Kızılay: Yardım kuruluşundan devasa bir holdinge

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yaşananlar başta AFAD ve Kızılay olmak üzere kamu kurum ve kuruluşlarının depreme hazırlıksız ve müdahalede yetersiz olduğu tartışmalarını beraberinde getirdi. Kızılay’ın depolarındaki çadırların afet bölgesine gönderilmesi gerekirken satıldığı ortaya çıktı. AHBAP Derneği 2050 çadırı 46 milyon TL’ye aldığını açıklayınca durum farklı bir boyuta taşındı. Kızılay, AFAD’a da çadır sattığını açıkladı. Ancak Kızılay, deprem bölgesine kurduğu çadırları da kendi şirketi olan Çadır ve Tekstil AŞ’den tanesini ortalama 22 bin liradan satın alıyor.

Kızılay hakkındaki iddialar peşi sıra gelmeye başladı. Kızılay bir süredir tepki çekerken, Kızılay Başkanı Kerem Kınık ise iddiaları yalanlamakla yetindi. Medyascope, Kızılay’ı iyi bilen ve Kızılay’da görev yapmış kişilerle görüştü. Edindiğimiz bilgiler ve iddialara ilişkin Kerem Kınık’a görüşme talebimizi ilettik ancak henüz bir yanıt gelmedi. Medyascope, Kızılay’ın nasıl bir dernek olduğunu ve bir  yardım kuruluşundan iddiaların merkezi haline gelen bir holdinge dönüşümü ve buradaki ticari işleyişi araştırdı.

Bir yardım kuruluşu olarak Kızılay

Türkiye Kızılay Derneği Tüzüğü’nde yapılan değişiklikler,  27 Nisan 2022’de Resmi Gazete’de Erdoğan’ın imzasıyla cumhurbaşkanı kararı olarak yayınlandı. Tüzüğün, “Kuruluş” başlıklı 2. maddesinde şu bilgiler yer alıyor:

“Dernek, 11/6/1868 tarihinde ‘Mecruhin ve Mardayı Askeriyeye İmdat ve Muavenet Cemiyeti’ adıyla kurulmuş, 14/4/1877’de ‘Osmanlı Hilaliahmer Cemiyeti’, 1923’te Cumhuriyet’in ilanından sonra ‘Türkiye Hilaliahmer Cemiyeti’, 1935’te ‘Türkiye Kızılay Cemiyeti’ ve 1947’de de ‘Türkiye Kızılay Derneği’ adını almıştır. Tam adı ‘Türkiye Kızılay Derneği’ olan kuruluş, ‘Türk Kızılayı’ ve  ‘Kızılay’  adlarını da kullanır. Kızılayın Genel Merkezi Ankara’dadır.”

Hukuki statü

Yine tüzüğün 4. maddesinde derneğin hukuki statüsü şöyle düzenleniyor:

Türkiye Kızılay Derneği’nin hukuki statüsü; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin 1954 tarihinde imzaladığı Savaş Durumunda Sivillerin Korunmasına İlişkin 1949 tarihli Cenevre Konvansiyonu ve 1986 yılında 25 inci Uluslararası Kızılhaç Kızılay Konferansında 31 nolu Karar ile kabul edilmiş, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin de taraf olduğu, Uluslararası Kızılay-Kızılhaç Hareketi statüsüne ilişkin hukuki metin ile belirlenmiştir.

Aynı maddede, Kızılay’ın “özerk  organizasyon” olduğu belirtilirken, “Toplum yararı için eğitim, sağlık ve sosyal refah gibi alanlarda sahip olduğu programlarla, hastalıkların önlenmesi, sağlık koşullarının iyileştirilmesi ve insan ızdırabının dindirilmesi için kamu otoriteleriyle işbirliği yapar” hususu da öne çıkıyor.

Tüzükte, Kızılay’ın hayır kurumu olduğu, “hizmetlerinde hiçbir şekilde çıkar gözetmeyeceği” vurgulanıyor ve gönüllü bir yardım kuruluşu olduğu belirtiliyor. Ayrıca tüzükte şu özelliklere de yer veriliyor:

“Ayrım gözetmemek: Kızılay, milliyet, ırk, dini inanç, sınıf veya siyasi düşünce farkı gözetmez. İnsan ızdırabını, en ivedi ve zaruri ihtiyaçlara öncelik vererek dindirmeye çalışır.

Tarafsızlık: Kızılay, herkesin güvenini kazanmak amacıyla, düşmanlıklara taraf olmaz. Hiçbir zaman din,  ırk, siyasi ve ideolojik nitelikteki ihtilaflara girmez.

Yönetim ilkeleri: “Maddi, manevi çıkar gözetmeyen”

Kızılay’ın tüzüğünde “Şeffaflık: Kızılay, kurum ile ilgili mali, ayni ve iktisadi konularda yeterli, doğru ve kıyaslanabilir bilgiyi zamanında, somut ve anlaşılabilir bir şekilde açıklar” ve “Hesap verebilirlik: Kızılay, yönetime ilişkin kural ve sorumluluklarını açık bir şekilde tanımlar ve bu sorumlulukları çerçevesinde şeffaflık ve kamuoyuna açıklık ilkesini benimser” ilkeleri öne çıkıyor. 

27 Nisan 2022’de yürülüğe giren yeni tüzüğün 5. maddesinde ayrım gözetmemek, tarafsızlık, bağımsızlık, evrensellik başlıkları yer alırken, “Gönüllü hizmet” başlığında ise “Kızılay, hizmetlerinde hiçbir şekilde maddi ve manevi çıkar gözetmeyen, gönüllü bir yardım hareketidir” tanımına yer verildi.

Kızılay’ın amacı

Tüzüğün 6. maddesinde  Kızılay’ın amacı ise şöyle tanımlanıyor:

” İhtiyaç anında dayanışmanın, ızdırap anında şefkatin, farklılıklar karşısında hoşgörünün, savaşın en kızgın anında insancıllığın, merhametin, tarafsızlığın ve barışın simgesi olan Kızılay’ın kuruluş amacı; silahlı çatışmalar, doğal afetler, salgınlar ve olağanüstü durumlar karşısında toplumsal dayanıklılığı arttırmak, her koşulda, yerde ve zamanda, ayrım yapmaksızın korunmasız insanlara yardım etmek, insan hayatını ve sağlığını korumak, açlık, yoksulluk ve yoksunlukla mücadele etmek, daha yaşanabilir bir çevre 4 / 36 oluşturulmasına katkıda bulunmak, birey ve toplumun nitelikli eğitimine destek vermek ve insanlar arasında karşılıklı anlayışı, dostluğu, saygıyı, iş birliğini ve sürekli barışı geliştirmeye destek olarak insan onurunu korumaktır.

Dernek yönetimini almada siyasi çekişme

Tüzüğünde de açıkça belirtildiği üzere bir yardım kuruluşu olarak, özerk bir yapıda ve başka hiçbir derneğin sahip olmadığı özelliklere sahip olarak kurulan ve faaliyet gösteren Kızılay’ın yönetimi siyasi çekişmelere de sahne oldu. 2016’da yapılan Kızılay Genel Kurulu’nda  Kerem Kınık ile Kızılay İstanbul Şubesi Başkanı İlhami Yıldırım arasında çekişme yaşandı. Binali Yıldırım’ın kardeşi olan İlhami Yıldırım, dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun desteğini alan Kerem Kınık karşısında kaybetti.

Kerem Kınık

Yıldırım’ın İstanbul’daki etkisinin kırılması için, tüzükte olmadığı halde İstanbul Merkez Şubesi olarak farklı bir yapı oluşturuldu ve İstanbul şubesinin tüm yetkileri buraya aktarılarak, Yıldırım’ın etkisi ortadan kaldırıldı.

Kızılay’ın yapısı

Kızılay’da olanı biteni net anlamak için, işleyiş yapısının bilinmesi gerekiyor. Kızılay Genel Kurulu seçimle Yönetim Kurulu Başkanını ve Yönetim Kurulu’nu seçiyor. Yönetim Kurulu gönüllülük esasına göre çalışıyor ve hiçbir ücret almıyor. Yönetim Kurulu Başkanı Kerem Kınık da ücretler tartışma gündemine geldiğinde bunu öne çıkarıyor ve Yönetim Kurulu olarak ücret almadıklarını söylüyor ki, bu doğru.

Kızılay’ın faaliyetleri ise icracı yapı olan genel müdürlük tarafından yerine getiriliyor. Genel müdür ve genel müdürlükte çalışanlar işlerinin karşılığında ücret alıyorlar. Şu anki genel müdür İbrahim Altan, Deniz Feneri davasında yargılandı ve beraat etti. Almanya’da açılan davada da yargılandı ve uzun bir süre Almanya’ya gidemedi. Buradaki dava da iki ülke arasındaki diplomatik temaslar sonrasında kapatıldı. 

Yardım kuruluşundan holdingleşmeye doğru ilk adımlar

Kınık, göreve gelmesinin ardından Kızılay’ın yapısında değişiklikler için kolları sıvadı. Yeni bir organizasyon kurulması için iki firma ile anlaşıldı. Bu süreçte eski Genel Müdür Ömer Taşlı’nın ekibi tasfiye edildi ve yeni işe alımlarla kurumun çalışan yapısında değişikliğe gidildi. 

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

Bu aşamada genel müdür olarak Mehmet Güllüoğlu görev yapıyordu. Holdingleşmeye karşı çıktığı için Kınık’la anlaşamayan Güllüoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çıkarak başka bir görev talep etti. Güllüoğlu, AFAD Başkanlığı’na atanırken, dönemin AFAD Başkanı Fuat Oktay da Cumhurbaşkanı Yardımcısı oldu. Güllüoğlu, daha sonra Tanzanya’ya büyükelçi olarak atandı. Depremin ikinci günü ise Tanzanya’dan çağrıldı ve sistemin aksayan yönlerini gidermeye çalışırken, yurtdışından gelen yardımların organizasyonunu da yürüttü. Güllüoğlu, kısa süre önce tekrar Tanzanya’ya, görevinin başına döndü.

Kızılay Yönetim Kurulu üyeleri kimler?

Türk Kızılay Genel Kurulu üç yılda bir düzenleniyor. Kızılay’ın şu anki yönetimi ATO Congresium’da yapılan 103. Genel Kurul ile belirlendi. Kerem Kınık, geçerli oyların tamamını alarak genel başkanlığa seçildi. Yönetim Kurulu’nda ise Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, Dr. Oğuz Can, Yusuf Ramazan Saygılı, Mustafa Ellialtı, Esra Özkoç, Emre Koç, Şükrü Can, Yeter Tanık, Zübeyde Hümeyra Çelik yer aldı.

Yönetim Kurulu üyelerinden Esra Özkoç Kızılay Kadın Kurulu Başkanı, Emre Koç ise Genç Kızılay Başkanı olarak görev yapıyor. 

Kızılay Yatırım Holding

Kızılay Yatırım Holding Anonim Şirketi, 30 Kasım 2018’de 100 milyon TL sermaye ile Türkiye Kızılay Derneği tarafından kuruldu. Kuruluşunda Yönetim Kurulu, Kerem Kınık (başkan), İsmail Hakkı Turunç (başkan vekili), Naci Yorulmaz (başkan vekili), Hüseyin Can, İbrahim Altan, İlyas Haşim Çakmak ve Murat Onuk’tan oluştu.

14 Temmuz 2022 itibariyle yönetim kurulunda Kerem Kınık (başkan), İlyas Haşim Çakmak (başkan vekili), İbrahim Altan (başkan vekili), Fatma Meriç Yılmaz, Oğuz Can, Yusuf Ramazan Saygılı yer aldı. 

Mevcut Kızılay Yatırım Yönetimi’nde ise İlyas Haşim Çakmak (CEO), Zeynep Meltem Özeker (CMO), Erdal Dursun (CFO) olarak görev yapıyor.

Kızılay Yatırım Yönetimi organizasyon yapısı ve bünyesindeki şirketler ve genel müdürleri ise şöyle sıralanıyor:

Kızılay İçecek (Metin Kul), Kızılay Etki, Yatırım (Hakan Ertürk), Kızılay Biyomedikal (Vijdan Uğurluay), Kızılay Teknoloji (Rıdvan Ahmet), Kızılay Portföy (Fevzi Ertürk), Kızılay Sağlık (Muhammed Murtaza Yetiş), Kızılay Çadır ve Tekstil (Ömer Faruk Üzgün), Kızılay Kültür ve Sanat (İlyas Yıldırım), Kızılay Sistem Yapı (Üzeyir Pala), Kızılay Bakım (Ramazan Serkan Özcan), Kızılay Lojistik (Şevki Uyar)

Şirketler ve Kızılay ile ilişkileri

Kızılay Yatırım Yönetimi bünyesinde aşama aşama yeni şirketler kuruldu ve halen 11 farklı şirket faaliyet gösteriyor. Kızılay içecek ve Kızılay çadır-tekstil daha önce de vardı ve Kızılay’ın iştiraki olarak faaliyet gösteriyor, gelirleri ise doğrudan Kızılay’ın kasasına giriyordu. Bu iştirakler genel müdürlük altında faaliyet gösteriyordu.

Kızılay, dışarıdan mal ve hizmet alacağı zaman ihaleye çıkıyor ve bu ihaleye en az üç firmanın katılması gerekiyordu. Kızılay, ihtiyaçlarının yaklaşık yüzde 95’ini ihale yöntemiyle karşılıyordu. Özellikli mal alımı ya da acil durumlarda mal ve hizmet alımlarında ise doğrudan alım yöntemini kullanıyordu ve bu çok sınırlı olarak kullanılan bir yöntemdi.

Şirketler kuruldu, işleyiş değişti

Kızılay, 11 şirketin de yüzde 100 hissesine sahip. Bu durum, 55 sayfalık 2021 yılı bağımsız denetim raporunun 17. sayfasında yer alıyor. 11 şirketin de adresi Kızılay Genel Müdürlüğü ile aynı: Ankara, Ataç-1 Sokak No: 32.

Şirketler kurulunda, Kızılay mal ve hizmet alımını kendi şirketlerinden yaptığı için ihaleye çıkmasına gerek kalmıyor. Şirketler kendileri mal ve hizmet ürettiği gibi, dışarıdan da mal ve hizmet alımı yapabiliyor. Bu şirketler Türk Ticaret Kanunu’na göre kurulduğu için mal ve hizmet alımında ihale yapmasına gerek kalmıyor. Böylece Kızılay, dolaylı olarak mal ve hizmet alımlarında ihale usulünü devre dışı bırakmış oluyor.

İşleyiş ve AHBAP örneği

Deprem sırasında bölgeye yardım götürmek isteyen AHBAP Derneği çadır temini arayışına giriyor ve Kızılay Çadır ve Tekstil A.Ş.’ye başvurarak çadır almak istediğini belirtiyor. AHBAP’tan yapılan açıklamaya göre, 2050 çadır alınıyor ve karşılığında 46 milyon TL ödeniyor. Bu durumda bir çadır 22 bin 439 TL’ye alınmış oluyor.

Kızılay Çadır ve Tekstil A.Ş., AFAD’a da çadır satıyor. Hatta, Kızılay deprem bölgesinde kurduğu çadırları Kızılay Çadır ve Tekstil A.Ş.’den alıyor. Medyascope’un edindiği bilgiye göre, Kızılay çadırların tanesini 20 bin liradan satın aldı. 

Şirketlerin yönetim kurulu üyelerinin huzur hakkı ve kâr payı

Kızılay’ın 11 şirketinin 11’inde de iki kişi değişmez yönetim kurulu üyesi. Kızılay Başkanı Kerem Kınık ve Kızılay Yatırım CEO’su İlyas Haşim Çakmak. 11 şirketin diğer yönetim kurulu üyeleri ise farklı kişiler. Medyascope’un edindiği bilgiye göre yönetim kurulu üyeleri aylık huzur hakkı alıyor. Huzur hakları asgari ücret üzerinden belirleniyor ve her şirket yönetim kurulu üyeliği için ortalama dört asgari ücret tutarında huzur hakkı ödeniyor. Bu şirketlerin kârlarından ise yıl sonunda kâr payı da dağıtılıyor yönetim kurulu üyelerine. 

Bu şirketlerin tüm vergi ödemelerden sonra kalan kârları ise Kızılay’a bağış olarak aktarılıyor. 

Kızılay’ın evleri ve yurtları ne durumda

Kızılay’ın bir gelir kalemi de bağışlar. Kurumun, bireysel ve kurumsal bağışçıları var. Kurumsal bağışçılar, bağışlarını gider olarak gösterip vergiden düşebiliyor. Bağışçılar, para ve değerli mal dışında, ev, arsa, bina gibi taşınmazlar da bağışlayabiliyor. Kızılay’ın bu şekilde farklı illerde ev ve yurtları bulunuyor. Kızılay, deprem sürecinde bu ev yurtları depremzedelere tahsis etmedi. Kızılay’ın, sahibi ya da kullanım hakkı olduğu gayrimenkullerin işletilmesi için Taşınmaz Yönetimi A.Ş.’yi kurma hazırlığında olduğu öğrenildi.