Gazeteci Hrant Dink, öldürülüşünün 16. yılında anıldı: “Katilleri yaratan karanlık hiç dağılmadı”

Gazeteci Hrant Dink, öldürülüşünün 16. yılında Agos Gazetesi’nin eski binası önünde anıldı. Anmada konuşan yönetmen Emin Alper, “Yine içimiz buruk, yine adaletin tam manasıyla tecelli etmediğine inanarak ve o katilleri yaratan karanlığın hiç dağılmadığını, belki de daha da koyulaştığını bilerek, yine burada O’nun gövdesinin ebedi olarak sessizce uzanıp kaldığı kaldırımda toplandık” dedi.

Fotoğraf: Dilek Şen

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, öldürülmesinin 16. yılında İstanbul-Şişli’deki Sebat Apartmanı’nın önünde anıldı.

“Hrant’ın Arkadaşları” grubunun çağrısıyla her yıl olduğu gibi saat 15:00’te bir araya gelen yurttaşlar, “Hrant için, adalet için”, “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Hrant’ın hesabı sorulacak” sloganları attı.

“16 eksik yıl” yazılı bir pankartın asıldığı apartmanın balkonunda, ilk olarak Gezi Parkı davasında tutuklanan Çiğdem Mater’in mektubu okundu. Çiğdem Mater’in mektubunu Hrant’ın Arkadaşları’ndan Bircan Yorulmaz okudu. Mektupta, “Bizi acılarda akraba edenlere inat buradayız, bir aradayız” denildi.

Anmada Hrant Dink’in sesi dinletildi. Hrant’ın Arkadaşları’ndan Bülent Aydın, “Hrant Dink’in o güzel sesine kulak verdik. O ses ki, bu ülkedeki herkesin sadece kulağına değil, yüreklerine de ulaşmıştır. Herkes olmasa bile çoğumuzun, biz Hrant’ı o düştüğü yerden, dört gün sonra, onun peşinden, buradan Yenikapı’ya yürürken kaldırdık. Biz Hrant Dink’i o düştüğü yerden her yıl 19 Ocak’ta binlercemiz burada buluşup onu anarken, bir kez daha kaldırıyoruz” diye konuştu.

Fotoğraf: Dilek Şen

“Her bir kurbanın hikâyesini öğrenip hepsi için ayrı ayrı yas tutacağız”

Çiğdem Mater’in mektubunun ardından konuşan yönetmen Emin Alper, “Bugün tam 16 sene oldu. Yine içimiz buruk, yine adaletin tam manasıyla tecelli etmediğine inanarak ve o katilleri yaratan karanlığın hiç dağılmadığını, belki de daha da koyulaştığını bilerek, yine burada O’nun gövdesinin ebedi olarak sessizce uzanıp kaldığı kaldırımda toplandık” dedi.

Emin Alper’in konuşması alkış ve sloganlarla kesildi. Alper sözlerine şöyle devam etti:

“Doğduğu Malatya’ya, Anadolu topraklarında kendine bir yol arıyor. Bu incecik sızıntı kendi yolunu bulacak. Ama önce Hrant’ın kanı Mustafa Suphi ve arkadaşlarının bindirildikleri takadan, Sabahattin Ali’nin kırık gözlük camından, Musa Anter’in ak saçlarının arasından, 1915’te Anadolu’nun her karış toprağından, 1938’de Dersim dağlarından, 1955’te İstanbul’un kırık vitrin camlarından, Maraş’tan ve Sivas’tan sızan kanla buluşacak. Osmanbey kaldırımlarından Hozat’a, Hozat’tan Sason’a, Sason’dan Van’a, Diyarbakır’a uzanan kan yolları ufuklar boyu uzanıp gidiyor. Gün gelecek, bu yolların köşe başlarına anıtlar dikeceğiz. Her bir kurbanın hikâyesini öğrenip hepsi için ayrı ayrı yas tutacağız. İnsanlığın hikâyesini böyle değiştireceğiz çünkü biz Hrant’ın arkadaşlarıyız ve ona bir söz verdik. Bu söz, hep birlikte eşit, insanca yaşamak sözü. O sözü bugün kendimize bir kez daha hatırlatmak için buradayız. Hep bir ağızdan ‘Faşizme inat, kardeşimsin Hrant’ demek için buradayız. Yarın nasıl kadın, Alevi, Kürt, gay ya da trans olacaksak, bugün de övünçle, gururla ve inatla ‘Hepimiz Hrant’ız, hepimiz Ermeniyiz’ diye haykırmak için buradayız.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.