Demirtaş aktif siyaseti neden bıraktı? – Hakan Tahmaz ve Vahap Coşkun yorumluyor

Eski Halkların Demokratik Partisi Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş Twitter’dan yaptığı açıklama ile aktif siyaseti bıraktığını duyurdu. Demirtaş, Artı Gerçek’te “HDP açısından TBMM seçimi: Neden böyle oldu?” başlıklı bir yazı yazdı. Barış Vakfı kurucusu, yazar Hakan Tahmaz ve Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vahap Coşkun Demirtaş’ın aktif siyaseti bırakma kararını ve HDP’ye yönelik eleştirilerini değerlendirdi.

Hakan Tahmaz, 14-28 Mayıs seçimlerinde muhalefetin istenen başarıya ulaşamamasının muhalefet partileri açısından sonuçları olacağını söyledi. Tahmaz, Türkiye’nin artık bambaşka sosyalsiyasal gerçekliklerle yüzleşmesi gerektiğini, muhalefetin de bu açıdan radikal bir muhasebeye ihtiyacı olduğunu vurguladı ve Demirtaş’ın yazısıyla bu eleştiri sürecini başlattığını belirtti.

Tahmaz: “Demirtaş’ın HDP’ye yönelik eleştirileri daha çok yönetim kademesiyle sınırlı kalıyor”

Tahmaz, “Demirtaş’ın ağır ithamların sürece Demirtaş’tan beklenen katkıyı sunmaktan uzak olduğunu” söyledi. HDP yönetiminin bir kısmı ile Demirtaş arasında çeşitli fikir ayrılıkları olduğunun zaman zaman kamuoyuna yansıdığını hatırlatan Tahmaz, HDP’nin kuruluş felsefesi, bileşenler hukuku ve aday belirleme yöntemini de kapsayan daha derin bir eleştiri sürecinin gerekli olduğunun altını çizdi.

“HDP politik çizgisi ile Demirtaş arasında bir sorun yok”

HDP’nin üçüncü yol çizgisinden saptığına yönelik eleştirilerin muhataplarından birinin de Demirtaş olduğunu söyleyen Tahmaz, sorunun köklü olduğunu ve tartışmanın sınırlarının dar bir çerçevede sürdürüldüğünü de sözlerine ekledi.

Coşkun: “Demirtaş’ın yazısındaki bazı tanımlamaları ‘yenilir yutulur’ ifadeler değil”

Vahap Coşkun ise “HDP yönetimi ile Demirtaş arasındaki yaklaşım farkı zaten biliniyordu ama bunlar kamuoyunda konuşulmuyordu” dedi ve Demirtaş’ın bugünkü yazısında ilk defa bu kadar açık ve sert bir biçimde HDP yönetimini eleştirdiğini belirtti. Coşkun, HDP yönetiminin seçim sonuçlarına dair özeleştiri sürecini başlatacağını duyurduğunu ama Demirtaş’ın önce davranarak HDP yönetimini ağır bir biçimde eleştirdiğini söyledi. Kamuoyunda seçim sonucunun sorumluluğunun yalnızca HDP yönetiminde görülemeyeceğine, Demirtaş’ın da bu sonuçta payının olduğuna dair eleştirilerin yapıldığını da hatırlatan Coşkun, bu eleştirilerin sonucunda Demirtaş’ın şimdilik aktif siyaseti bırakma kararı aldığını not düştü.

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

“Demirtaş öteden beri muhalefetle daha yakın bir ilişki kurulmasını savunuyor, bu açıdan HDP’nin bir kısmıyla ayrışıyor”

Demirtaş ile HDP arasında Millet İttifakı’nın ortak cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun daha açık bir biçimde desteklenmesi noktasında da farklılık olduğunu belirten Coşkun, bu farklılıkların seçim sonuçlarındaki başarısızlık sebebiyle artık tolere edilemediğini belirtti.