İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Menteşe Spor Salonu’nda düzenlenen partisinin Muğla 3. Olağan İl Kongresi’nde konuştu. Akşener, “Onunla, bununla anlaşarak değil, kendi gücümüzle milletimizi ikna ederek birinci parti çıkacağız” dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Menteşe Spor Salonu’nda düzenlenen partisinin Muğla 3. Olağan İl Kongresi’nde konuştu. Akşener, birinci parti olacaklarını ve kendisinin de başbakan olacağını yineledi ve “Onunla, bununla anlaşarak değil, onunla bununla kapı arkalarında ahbaplık ederek değil, ondan bundan bir şey isteyerek değil, var ya bir türkü ‘Minnet eylemem, mihnet eylemem’ kendi irademizle, çalışkanlığımızla, gücümüzle milletimizi ikna ederek birinci parti çıkacağız” dedi.
Akşener konuşmasında cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine yönelik eleştirilerde de bulundu:
“Bugün yaşanan bütün bu çirkinliklerin, bütün bu yanlışlıkların, bugün Türkiye’den kaçmak için Almanca öğrenen doktorların olacağını öngördük. Gençlerin umutsuzluğunun ne hale geleceğini öngördük. Kayırmanın, liyakatsizliğin, hırsızlığın, çarpmanın, çırpmanın nasıl olacağını öngördük.”
“Bu ittifak olmasaydı İstanbul alınabilir miydi?”
“İYİ Parti kurulmamış olsaydı, bugün, 13. cumhurbaşkanının, Altılı Masa’nın adayı olacağını söyleyebilir miydik?” diye konuşan Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz, rahat bozan bir partiyiz. Biz, yanlışlıkların üzerine giden bir partiyiz. Ama aynı zamanda çözüm üreten bir partiyiz. Beraber seçime girdik ve ne oldu? İYİ Parti olmasaydı, bu ittifak olmasaydı İstanbul alınabilir miydi? Bazılarının sinir sistemi bu derece bozulabilir miydi? Şimdi, bakın. İstanbul alındı, Ankara alındı. 11 büyükşehir alındı. Ama İstanbul kahretti.”
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 1998 yılında okuduğu şiir nedeniyle yargılanmasını hatırlatan Akşener, “Mahkemeye çıktı ve mahkû oldu. Görevden gitti ve üç-dört ay civarında hapis yattı. O hapse giderken Saraçhane’de büyük bir kalabalık vardı. Karşınızda duran genel başkanınız da oradaydı. Biraz önce anlattım; haksızlığın karşısında durmak, haksızlık yapan ne kadar zorba olursa olsun, ne kadar zalim olursa olsun, onun karşısında dikilmektir. Çünkü Milli Mücadele’nin içinde yer almış kadın ve erkeklerin iradesinin şekillendiği insanlarız biz” dedi.