Kahramanmaraş merkezli depremlerin yıkıma yol açtığı kentlerde can kaybı yükseliyor. Devam eden artçı sarsıntılar nedeniyle yurttaşlar “hasarsız” ya da “az hasarlı” binalarda kalamıyor. Adıyaman’daki kiracılar ise tedirgin.
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, evleri depremde hasar alan ev sahibi ve kiracılara “Afetzede Barınma Desteği” sağlanacağı açıkladı.
Konuyla ilgili açıklama yapan Kurum, “Vatandaşlarımıza bu süreçte taşınma yardımı, ev sahibi olanlara 5 bin lira kira yardımı, kiracılara da 2 bin liradan 3 bin liraya Sayın Cumhurbaşkanımız çıkarılması talimatı verdiler. 3 bin lira yine kiracı vatandaşlarımız için de taşınma yardımı, kira yardımı vereceğiz ve evi teslim edilene kadar o vatandaşlarımız bu kira yardımını alacaklar. Bir yıl içerisinde, aynı diğer depremlerde olduğu gibi konutlarımızı onlara hızlı bir şekilde vereceğiz” diye konuştu.
“Nereye gideceğim?“
Depremin vurduğu şehirlerde on binlerce bina yıkıldı, yıkılacak veya ağır hasarlı durumda. Adıyaman’ın Karapınar Mahallesi’nde kurulan çadır kentte kalan Zeynep Tezcan mağdur onlarca kiracıdan sadece biri:
“Kiracıyım. Geçen gün gelip benim evime baktılar. ‘Ağır hasarlı, yıkılacak’ dediler. Düşünüp duruyorum. Bu eşyayı nereye götüreceğim, nereye gideceğim?”
Tezcan çadırda yaşamın çok zor olduğunu söyleyerek, hasarlı evindeki eşyalarını alsa bile nereye götüreceğini bilmediğini söyledi:
“Ev sahiplerine kredi imkânı sunacaklarmış. Kiracılara öyle bir imkân yok. Peki, biz ne yapacağız, nasıl yapmamız gerekiyor? Az da kalsa eşyalarımız evin içerisinde, biz o eşyaları nereye götüreceğiz. Yıkılan, kırılan eşyalarımız var. Sağlam olanları çıkartacağız ama nereye götüreceğiz bilmiyoruz.”
“Ev sıkıntısı bizi düşündürüyor”
“Az önce bir sürü kıyafeti elimde yıkadım. Eski çağa döndük. Ev sıkıntısı bizi çok düşündürüyor” diyen Zeynep Tezcan sözlerine şöyle devam etti:
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“Bu çadır kentte bine yakın çadır var. Benim çadırım 533 numara. ‘Herkes nasıl yaparsa biz de öyle yaparız’ diye düşünüyordum ama ev sahibi ile kiracı arasında büyük bir fark var. Ev sahiplerinin avantajı var. En basiti arsası var. Çadırda yaşam çok zor. Çocuklarım hala grip, iyileşmedi. Sabaha kadar sobaya odun atıyoruz. Eşimle sıraya girdik. Sırayla uyuyoruz ki sabaha kadar ateş yakalım üşümeyelim diye.”
“Sadece oy zamanı yanımıza gelmesinler”
Siyasi partilerin sadece oy zamanı gelmemesi gerektiğini söyleyen Tezcan, bütün partilerden kiracılar için imkân sunulmasını istedi:
“Siz sesimizi duyurun ki bize de yardımcı olsunlar. Sadece oy için bizim yanımıza gelmesinler. Bu parti ile alakalı bir ayrımcılık değildir. Bütün partiler için söylüyorum. Biz kiracılara bir imkân sunsunlar.”
“Olan yine fakire oldu”
Tezcan, şehir dışına çıkacak imkânı olmadığını belirtti:
“Olan fakir fukaraya, bizim gibi kiracılara oldu. Zengin olan yine kendini kurtarıyor. Zengin olan il dışına, yurtdışına çıktı. Ama biz ne yapacağız? Ben de il dışına çıkacaktım ama beni misafir olarak kabul ediyorlar. Ben ne kadar orada kalabilirim ki. Orada sürüneceğime kendi memleketimde sürünürüm. Az çok imkân sağlıyorlar burada bize. Ama yine de olan bizim gibi fakirlere oldu. Zengin yine zengin.”
Mahalle arasındaki kurulan çadırda yaşayan ve kiracı olduğunu belirten bir başka vatandaş da ne yapacağını bilmediğini söylüyor:
“Beş çocuğum var. Kiracıyım ben, maddi durumum iyi değil. Komşularım da bunu biliyor. Kirada oturuyordum, evin hepsi yıkıldı. Şimdi ne yapacağız, bilmiyoruz.”