Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Meral Akşener’den Saraçhane açıklaması: “Kimseden izin alma mecburiyetim yok, söyleyeni de fena çarparım”

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na hapis cezası verilmesinin ardından Saraçhane’ye gitmesiyle ilgili tartışmalara yanıt verdi. Akşener, ortak aday ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılçdaroğlu’nun olası adaylığıyla ilgili de açıklama yaptı.

Akşener’den Erdoğan’a 1998 göndermesi

İYİ Parti lideri Meral Akşener, Fox TV’de Çalar Saat programında İlker Karagöz’ün sorularını yanıtladı. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İmamoğlu’na verilen hapis cezasıyla ilgili partisinin grup toplantısındaki “Cezayı bayram havası ile, çak yaparak kutlayanları mı ararsınız, sosyal medyadan cezayı öğrendiğini öğrenen genel başkanlar mı ararsınız” sözlerinin sorulması üzerine Akşener, şöyle dedi:

“Millet iradesine ‘çak’ yapıldı aslında. Biz birbirimize ‘çak’ yapmadık. Sayın Erdoğan da hapishaneye giderken ‘çak’ yapmamıştı, o zamanın vesayetçileri, millet iradesine çak yapmıştı ama o çakı suratımıza tokat olarak atmıştı. Şimdi de dünün mağduru bugünün vesayetçisi gene millet iradesine gene Saraçhane’de yine suratımıza tokat attı. Dolayısıyla millet iradesine uzatılan her eli o millet iradesi kırar. Ben sayın Erdoğan’ı her şeye rağmen akıllı bulmuşumdur. Şimdi ‘çak yaptılar’ı söylüyorsa çok vahim. Türkiye’den kopmuştu dünyadan da kopmuş. Yahu arkadaş siz 1998’i hatırlasana. O kararın verildiğinde ne halde olduğunu hatırlasana. Biraz empati yapsana. Orada çak mak olmaz orada teselli olur, orada moral düşüklüğünü ayağa kaldırmak olur. Benim sayın İmamoğlu ve Dilek İmamoğlu’na yerimden kalkıp sarılma nedenim budur. Düşmeyeceğiz, milli iradenin temsilcisi olarak gereğini yapacağız” dedi.

“Sadece İstanbul’a değil, Türkiye’nin tümüne çökme meselesi bu”

İmamoğlu’na yönelik “85 milyon Türkiye senin yanında” sözleriyle ilgili tartışmaya ilişkin de açıklamada bulunan Akşener, “16 milyon İstanbullunun iradesine, hepsi oy vermemiş olabilir ama o 16 milyonun bugün seçilmiş belediye başkanına ve milli iradeye uzatılan bir el var. İstanbul tamam ama bu milli iradeye çökme hadisesinin karşılığı olarak ’85 ya da 84 milyon Türkiye’de yaşayan herkes Türkiye de senin yanında’ dedim. Sadece İstanbul’a özel bir çökme değil bu. Bu Türkiye’nin tümüne çökme meselesi bu. Ben böyle olduğuna inanıyorum bu perspektiften bakılması gerektiğine inanıyorum. Sadece İstanbullu Ekrem İmamoğlu’nun meselesi şeklinde bakarsak yanılırız” diye konuştu.

“Eğer sadece 16 milyon İstanbulluyla bırakırsanız işi o şarkılar biter”

Erdoğan’a İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde verilen hapis cezasıyla ilgili o dönem DYP Genel Başkan Yardımcısı olarak yaptkları açıklamalar nedeniyle kendisi, Rıza Akçalı ve Nevzat Ercan’ın haklarında fezleke hazırlandığını ve tazminat ödediğini hatırlatan Akşener, “Yanlış hatırlamıyorsam 3’er buçuk milyar lira ödedik biz. Bu ne biliyor musunuz? Bu bir dayanışma hadisesi. Bu yanlışın karşısında bedel ödemeyi göze alarak yapma hadisesi. Anayasa Mahkemesi kapatma davası açmış, Sayın Erdoğan hapse gitmiş ve böyle bir durumda Doğru Yol Partisi’nin genel başkan yardımcıları bir tutum koymuş. Meral Akşener’deki hem şahsi hem DYP genel başkan yardımcısı olarak bir tutum almış. O günün mağduru bugünün kural tanımayan vesayetçisi oldu. İşaret ettiğin o. Ama bakın bunlar döner. Yazıktır, günahtır. Sayın Erdoğan oradan giderken ‘Bu şarkı bitmeyecek’ dedi, gerçekten bitmedi bakın şimdi cumhurbaşkanı. Şimdi Sayın İmamoğlu’nun ki de bitmeyecek. Eğer sadece 16 milyon İstanbulluyla bırakırsanız işi o şarkılar biter. Sayın İmamoğlu ile ilgili söylemiyorum ben. O zaman iddialar biter. Tecrübe konuşuyor.”

“Saraçhane’ye giderken Kılıçdaroğlu’nu aradım, telefonu kapalıydı”

İmamoğlu’na ceza verilmesinin ardından Saraçhane’ye giderken CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu aradığını belirten Akşener, şöyle devam etti: “Kılıçdaroğlu’nu aradım, telefonu kapalıydı. Ben de Almanya meselesini unutmuşum, uçakta zannettim sonra anlaşıldı ki bir programdaymış. Yanlış anlaşılmasın izin almaya aramadım, öyle bir durum yok. Zaten kimseden izin alma mecburiyetim yok, söyleyeni de fena çarparım. Çünkü bu belediye başkanları iki partinin ittifakıyla seçilmiş belediye başkanları. Bir tek Mersin hariç diğerlerinin tümü bütün CHP’nin ve İYİ Parti teşkilatlarının çalışarak seçtirdiği belediye başkanları dolayısıyla bu arkadaşların iyi yaptıklarından da kötü yaptığı işlerinden de mesulüz. Dolayısıyla izne mizne ihtiyaç yok. Kendi seçtirdiğimiz belediye başkanı için kimden izin alacağız! CHP üyesi olarak seçilebilirler ama onların sorumluluğu hepimize ait... Demek ki İmamoğlu’nu orada yalnız bırakmak siyasi nezaket, siyasi irfan, siyasi terbiyeymiş. Ben böyle bir ahmaklık hiç görmedim. Dolayısıyla yapayalnız o gün orada olmasaydık. Hüseyin Baş da oradaydı. EMEP’in genel başkanı da oradaydı. CHP’nin genel başkanları mahkemedeydi.”

Kılıçdaroğlu’nun “İçişlerimize karışma” çıkışı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “İçişlerimize karışma” çıkışının hatrtlatılması üzerine Akşener, “Normalde Kılıçdaroğlu’nun söylediği söz oraya gitmekle alakalı değil. Burada öyle bir durum yok. Altılı masa neticede cumhurbaşkanı adayını bizzat Kılıçdaroğlu’nun gayretiyle Altılı Masa toplandı ve o Altılı Masa’nın liderlerine bu seçim bırakıldı. Dolaysıyla bir siyasi partinin içişlerine karışmak gibi bir durum yok. Ama o masaya verilen görev o masanın aday tespiti. O tespit konusunda herkes hür ve bağımsız” dedi.

“Erdoğan devrinde bana yapılmayan hiçbir şey kalmadı”

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın  “Bay Kemal oğluna sahip çık, o kendisine başka ebeveynler arama peşinde” sözlerini de değerlendiren Akşener, “Çok pis bir dil bu. Ben alıştım sayın Erdoğan devrinde bana yapılmayan hiçbir şey kalmadı. Evim basıldı ve yalnızlık çok zor bir iştir. Evim basıldığında kimse yoktu. İki gün sonra Saadet Partisi Genel Başkanı dışında arayan olmadı” diye konuştu.

“Masa kazanacak”

Altılı Masa ile ilgili de değerlendirmede bulunan Akşener, “Masa kazanacak, göreceksiniz. Kırgınlık değil benim anlattıklarım. Benim bunlarla herhangi bir düşüncemin olmadığını ifade ediyorum. Türkiye’de sevgi sözcüğü üzerinden gidiyor erkeklerin bir kısmı. Siyaset ya da kurumsal hayat böyle bir şey değil. İlkeler ve kurallar üzerinden yürür. Altılı Masa’da insanların birbirine saygı duyması şarttır. Altılı Masa’nın kurulması üç temel ilkeden oluşur. Parlamenter sisteme dönülmesi, seçim güvenliği, üçüncüsü ise seçilecek adayın yolculuğunda kullanılması gereken işler. Onun sonrasında ha biz siyasi partiler bir araya gelip nasıl bir yolculuk yapacağız bu başka bir şey” dedi.

“Adaylığı istemek herkesin hakkı”

Kılıçdaroğlu’nun olası adaylığının sorulması üzerine ise Akşener, “İster hakkıdır. İstemek herkesin hakkıdır. Buna farzı mahal denir ‘farzı mahal’i burada konuşamam gelsin görelim. Her şeyi partimizle konuşarak gittiğimiz için ona göre bir bakış açımız olacak” dedi.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.