Kahramanmaraş merkezli depremlerin vurduğu Adıyaman’a bağlı Uzunköy’de yaşayan yurttaşlar, bir aydır bölgeye hiçbir yetkilinin gelmediğini ve cenazelerini enkazdan kendi imkanlarıyla çıkardıklarını söyledi.
Kahramanmaraş’ta 6 Şubat’ta meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler Adıyaman’ın köylerini de vurdu. Adıyaman’a bağlı yaklaşık 100 haneli Uzunköy’de çok sayıda ev yıkıldı, hayvanlar enkaz altında kaldı, yıkılmayan evler ise kullanılamaz durumda. Adıyaman merkeze yaklaşık 35 km uzaklıktaki köyde yaşayan yurttaşlar, kendi imkanlarıyla cenazelerini enkazdan çıkardıklarını ve bir aydır hiçbir yetkilinin gelmediğini söyledi.
“Tek istediğimiz konteyner”
Uzunköy’de yaşayan bir yurttaş ulaşımın zorluğundan bahsetti:
“Adıyaman’da ulaşımın en zor olduğu köy, Uzunköy. Yolu dağlık, deprem gecesi burada kar vardı, ulaşım imkanımız yoktu. Hayvanlarımızın hepsi telef oldu. Buradaki insanlar yürüyerek Adıyaman’a gitti. Cenazelerini buradaki insanlar kendisi çıkardı. Sıkıntılar çoktu. Çocuklar burada yalın ayak geziyordu. Adıyaman’a da yardım gelmedi, köylere zaten hiçbir yardım gelmedi. Su, ısınma ve elektrik sıkıntımız var, tek istediğimiz konteyner.”
Uzunköy’e yardım ulaşmadı: “Kimsenin bizden hak alacağı yok”
Yurttaş, Erdoğan’ın helallik çağrısının ise karşılık bulmadığını aktardı:
“Bizim sadece malımıza, arazimize, tarlamıza zarar gelmedi. Bizim canlarımız kurtulsaydı hakkımızı helal ederdik. Adıyaman’daki insanlar enkazdan kurtulsaydı, biz de hakkımızı helal ederdik. Üç gün boyunca kar altında cenazelerimiz vardı, kimse gelmedi. Hakkımızı helal etmiyoruz tabii ki de. Niye helal edelim? Kimsenin bizden hak alacağı yok.”
Eski Uzunköy Muhtarı Hıdır Şahin, köyü için konteyner talep etti:
“Burada bir metre kadar kar vardı. Bir hafta boyunca cenazelerimiz yerdeydi. Buradan 30 km yürüyerek Adıyaman’a gittik. Yollar kapalıydı. Bir hafta sonra kendi imkanlarımızla bir kepçe bulduk, getirdik. Yolu temizledik, cenazelerimizi çıkardık, mezarlara gömdük. Devletin hiçbir yardımı olmadı. Adıyaman’da ve köyümüzde bir hafta boyunca güvenlik güçlerimizi görmedik. Ondan sonra gelenler de hep dışarıdan geldi. İmkanlarımızla çadır getirdik ama yeterli değil, acilen konteyner talep ediyoruz.”
“Burası normal şartlarda da hizmet almayan bir yer”
Hıdır Şahin de yardımların geç geldiğini, bu nedenle Erdoğan’ın helallik çağrısını kabul etmediğini söylüyor:
“73 yaşındayım, kendi hakkımı helal etmem çünkü çok geç kaldılar. Cumhurbaşkanı’nın bizi böyle bırakacağını hiç ummuyorduk. Kendi imkanlarımızla yapmaya çalışıyoruz, kimseden umudumuz yok. Sayın Cumhurbaşkanımız’a da hakkımızı helal etmiyoruz.”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Gazi Şahin, Uzunköy’ün depremden önce de hizmet almadığını belirterek hakkını helal etmediğini söyledi:
“Burası normal şartlarda da hizmet almayan bir yer. Özellikle Kürt ve Alevi olmasından kaynaklanıyor. Adıyaman’da asfaltsız tek yer burası. Depreme çocuklarımla beraber Adıyaman’da yakalandık. Üç gün boyunca buraya ulaşamadık. Cenazelerimiz vardı, gelemedik. Devlet, kimliğimizden dolayı buraya hizmet etmek istemiyor. Devletin hiçbir imkanı bize ulaşmadı. Hiçbir şekilde hakkımı helal etmiyorum. Ne kendi hakkımı ne de çocuklarımın hakkını helal ediyorum. Ali Erdoğan üç gün boyunca annesiyle birlikte enkazın altında kaldı. Cenazeyi ilk çıkardığımızda karın altına bıraktık ki koku yapmasın. Bunlar unutulacak şeyler değil.”
Uzunköy Muhtarı Hüseyin Coşkun yurttaşların kendi imkanları ile enkazı kaldırdıklarından bahsetti:
“Vatandaşlar enkazı kaldırdı, yolu açtılar. Cenazelerimizi bir hafta sonra çıkardık. Hâlâ devlet buraya gelmedi. Deprem günü yağmur yağıyordu, ayakkabıları yoktu, vatandaşlar merkeze kadar yürüyerek gittiler. Vatandaşlar çok mağdur, konteynere ihtiyaçları var. Deprem zamanı ne AFAD ne de asker geldi. Daha doğrusu, bizi hiçe saydılar. Kendi imkanlarımızla mücadele ettik. Erdoğan’a hakkımızı nasıl helal edeceğiz? Geç geldi Adıyaman’a, niye geç geldiniz, sebebiniz neydi?”
Köyde yaşayan bir kadın yurttaş, yaşadıkları çadırı göstererek üç gece orada kaldıklarını belirtti:
“20 kişi çadırda kaldık, üzerimize yağmur ve kar yağıyordu. Sürekli deprem oluyordu. Küçük çocuklar vardı, suyumuz yoktu yiyecek bir şeyimiz, ayakkabımız yoktu. Kar içinde duruyorduk. Bizim çektiğimiz çileler bunlar, ne diyeyim. Hayvanlarım öldü evim yıkıldı, çıplak ayaklarla Adıyaman’a gittik. Bize yardım vermediler. Hakkımı da helal etmiyorum. Üzerimizden helikopterler geçiyordu, bize bakmıyorlardı. Helikoptere elimizi sallıyorduk, mağdurduk burada.”
“Devletin ‘D’si gelmedi buraya”
Köyde yaşayan Mehmet Şahin, “İlk istediğimiz şey konteyner. Köye ulaşım gelmedi, kendi çabamızla kepçe bulduk, yolu açtırdık. Çıplak ayakla Adıyaman’a kaçtık. Köye kimse uğramadı, ne bir yetkili ne de bir partili geldi. Ne helal etmesi? Erdoğan bizi mahvetti. Erdoğan, Adıyaman’a geldi gitti, ne helal etmesi helal etmiyoruz” dedi.
Ali Haydar Şahin, “Kendi cenazelerimizi kendimiz çıkardık. Devlet bize böyle günlerde lazım olur. Zaten her şeyi kendimiz yapıyoruz, üretiyoruz. Böyle dar bir günde devlet yanımızda değilse ne yapabiliriz? Bana geçmiş bir hakkı varsa helal edeyim. Buraya devlet gelmedi, devletin ‘D’si gelmedi buraya, biri ‘geldi’ diyorsa biz buradayız” diye konuştu.