AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 22 Ekim’de katıldığı bir toplantıda LGBTİ+’ları hedef alarak “‘LGBT’ diyorlar, güçlü bir ailede LGBT diye bir şey olabilir mi? AK Parti’nin böyle bir derdi yok” dedi. LGBTİ+ çocukları ve yakınları bulunan ailelerse yapılan bu açıklama üzerine bütün siyasi partilere seslenerek, “Çağırın, anlatalım” dediler. Ankara Gökkuşağı Aileleri Derneği’nden (GALADER) Atilla Dirim ile Erdoğan’ın son çıkışını, iktidarın LGBTİ+’ları hedef göstermesini ve yeni anayasa tartışmalarını konuştuk.
İktidar LGBTİ+’ları gündemine almaya devam ediyor. Malatya’da 22 Ekim’de Sivil Toplum Kuruluşları ve Sektör Temsilcileri Buluşması’na katılan AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasında “Aile kurumunu daha da güçlendirelim. ‘LGBT’ diyorlar. Güçlü ailede LGBT diye bir şey olabilir mi? Olamaz. Hangi siyasi partiler bunlarla iş tutuyor biliyorsunuz. AK Parti’nin böyle bir derdi yok” dedi.
Erdoğan 7 Ekim’de Prag dönüşünde de “Aile kavramı bizim olmazsa olmazımız zaten. Çünkü güçlü bir millet, güçlü aileden olur. Şimdi bizim bunun çalışmasını da yapmamız lazım. Çünkü son zamanlarda topluma LGBT’yi soktular. LGBT’yle birlikte de bizim aile yapımızı bunlar dejenere etmenin gayreti içerisine girdiler. Öyleyse biz olması gereken ne ise onu yapacağız. Biz kimlerin LGBT’ci olduğunu biliyoruz zaten” demişti.
Hedef göstermelerin toplumdaki karşılığı: Nefret yürüyüşleri
Bütün bu hedef göstermeler toplumda da karşılık buldu. İstanbul-Saraçhane’de düzenlenen, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) katılım çağrısı yaptığı LGBTİ+’ları hedef alan “Büyük Aile Buluşması”nın üzerinden yaklaşık bir ay geçmeden ikinci bir nefret yürüyüşü 22 Ekim’de Konya’da düzenlendi. Kaos GL’nin haberine göre “LGBT Dayatmasına Karşı Büyük Aile Yürüyüşü” mottosuyla yapılan yürüyüşe AKP’li Büyükşehir Belediye Başkanı ve AKP Konya Milletvekili de katıldı.
Okuyun: LGBTİ+ karşıtı “Büyük Aile Buluşması” Saraçhane’de yapıldı
Erdoğan’ın son “LGBTİ+” ve “aile” çıkışının üstüne LGBTİ+ çocukları ve yakınları olan aileler, siyasi partilere “Çağırın anlatalım” diyerek seslendiler. Çağrıda imzası bulunan dernekler ve aile grupları şöyle:
Akdeniz Antalya Aile Grubu, Denizli LGBTİ+ Aileleri Grubu, Ankara Aileleri Derneği (GALADER), İzmir LGBTİ+ Aileleri Grubu, LGBTİ+ Aileleri ve Yakınları Derneği (LİSTAG).
İzleyin: İstanbul’un ortasında LGBTİ+ karşıtı nefret mitingi
“Evladımızı, evlatlarımızı rahat bıraksınlar”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Erdoğan’ın “güçlü aile” tanımını sorduğumuz GALADER’den Atilla Dirim, “Erdoğan’ın güçlü aile tanımından ne anladığını bilmiyorum. Benim için güçlü aile, sevgi dolu bir ailedir. Eşitlik ve demokrasi içinde bir araya gelmiş bireylerin oluşturduğu bir ailedir. Böyle bir aile için evlatlarının varoluşu elbette sorun olamaz. Yani, nasıl siyah saç, siyah göz bir sorun değilse LGBTİ+ olmak da sorun değil. Sevgi dolu bir ailede, cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim sorun olmaz, çünkü amaç evlatların mutluluğudur” dedi.
Bir LGBTİ+ babası olarak Erdoğan’ın açıklamalarının kendisini endişelendirdiğini ve üzdüğünü söyleyen Dirim, “Endişelendiriyor, çünkü sanki bizde bir tuhaflık varmış gibi hedef gösteriliyoruz. Biz ‘güçsüz’ aile miyiz yani? Bu ne demek? Biz de herkes gibi günlük hayatını idame ettirmeye çalışan insanlarız. Eksiğimiz veya fazlamız yok. Yarın ‘güçsüz’ aile olduğumuz iddiasıyla cezalandırılacak mıyız? Üzüyor, çünkü evladımız yine hedef gösteriliyor. Neredeyse ‘aile kurumuna zarar vermek için şuradan şuradan emir aldı’ diyecekler. Evladımızı, evlatlarımızı rahat bıraksınlar” diye devam etti.
“Derdimizi herkes duysun istiyorum“
Devlet yönetiminin zirvesinde yer alan isimler tarafından evlatlarının saçma şeylerle itham edildiğini söyleyen Dirim, şöyle devam etti:
“Şu anda güç sahibiler ve bize zarar verebilecek konumdalar. Bir baba olarak bu elbette beni endişelendiriyor. Bazen bu konuda size olduğu gibi bir şeyler söylediğimde ya da sosyal medyada bir şeyler yazdığımda beni uyaranlar oluyor, böyle yapma diyenler oluyor. Ama ben derdimizi herkes duysun istiyorum. Susup sinmekle ne tehdit yok oluyor, ne de endişelerimiz.“
Anayasa tartışmasına “aile” kavramının ve “LGBTİ+”ların dahil edilmesini değerlendiren Dirim, “LGBTİ+’ları bu işin bir yerine sıkıştırmak, bakışları ilgisiz bir yere çevirmekten başka bir şey değil. ‘Hedef saptırma’ denilen şey, tam olarak bu olmalı. Gerçekten de ailenin durumu iyi değil ama bence bunun cinsiyetler arası eşitsizlikle, erkek egemen toplum yapısıyla, ekonomik sıkıntılarla, kadınların canına tak etmesiyle ilgisi var. Türkiye’de kadın cinayetlerinin, aile içi şiddetin, çocuk istismarının, emek sömürüsünün çok ciddi boyutlara ulaşmış olduğunu görüyoruz” dedi.
“Doğrusunu bir de biz anlatalım, bir de bizden duysunlar istedik“
Evlatlarının ne yanlış ne de yalnız olduklarını anlatmak istediklerini söyleyen Dirim, şöyle devam etti:
“LGBTİ+ olmanın doğal bir şey olduğunu, bunun emir komutayla, özentiyle, şununla bununla gerçekleşecek bir şey olmadığını, yok ‘Batı’nın oyunu, emperyalizmin bilmem nesi…’ gibi, ‘Aileyi bozacaklar’ gibi ithamların yersiz ve yanlış olduğunu, hem ebeveynler olarak bizleri hem de evlatlarımızı haksız yere töhmet altında bıraktığını anlatmak istiyoruz. Topluma biz aileler ve evlatlarımız hakkında yalan yanlış bu kadar şey anlatılırken, doğrusunu bir de biz anlatalım, bir de bizden duysunlar istedik. Meclis’in temsiliyet bakımından iyi bir yer olduğunu düşünüyoruz.”
Siyasi partilere yaptıkları çağrı üzerine şu ana kadar sadece Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) kendileriyle iletişime geçtiğini belirten Dirim “Ancak henüz umudumuzu kesmedik, diğer partilerin de bizimle temas kurmalarını bekliyoruz” diye konuştu.
Çağrıyı okumak için tıklayınız.
