Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

“Belçika’nın en büyük davası” bugün başladı | Saldırıda hayatını kaybedenlerin yakınları anlatıyor: “Yasal sürecin bende yeniden uyandıracağı şeyden korkuyorum”

Belçika’nın başkenti Brüksel’de 22 Mart 2016’da meydana gelen, 32 kişinin yaşamını yitirdiği ve 300’den fazla kişinin yaralandığı terör saldırılarının zanlıları, altı yıl sonra ilk kez mahkeme önüne çıkıyor.

Belçika’nın en büyük davası olarak bilinen, 2016’da başkent Brüksel’de 32 kişinin ölümüne ve 300’den fazla kişinin yaralanmasına sebep olan ve IŞİD’in üstlendiği bombalı saldırının davası bugün başladı. Dokuz sanık, terör bağlamında birden fazla cinayet ve cinayete teşebbüsle yargılanıyor. Suriye’de IŞİD saflarında savaşırken öldüğü tahmin edilen 10. sanık Oussama Attar ise gıyaben yargılanacak.

Yargılanan sanıklar arasında havaalanına iki intihar bombacısı ile gittiği ancak patlayıcı çantasını patlatmadan kaçtığı söylenen Mohamed Abrini ve Brüksel metrosunda ikinci bir bombacı olmayı planlamakla suçlanan İsveç uyruklu Osama Krayem de yer alıyor. Paris davasının baş zanlısı Salah Abdeslam da sanıklar arasında bulunuyor.

 “Yasal sürecin bende yeniden uyandıracağı şeyden korkuyorum”

34 yaşındaki öğretmen Loubna Lafquiri, 22 Mart 2016 sabahı Brüksel metrosunda öldürüldü. Kendisini, 10 yaşının altındaki annesiz üç çocukla yalnız bulan Mohamed El Bachiri, Loubna’yı “O bir melekti, güzeldi ve her zaman gülümsüyordu. O, olağanüstü bir anneydi ve eşti” diyerek hatırlıyor.

Mohamed, duruşmanın yaşadıklarını kendisine tekrardan hatırlatacağından korkuyor:

“Enerjime gerçekten ihtiyacı olan, güce ihtiyacı olan üç çocuğum var. Kendimi korumam gerekiyor ve yasal sürecin bende yeniden uyandıracağı şeyden korkuyorum. Bence yargılanan bu adamların düşünceleri nefret, karanlık ve olumsuzluk… Buna rağmen hümanizmin ilkelerine bağlıyım ve başkalarının acı çekmesini dileyemem. Bu onlar için de geçerli.”

“Mahkemede David’in bir resmini sunabilmem bana biraz huzur verecek”

Brüksel’deki saldırıda öldürülen tek İngiliz olan David’in eşi Charlotte ise eşini kaybettiği zaman yetkililerin de kendisine samimi davranmadığını hissediyor:

“Benimle David’in resmini yerel polis karakollarına götürüyordum. Onlarsa ‘Bunun bizimle bir ilgisi yok, bu federal bir mesele’ diyorlardı. Saldırıdan üç gün sonra bir haber aldım. Şimdi kendimi en kötüsüne hazırlamam gerektiği söylendi. Daha sonra da David’in öldüğünü söylendi. Bana bunu telefonda söylediler.”

Mohamed, bu saldırılardan sonra yaşadıklarını kitap yazarak atmaya çalıştı, Charlotte da Teröre Karşı Kurtulanlar adlı bir organizasyon kurdu:

“En büyük amacımız, ilk etapta terör eylemlerinin olmamasını sağlamak. Ancak terör gerçekleşirse, kötü muameleyi de iyi muameleyi gördükten sonra kimsenin bizim çektiğimiz şekilde acı çekmemesi için bazı şeyleri değiştirmek istiyorum.”

“Suçluluk açıkça saldırıları gerçekleştirenlere aittir ancak kesinlikle Belçika devletinin bir düzeyde suçluluğu var” diyen Charlotte, davaları takip edebilmek için Brüksel’e geri döndüğünü belirtti:

“Mahkemede David’in bir resmini sunabilmem bana biraz huzur verecek. Bana onun için bir adalet getirdiğimi hissetmeme yardımcı olacak.”

Ne olmuştu?

22 Mart 2016’da sabah saatlerinde Belçika’nın başkenti Brüksel’de Maelbeek metro istasyonunda ve Zaventem Havalimanı’nda bir dizi silahlı saldırı ve bombalı intihar saldırısı düzenlendi. Saldırılar sonucu iki saldırgan ile birlikte 32 kişi öldü, 250 kişi yaralandı. Saldırıları IŞİD üstlendi.

Saldırıların ardından Belçika hükümeti üç günlük ulusal yas ilan etti. Ayrıca, saldırılar Belçika tarihindeki en büyük saldırı olarak kayıtlara geçti.

Kaynak: BBC, Reuters

Derleyen: Burak Siperli

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.