Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

AKP’nin sözleşmeli personele 3+1 formülü belediye şirket işçilerini kapsamıyor

AKP’nin duyurduğu sözleşmeli memurların kadrolu istihdama geçeceği 3+1 formülü belediye şirket işçilerini kapsamıyor. DİSK Genel-İş Toplu İş Sözleşmesi Daire Müdürü Engin Sezgin, belediye şirketlerinde çalışan işçilerin durumunu Medyascope’a anlattı. İşçilerin kadro ve kadrolu işçilere tanınan 52 günlük ikramiye hakkını talep ettiklerini söyleyen Sezgin, “Her iki talep açısından da belediye şirketlerinde çalışan işçiler için bir hayal kırıklığı” dedi.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 28 Kasım’daki kabine toplantısının ardından kamudaki sözleşmeli memurların kadroya geçirilmesine yönelik düzenlemeye ilişkin açıklama yaptı. Kamu kurumlarında çalışan 424 bin sözleşmeli memurun kadroya geçebileceğini söyleyen Erdoğan, “Mahalli idareler dahil olmak üzere sözleşmelilerin kadroya geçişinde, üç yıl bu statüde çalışmış olma şartı aranacaktır. Ayrıca bir yıl da aday memurluk süresi olacaktır. Sözleşmeliden kadroya geçiş 3+1 yıllık bir süre sonunda gerçekleşecektir” diye konuştu.

HABER: Sözleşmeliye 3+1 formülü | Prof. Dr. Konukman: “Ne oldu da bunu şimdi keşfettiniz?

Erdoğan’ın kadro müjdelediği sözleşmeli memurlara, belediye işçileri dahil edilmedi. Medyascope’a konuşan DİSK Genel-İş Toplu İş Sözleşmesi Daire Müdürü Engin Sezgin, memur statüsünde olup, sözleşmeli istihdama tabi olan çalışanların kadroya geçirilmesinin düzenlendiğini söyledi. 

“Belediyelerin, kadrolu işçileri ve belediye şirket işçileri var”

Sezgin, 24 Aralık 2017’de yayımlanan 696 sayılı KHK ile taşerondan kadrolu istihdama geçişlerin düzenlendiğini, o zaman kapsam dışında bırakılan bazı grupların Erdoğan’ın 3+1 formülüyle kadroya alınabileceğini ancak belediye şirket işçileriyle ilgili bir çalışmanın dile getirilmediğini belirtti. Sezgin, belediyelerdeki istihdam durumunu şöyle anlattı:

Belediyelerin kadrolu işçisi diye tarif edilen, sürekli işçileri var. Bir de belediye şirket işçileri var. Bizim sendika olarak uzun süredir talep ettiğimiz kadro da, bu belediye şirketlerinde çalışan işçilerin de, belediyedeki kadrolu işçi statüsüne getirilmesine yönelik. Bunu iki yıldır dile getiriyoruz, bununla ilgili yasa teklifleri de verildi. Dün tekrar Meclis gruplarına ziyaretler yapıldı.

“Taşeron düzenlemesinde işçiler belediye şirketlerine aktarıldı”

Kadrolu belediye işçilerinin işvereninin belediye olduğunu söyleyen Sezgin, belediye şirketleriyle farkını “Yine ilgili belediyenin kurduğu, sermayesinin yarısından fazlası belediyeye ait olan şirketler. 2017’deki taşerondan geçiş düzenlemesinde, işçiler bu belediye şirketlerine aktarılmıştı, kamudaki taşeronlar ise doğrudan ilgili bakanlıklara, kurumlara aktarılmıştı” diyerek açıkladı. Sezgin, sadece belediyelerde böyle bir ayrım uygulandığına dikkat çekti.

“Farklı ihale biçimleriyle kamuda taşeron ilişkisi devam ediyor”

696 sayılı KHK ile yapılan düzenlemenin “Taşeron sistemi kaldırıldı” diye duyurulduğunu hatırlatan Sezgin, “Kamudaki taşeronlar, kadrolu istihdama geçtiği anda, 52 günlük ilave tediye denen devlet ikramiyesinden yararlanabildiler. Belediye şirketleri ise ilave tediye ödemesinin verilmeyeceğine dair kararları olduğu için, belediye şirket işçisi olanlar 52 günlük ikramiyeyi alamadı” diye konuştu. Sezgin, ihale biçimlerinin farklı türleriyle kamuda taşeron ilişkisi olduğunu söyledi. Açıklandığı kadarıyla, 3+1 formülünde de kamuda alt-işveren ilişkisinin hiçbir şekilde kurulmayacağına dair bir düzenleme olmadığını söyledi. 

“Kadro ve 52 günlük ikramiye talebi öne çıktı”

Belediye şirket işçilerinin iki talebinin öne çıktığını ancak açıklanan 3+1 formülüyle bu taleplerin karşılanmadığını belirten Sezgin, şunları söyledi:

Birincisi kadro talebi. Olmuyorsa, belediye şirketlerinin de KİT’lerle aynı statüde olması, kamu şirketi olduğunun tescillenmesi şeklinde, ikili bir talep dile geldi hep. Ne kadroya ilişkin, ne de belediye şirketlerinin de kamu şirketi olup ilave tediye alacağına dair bir düzenleme var. Her iki talep açısından da belediye şirketlerinde çalışan işçiler için bir hayal kırıklığı diyebilirim.

“Zorunlu emeklilik 

Taşerondan kadroya geçiş için KHK düzenlemesiyle beraber, ayrımcı bir düzenleme daha geldiğini söyleyen Sezgin, zorunlu olarak emekliliğe sevk edilme sorununa dikkat çekti. Diğer hiçbir çalışma biçiminde zorunlu emeklilik uygulaması olmadığını ve emekliliğin çalışanın kendi isteğine bağlı olduğunu vurgulayan Sezgin, şöyle konuştu:

Sadece 2018’deki KHK ile merkezi idaredeki hem yerel yönetimlerde çalışan işçiler emekli olmaya hak kazandığı an itibariyle işverenler tarafından emekliliğe sevk ediliyor, bir anlamıyla işten çıkarılıyor. EYT’nin de çıkacağı konuşulurken, 750 bin işçinin yüzde 25’inin zorunlu olarak emekliliğe sevk edilmesi gibi bir sorun var. Bu işçiler sendikalı çalışmaya yeni başladılar, üç-dört yıldır sendikal haklardan yararlanıyorlar. Ondan önce taşeronlar da asgari ücretle çalışıyorlardı. Zorunlu olarak emekliliğe sevk edildiklerinde ciddi bir gelir kaybıyla karşı karşıya kalacaklar.

HABER: AKP’nin EYT hesabı ve riskleri | Prof. Dr. Aziz Çelik: “EYT’lilerin önemli bir bölümü yoksul emekli haline gelecek”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.