyor. Ancak üniversiteler, araştırma görevlisi istihdam etmek yerine proje kapsamındaki bursiyerleri YÖK “bursu” ile bedava çalıştırabiliyor. Medyascope’a konuşan proje kapsamındaki bir doktora öğrencisi “Araştırma görevlisi istihdam etmek yerine bursiyer alıp daha düşük maliyete çalıştırıyorlar, tam bir neoliberal politika” dedi.

“100/2000 Programı” Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından ülkenin ihtiyaçları ve gelişim alanları dikkate alınarak geleceğe yönelik etkin bir proje olarak başlatıldı. Bu program kapsamında akademi ve kamunun ihtiyaç duyduğu, ülkenin öncelikli alanlarına yönelik 100 alanda 2.000 doktoralı insan kaynağı yetiştirmek amaçlanıyor. Projeye kabul alan öğrenciler asgari ücrete yakın bir ücret alıyor.

“Doktorasını tamamlayan kimse kadro bulamıyor”

İsmini vermek istemeyen doktora öğrencisi, projeye neden başvurduğunu ve eğitimini tamamlayan arkadaşlarının kadro bulamama riskiyle karşılaştıklarını söyledi.

“Bu proje YÖK’ün ihtiyaç duyulan alanlarda öğretim üyesi yerleştirmek için açtığı bir proje. Kamuda ve özel sektörde ihtiyaçlarına göre 100 alanda 2 bin doktora öğrencisi yetiştireceklerdi. Ben de bu nedenle öncelikli alanlardan kendime uygun gördüğüm bir alana başvuru yapmak istedim. Çünkü diğer alanlarda doktora yapsam istihdam edilme sorunum olabilirdi. Hem de doktorayı burslu bir şekilde tamamlamak istiyordum. Çeşitli alanlarda pek çok arkadaşımız doktorasını tamamladı. Fakat hiçbiri kadro bulamıyor.”

“Bizi ‘bursiyerlik’ adı altında sigortasız çalıştırıyorlar”

Projenin başlangıcının olumlu olduğunu belirten doktora öğrencisi bu proje ile ülkenin ve uluslararası düzeyde uzmanlar yetiştirmenin amaçlandığını belirtti:

“Danışmanı olduğumuz hocadan bilgiler alıp, derslere katılıp daha sonrasında bu bursu kendi hayatımız için kullanmayı aslında düşünmüştük. Fakat doktora öğrencilerini istihdam etmek yerine bursiyerliği yöntem olarak kullandılar. Araştırma görevlisi istihdam etmek yerine bursiyer alıp daha düşük maliyete çalıştırıyorlar, tam bir neoliberal politika. Aynı zamanda burs alan arkadaşlar sadece 3 bin 800 lira alıyorlar. Burs en başta asgari ücretin üzerindeydi. Şimdi asgari ücretin altında kaldı. Ve bu bursiyerler sigortasız çalıştırılıyorlar. Bizi ‘bursiyerlik’ adı altında sigortasız çalıştırıyorlar ve bu anayasal bir suç.”

“Geçinemiyorum”

Proje kapsamındaki doktora öğrencilerinin güvencesiz çalıştıklarını ve geçinmekte zorlandıklarını vurgulayan doktora öğrencisi şöyle konuştu:

“Öncelikle güvencesiz çalışıyorsunuz, sonrasında ne olacağını bilmiyorsunuz. Aynı zamanda tezinizi bitirmek zorundasınız. Öncelikle burs alan arkadaşlarımıza ciddi bir iyileştirme yapılmasını talep ediyoruz. Diğer bir talebimiz de bizi öncelikli alanlarda mezun olduğumuz durumlara göre öğretim üyesi olarak veya işte doktoru araştırmacısı olarak veya kamuda ihtiyacı olan alanlarda istihdam edilmek istiyoruz. Çünkü örneğin benim mezun olduğum alanın dışarıda hiçbir karşılığı yok. Ben bu alanda bir sürü kitap okudum. Özel sektöre girmekten vazgeçtim. Benim özel sektöre giren arkadaşlarım şu an asgari ücretin üç-dört katı maaş alıyorlar. Fakat ben doktora yapmaya karar verdim, akademisyen olacağımı düşündüm. Şimdi dışarıdan ilanlara bakıyorum geçinmek zorundayım, kimseden geri dönüş alamıyorum.”

“Hem geçinmek hem de doktoramızı tamamlamak zorundayız”

YÖK Başkanı’na ulaşmaya çalışan doktora öğrencileri YÖK’ten hiçbir dönüş alamıyorlar:

“Doktora tezimiz devam ediyor. Ve bazı şeylerde ‘Hayır yapmıyorum’ dediğiniz zaman bu kadar emeğinizin çöpe gitme riski var çünkü her şey birkaç imzaya bakıyor. İlişkilerimizin çok iyi olduğu araştırma görevlileri vardı. Bizi eşit görüyorlar ve bizim için eşit ücret talep ediyorlardı. Ancak diğer yandan bize yukarıdan bakarak ‘Ayak işlerini yapıyorlar’ olarak görenler vardı. Bunlarla hep kendim karşılaştım. Örneğin sınavlara gözetmen olarak giriyorduk, bizim bursiyer olduğunuzu duydukları zaman aralarına mesafe koyuyorlardı. Bursiyerlere emir veren, daha üst görerek hiyerarşik ilişkiye direkt girdiğimiz kişilerle oluyordu. YÖK Başkanı’na, YÖK’e ulaşmaya çalışıyoruz ama hiçbir yanıt alamıyoruz. YÖK Başkanı değiştiği için bu programla ilgili görüşmeler oldu. Yani inanılmaz zor bir durumdayız. Hem doktoramızı tamamlamak zorundayız hem geçinmek zorundayız.

“Gelecek olan bursiyerlere tavsiye etmiyorum çünkü gelecek yok”

Maddi zorluk çeken doktora öğrencilerinin akademi ve ekonomik kaygı döngüsünden kurtulamadığını belirten öğrenci yeni öğrencilerin mağdur olmaması için bu bursa başvurmamaları gerektiğini söyledi:

“Gerçekten derin bir pişmanlık, derin bir üzüntü yaşıyorum. Destek almam lazım ama maddi imkânlarım da buna yeterli değil. Bu durumu ailemle bile paylaşamıyorum. Doktora yapıp bitirmeye yaklaşırken böyle bir durumla karşılaşmak gerçekten çok zor. Yeni gelecek bursiyerlere hiç tavsiye etmiyorum. Çünkü bir gelecek yok. Sadece nicel olarak doktora yapmış insan sayısını arttırıyorlar. Ülke diploma cennetine dönmüş. Doktorada da aynı politika izleniyor ve yeni insanların mağdur olmasını asla istemiyorum.”

“Umutlarla başlayan insanlar şimdi mağdurlar”

Medyascope’a konuşan doktora öğrencisi, mağdur olan öğrencilerden sadece biri. Binlerce “100/2000 Bursiyeri” büyük umutlarla başladıkları kariyerlerini mağdur bir şekilde sonlandırmak üzere:

“Kendimle boğuşuyorum ve kendimi bu girdaptan nasıl çıkarırım diye düşünüyorum. Tezimi bitirmeye çalışırken bir yandan da farklı sektörlere yönelmeye çalışıyorum. Bir yandan makale yazıyorum, bir yandan geçinmeye çalışıyorum. Evli olan arkadaşlarımız var. Burs geç yatınca mağdur oluyorlar. Kiramı ödeyemedim şeklinde çok fazla serzeniş duyuyorum. İnsanlar umutlarla buraya girdiler. Fakat şu an inanılmaz derecede mağdurlar.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.