Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Türkiye’de üç milyona yakın bekar anne var | Bekar Anneler Topluluğu “Birlikte güçleneceğiz” sloganıyla yola çıktı

Bekar Anneler Topluluğu, Serap Yelkenci’nin kendi sosyal medya hesabından paylaştığı bir video ile yola çıktı. 8 Ekim’de paylaştığı videonun ardından 50 kişi bu topluluğa katıldı. Şimdi ise topluluğun bine yakın üyesi var. “Birlikte güçleneceğiz” sloganıyla yola çıkan bu topluluğun asıl amacı bekar annelere ulaşmak, o yolda yalnız olmadıklarını anlatmak; ekonomik, hukuki ve psikolojik destek vermek. Türkiye’de üç milyon bekar anne var. Bu kadınların yalnız olmadıklarını hissettirmek için kurulan bu topluluğun her alanında çalışan kadınlar bekar anne. Bekar Anneler Topluluğu’nun ilk atölyesi 8 Aralık’ta yapılacak. Atölye öncesi topluluğu, topluluğun amacını, bekar annenin ne demek olduğunu topluluğun kurucusu Serap Yelkenci ve Bekar Anne Topluluğu’nun Yönetim Kurulu Üyesi Elif Türk anlattı. 

Açıklama: Serap Yelkenci ve Elif Türk

Bekar Anneler topluluğu nasıl ve hangi amaçla kuruldu?

Serap Yelkenci: Bu röportaj bizim sesimizin çıktığı yer ilk yer. Bekar anneler olarak hepimiz aslında benzer süreçlerden geçiyoruz ve o süreçlerde yalnızız. Aslında yalnız olmamız belki de bize kendi yolculuğumuzda neye ihtiyacımız olduğunu fark ettiriyor. Bekar anne ile normal bir anne ya da normal bir insan arasında çok büyük bir yolculuk farkı var. Aslında ben de o süreçlerden geçerken çok yalnız hissettim kendimi. Ve keşke dedim, “Bu süreçleri daha önce yaşamış insanlara bir danışsam, daha kolay atlatabilecek tavsiyeler dinlesem.” Bu ihtiyacı kendi boşanma sürecimde (2019) hissetmiştim. 

O gün bir niyetim vardı: Bir gün ayaklarımın üzerine bastığımda, psikolojik olarak hazır olduğumda kendi aradığım şey bir başkasının arayışına da yardımcı olacaktı. 2022’de bu niyetle “Acaba bunun zamanı şimdi mi, bunu yapabilir miyiz?” dedim ve bir video çektim. Bunu kendi sosyal medya hesabımda paylaştım. Fakat o videoyu paylaşırken de bir form ve internet sitesini koydum. O gün video ve içindeki linke 50 kişi kaydoldu. O gün anladım ki bu topluluk gerçekten çok büyük bir ihtiyaçmış. Bunun sorumluluğuyla ertesi güne başladım. 

Toplantı ve video tarihiniz arasında ne kadar süre vardı?

Serap Yelkenci: 8 Ekim’de videoyu kendi sosyal medya hesabımdan paylaştım, toplantıyı da 11 Ekim’de yaptık. Toplantıyı çevrimiçi yaptık ve çok kalabalıktı, 50’den fazla kişi vardı. Herkes kendini tanıttı. O gün herkes şunu söyledi: Yalnız değilmişiz. O gün anladım ki bu niyet değil, bu bir iş. Bu bir sorumluluk ve bunu artık ayakları yere basar bir şekilde bir şey yapmak yükümlülüğündeyim. İki kere salı günleri toplantı yaptık. 

O yaptığımız toplantılarda şunu gördük: Kimilerinin desteğe ihtiyacı var, kimileri destek verebilmek istiyor. Yani iki profil oluştu. Biz destek verebilecekler ile yönetim kurulu yaptık. Herkesi tek tek dinledik, çok acayip hikâyeler var. İngiltere’den, Amerika’dan kayıtlar aldık. Orada bir de gurbet yalnızlığı var. Onlar bizlerden biraz daha farklı yalnızlık yaşıyor, zorluklarla mücadele yaşıyorlar. Bir WhatsApp grubunun olması, bir ekranda o kadar insanı görmek bile aslında birçoğumuza destek oldu. Bununla tabii ki yetinmeyecektik ve yönetim kurulu oluşturmaya karar verdik. Bunun bir platform, bir topluluktan daha çok profesyonel daha kurumsal bir yapıya dönüşmesi için planlar yaptık. Aslında ayakları yere basar bir formata şu anda oturttuk. 

“Kadının gücünü birleştirdik”

Elif Hanım sizin bu toplulukla yolunuz nasıl kesişti?   

Elif Türk: İlk toplantıda yollarımız kesişti. O toplantıda son konuşan kişi bendim. İlk başta neler yapabileceğimizi WhatsApp grubumuzda konuşmaya başladık. Serap’ın da dediği gibi bir grup yapmak için uğraşıyor, bir grup da destek bekliyor. İlk aşamada bu ayrımı yaptıktan sonra destek olabilecekleri, yardım edebilecekleri ayırdık. Çünkü onlarla işe başlamamız ve ateşi körüklememiz gerekiyordu. Ondan sonra zaten yönetim kurulumuz oluştu. Yönetim kurulumuzda yedi kadın var. Bu yedi kadın öyle güzel bir sinerji oluşturdular ki her biri kendi uzmanlık alanında çalışıyor. Bu yönetim kurulunu da 29 Kasım’da oluşturduk.

Sosyal medya ile ayrı grup, internet sitemizle ayrı grup, atölyelerle ayrı bir grup ilgileniyor. Yani kendi içimizde kadının gücünü sonunda birleştirdik. WhatsApp’ı asla kapatmadık. Çünkü WhatsApp bizim bir dertleşme platformumuz. Orada kadınlar birbirleriyle dertleşiyorlar, sorunlarını anlatıyorlar. Bazen biz kendi dertlerimizi anlatıyoruz. Hem biz çok iç içeyiz hem de birbirimizden besleniyoruz. Bu çok önemli. Yani aslında WhatsApp’a girdiğinizde asla bir ast-üst ilişkisi yok. Bizim kendi aramızda da böyle bir şey yok. 

Biraz önce saydığınız tüm birimlerde de bekar anneler çalışıyor değil mi?

Elif Türk: Kesinlikle. Herkes kendi uzmanlık alanında çalışıyor ve herkes birbirinin yaptığı işe de saygı duyuyor. Bekar anneler çok iyi bilirler ki toplumumuzda bekar anneler, saygı duyulması gerekmeyen bir insanmış gibi de nitelendirilebiliyor.“Sen ne anlarsın ki? Kadınsın sonuçta” diye bir şey yok. Çünkü biz hepimiz kadınız ve hepimiz eşitiz. Herkes birbirinin hangi işi yaptığını, hangi işi yapamadığını çok iyi biliyor ve yapamadığı işte de diğerine destek oluyor.

“Türkiye’de üç milyona yakın bekar anne var”

Şimdi kaç kişilik bir topluluktan bahsediyoruz ve Türkiye’de kaç bekar anne var?

Elif Türk: Şu anda üye sayımız bin kişiye yaklaştı. Hatta siz bu röportajı yayınladığınızda muhtemelen geçmiş olacağız. Hızla topluluğumuza yeni kadınları katıyoruz ve katmaya da devam edeceğiz. Türkiye’de bekar anne sayısı da üç milyona yakın. Bu çok ciddi bir rakam. 

Bekar anneler bu topluluğa nasıl katılabiliyor ve nasıl yararlanabiliyor?

Elif Türk: Bir kere ilk olarak biz biliyoruz ki bekar anneler çok yalnız. Bekar annelerin erişebileceği bilgi kaynağı ve bilgi miktarı da çok az. Yani kişiye özel, bekar anneye özel bilgi paylaşımı neredeyse yok denilecek kadar az. Yani bizim toplumumuzda bir derdi olan diğer insanın derdinden anlıyor. Zaten biz de bu gayeyle birleştik. Biz de çok büyük bir topluluğuz. Bu nedenle bekar annelere özel bilgiler sunup onları eksik alanlarda destekleyerek aslında ekonomik açıdan var olamayanları ekonomik açıdan var etmeye, duygusal açıdan zorluk yaşayanları duygusal açıdan küllerinden doğmasını sağlamaya çalışan bir grubuz. Psikolojik anlamda, hukuksal anlamda atölyeler yapmaya başladık.

Peki bir bekar anne bu topluluğa neden katılmalı?

Serap Yelkenci: Üç başlık söyleyebiliriz bu noktada: Ekonomik, sosyalleşme, özelleşmiş bilgi. Çünkü hane reisi artık tek kişiye düşüyor. Yani normal bir hanede iki kişiyken burada tek kişi hane reisi. Kadının çok ciddi bir ekonomik geliri olması lazım ki çocuğuyla birlikte ayakta kalabilsin. Dolayısıyla ekonomik, sosyal ve özelleşmiş bilgi diye aslında bunları topluyoruz. Bizim bunların hepsini toparlayacağımız bir proje üzerinde çalışıyoruz. 21 Mart 2023’te de lansmanını yapacağız. O zamana kadar bu işi el yordamıyla, dayanışmayla çözüyoruz.

21 Mart 2023’te yapacağız lansmanın içeriği ne?

Serap Yelkenci: Şu an atölye çalışmalarımızla aslında etkinlikler yapmaya başladık. Fakat asıl büyük ve üzerinde çalıştığımız konu 21 Mart. O tarihte bir lansman yapacağız ve 21 Mart’a kadar ne kadar ön kayıt toplarsak aslında o lansmanı o kadar kişiye ulaştırabiliriz. 21 Mart lansmanı bizim için çok önemli. Mutlaka ön kayıt bıraksınlar ki lansman duyurusunu o kadınlara ulaştırabilelim. 

8 Aralık’ta bir atölye düzenleyeceksiniz. Nasıl bir atölye olacak, neler amaçlanıyor?

Elif Türk:  8 Aralık’ta yalnız olmadığımızı göstereceğiz. 

Serap Yelkenci: Zaten bizi bir araya getiren duygu o yalnızlık duygusu. Çünkü biz toplum tarafından aslında fark edilmeyen ötekileştirilmiş bir grubuz. Bunu niye söylüyorum? Çünkü çocuklar da dahil olmak üzere biz toplumdan farklı bir kitleyiz ve bu ötekileştirmeden dolayı aslında çok ciddi bir yalnızlık içerisindeyiz. Atölyemizde aslında bizi buluşturan ilk duygu olan “Yalnız değilsin” duyurusuyla yapmak istedik. Biz o yalnızlık duygusunu çok yaşadık. Toplum tarafından eleştirildik, anlaşılamadık, ötekileştirildik. Kimimiz şımarık ilan edildi. Ancak kendimizi doğru bir şekilde bir türlü ifade edemedik. Kendi ailemiz, arkadaşlarımız bizi anlamadı. Tüm bunları yaşarken tek başımıza olmadığımızı, bizimle aynı duyguyu yaşayan birçok kadın olduğunu biliyorduk. Bu atölye aslında bir öyküden esinlenerek oluşturulmuş bir atölye. Yönetim Kurulu Üyelerimizden Esra Boz bize “Kurtlarla Koşan Kadınlar”  kitabı üzerinden bir açılım yapacak. Biz, yalnız olmadığımız duygusunu bu atölye sayesinde yaşamak ve yaşatmak istiyoruz.  

Bekar anneler size nasıl ulaşabiliyor? 

Yani yapacakları en temel şey bekaranneler.org sitesine girip, oradan üye olmak. Üye olduktan sonra zaten biz onları bütün mecralara davet ediyoruz. Ondan sonra kendilerini WhatsApp, Instagram ve Twitter hesaplarımıza alıyoruz.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.