Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Sinemacılar Mithat Alam Film Merkezi’ni anlattı: “Her şeyin yanında bir eğitim kurumu”

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atadığı Naci İnci’nin, üniversite kampüsünün içinde yer alan Mithat Alam Film Merkezi’nde (MAFM) çalışan Zeynep Ünal ve Elif Ergezen’in görevlerine sonlandırmasına tepki gösteren sinemacılar, MAFM’yi anlattı.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atadığı Naci İnci, Boğaziçi Üniversitesi’nin içinde bulunan MAFM’nin işleyişine de müdahale etmişti.

İnci, MAFM Genel Koordinatörü Zeynep Ünal ve proje etkinlikler yöneticisi Elif Ergezen’in görevini sonlandırarak kampüse girişlerini engellemişti.

İnci’nin bu tutumun ardından Türkiye’deki sinemacılar MAFM’yi anlattı.

Alper: “Benim kuşağımın sinemacılarının da yolunun kesiştiği önemli bir merkez”

Mithat Alam’ın desteğiyle 1991 yılında kurulan MAFM’yi anlatan yönetmen ve senarist Özcan Alper, Alam’ın film merkezini açmasıyla ilgili “Kendisi için değil de başkaları adına ve içindeki sinema sevgisiyle böyle bir yeri kurmuş olması kültürel olarak da ülkemizde karşılaşmadığımız bir durum ve elbette çok değerli” dedi.

Alper, birçok sinemacının yolunun MAFM’den geçtiğini, film merkezinin gelecek kuşaklar için yol gösterici olabileceğinin altını çizdi. Alper, MAFM’nin önemini şu sözlerle anlattı:

“Onun ötesinde Mithat Alam Film Merkezi, benim kuşağımın sinemacılarında da çok erken kaybettiğimiz Seyfi Teoman gibi isimlerin yanı sıra pek çok isim için yolunun kesiştiği, Boğaziçili olmasa da orada filmler izlemeye giden, söyleşilere katılan ben ve sonraki kuşaklar için de çok önemli. Ayrıca Türkiye için merkezin projelerinden Görsel Hafıza Projesi bence çok kıymetli. Özellikle arşiv yaratamayan toplumlar için başlı başına Merkez’in kendisi çok önemli zaten.”

MAFM’de çalışan Zeynep Ünal ve Elif Ergezen’in görevlerinin sonlandırılmasının normal olmadığını belirten Alper, “Bütün bu yanlış kararlardan geri dönülmesini ve Mithat Alam Film Merkezi’nin bağımsız ve özerk olarak çalışmalarını tekrar yürütebilmesini diliyorum” dedi.

Uçer: “Her şeyin yanında bir eğitim kurumu aynı zamanda”

MAFM’nin inşa ve kuruluş sürecini hatırladığını söyleyen oyuncu Selen Uçer, film merkezini şu sözlerle anlatıyor:

“Üniversitenin içinde çok geniş bir film arşivi eşşiz bir hazine gibiydi. Önce öğrenciler ve sonra herkes için müthiş bir film arşivi vardı. Merkez, Mithat Bey’in vizyonu ile yola çıkıp, Yamaç, Emin, Seyfi ile birlikte Türkiye sineması için müthiş bir oluşum, yenilikçi öncü bir merkez haline geldi. Dünyadaki önde gelen birçok üniversitenin bünyesinde olan oluşumlar gibi sanatının kalesi oldu. Sektörün her kesiminden en değerli insanları ağırladı. Festivallere, film gösterimlerine ev sahipliği yaptı.”

MAFM’nin her şeyin yanında bir de eğitim kurumu olduğuna dikkat çeken Uçer, film merkezine müdahale edilmesiyle ilgili, “Şu anda gelinen nokta çok üzücü. 20 yılda oluşan sistemin en kısa zamanda geri gelmesi gerektiğini düşünüyorum aksi halde Türkiye sinemasına sekte vurulmuş olacak. Umarım yapılan hatanın derhal farkına varılır” dedi.

Tunç: “Kültürün bizzat kendisine düşman bir yönetimle karşı karşıyayız”

MAFM’nin önemini anlatan ve film merkezinde son dönemlerde yaşananlara değinen yazar ve senarist Ayfer Tunç da şunları söyledi:

“Mithat Alam Film Merkezi’nde yaşananları görünce, kültür hayatının bir ülkenin en değerli hazinesi olduğunu bilmeyen, bilmek istemeyen ya da kültür hazinesine veya kültürün bizzat kendisine düşman bir yönetim anlayışıyla karşı karşıya olduğumuzu söylemekten başka açıklama bulamıyorum. Çünkü kötü niyetli veya aşırı kara cahil olmayan bir yönetim Türkiye sinemasının yüzünü ağartan Nuri Bilge Ceylan gibi, Emin Alper gibi, Pelin Esmer gibi, Seyfi Teoman, Derviş Zaim, Cenk Ertürk, Çağıl Bocut gibi yönetmenlerin beslenme kaynağının MAFM olduğunu bilirdi.”

MAFM’nin bir sinema üretim merkezi olduğuna dikkat çeken Tunç, arşiv niteliğindeki bu kurumun “pamuklara sarılarak” korunması gerektiğini söyledi. Tunç, Türkiye’de sinemaya ve sanata artan müdahalelerin olduğu ortamda MAFM gibi kurumlara yönelik ağır bir nefretin var olduğunun altını çizdi.

Tunç, MAFM’ye gerçekleştirilen müdahaleler hakkında fikirlerini şu sözlerle dile getirdi:

“Nefretin ve kötülüğün faturası çok ağırdır. En büyük benim diyenlerin bile taşıyamayacağı kadar ağır. Bir gün kültür açısından da bile isteye çoraklaştırılmış ülkemizle baş başa kaldığımızda silkinip bizi kalkındıranlar yine kültüre emek vermiş, ileriye bakan kişiler olacak. Yine onlar MAFM’ni ve umut veren diğer kurumları yeniden işler hale getirecekler.”

Çağıl Bocut: “Böyle değerler, bir ülkenin rakamlarla ya da istatistikle ölçülemeyen milli hazineleridir”

Yönetmen Çağıl Bocut ise “Bu merkez yıllardır özenle gerçekleştirdiği etkinlikler sayesinde hâlâ geleceğin pek çok sanatçısına ilham vermeye devam ediyor” dedi. MAFM gibi değerlerin rakamlarla ölçülemeyecek milli hazineler olduğunu sözlerine ekleyen Bocut, MAFM’yi şu sözlerle anlattı:

“Mithat Alam’ın hayalini kurduğu bu vizyoner oluşum onu yaşatan bireylerle yıllar içerisinde daha da kuvvetlendi. Yaklaşık 20 yıl önce tanıştığım insanların hâlâ aynı azim, özveri ve tutkuyla işlerini yaptığını görmek kadar kıymetli bir şey olamaz diye düşünüyorum.”

MAFM gibi kurumların devlet tarafından desteklenmesi gerektiğinin altını çizen Bocut, şimdi görülen sürecin tam tersi olduğunu belirterek şunları söyledi:

“MAFM’de yıllardır çalışan dostlarımızın işlerine bir açıklama yapılmaksızın son veriliyor. Konuyla ilgili sadece yorum yapsanız dahi üniversiteye girişiniz yasaklanıyor. Üniversiteler eleştirel düşünme yeteneğini öğrencilere kazandırmak ile sorumlu kurumlar olması gerekirken bu yapılanlar çok ama çok üzücü… Türkiye sinemasına değerli katkılar veren MAFM’nin ve dostlarımın başına gelenleri hazmedemiyor ve kınıyorum.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.