Nefesler tutuldu, Türkiye tarihinin kader seçimine sayılı günler kaldı. 10 gün sonra yurttaşlar sandık başına gidecek, tercihlerini ya Kılıçdaroğlu’ndan ya da Erdoğan’dan yana kullanacak. Bir yanda giderek kutuplaştıran ve hedef gösteren bir dil, diğer yanda ise herkesi kucaklayamaya gayret eden bir dil. Hangi seçim kampanyası daha başarılı? Kutuplaştırma yine iktidara kazandırabilecek mi? Millet İttifakı 3 Mart’taki krizi çözebildi mi, yoksa halının altına mı süpürdü? Seçimler ikinci tura kalırsa bu çatlaklar daha da derinleşir mi? Anketler neyi gösteriyor? Kamuoyu araştırmacılarının buldukları sonuçlar üzerinden güncel gelişmeler hakkında yorum yapması ne kadar sağlıklı? Seçmen davranışlarını manipüle eden bir tarafı var mı?
Senem Görür sordu, siyasetbilimciler Meltem Ersoy ve Şebnem Gümüşçü değerlendirdi.