Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu görevden alındı ve yerine Hafize Gaye Erkan atandı. Erkan, böylece Türkiye’nin ilk kadın Merkez Bankası Başkanı oldu. Prof. Dr. Şenol Babuşcu ve Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Şevket Sayılgan, Erkan’ın Merkez Bankası Başkanı olarak atanmasını değerlendirdi.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanlığı’na Hafize Gaye Erkan atandı. Böylece, bir kadın ilk kez Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı oldu.
Erkan’ın Merkez Bankası’nın ilk kadın başkanı olmasını olumlu bir gelişme olarak değerlendiren Şenol Babuşcu, “Hafize Gaye Erkan’ın atanmasındaki temel amaç, uluslararası piyasalardan borç para bulabilmek veya yabancı sermayenin Türkiye’ye gelmesini sağlamak” diye konuştu.
Babuşcu, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Erkan’ın yabancı sermayeye güven vermek amacıyla atandığı görüşünde:
“Türkiye son yıllarda çok ciddi güven kaybetti. Yabancı sermaye Türkiye’ye olan ilgisini de azalttı, çekti gitti. Tekrar yabancı sermayeyi Türkiye’ye çekebilmek için ciddi bir güven oluşması lazım. Güveni tekrar oluşturmak çok zor, uzun zaman gerektiriyor. Böyle bir zaman yok. Ekonomiye acil müdahale gerekiyor. Müdahale için de döviz lazım. Döviz elde etmenin veya yabancı sermayeyi Türkiye’ye getirmenin yolu, kişisel ilişkilerle bu parayı getirebilecek kişileri bulmaktı. Şimşek ile Erkan’ın yatırım bankacılığı tecrübeleri var. Amaç, kişisel ilişkileriyle yabancı sermaye getirmek.”
Faiz politikasında değişiklik beklediğini dile getiren Babuşcu şöyle devam etti:
“Bu faizle devam etmek mümkün gözükmüyor. Belki mevduat ve kredi faizlerini serbest bırakmaları lazım. Şu an Merkez Bankası’nın mevduat ve kredi faizlerine ciddi baskısı var. Sayın Cumhurbaşkanı ile Mehmet Şimşek bu konuda anlaşmışlardır diye düşünüyorum.”
“Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanı olması belirleyici”
Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Şevket Sayılgan da Babuşcu ile aynı görüşte. Sayılgan, Mehmet Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanı olarak atanmasının Erkan’ın Merkez Bankası Başkanı olmasında etkili olduğunu düşünüyor:
“Mehmet Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanı olması burada daha belirleyici. Büyük ihtimalle de Gaye Hanım’ı Mehmet Şimşek getirtiyordur. Dolayısıyla Mehmet Şimşek’in bugüne kadarki ekonomiye bakışı ve uygulamaları dikkate alındığında ‘ortodoks politika’ dediğimiz konvansiyonel enstrümanlara doğru bir dönüş bekleniyor.”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Amaç, uluslararası piyasalarla arayı düzeltmek mi?
Şahap Kavcıoğlu’nun Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı olmasının kafasında soru işareti oluşturduğunu söyleyen Sayılgan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şu anda para politikasının ana enstrümanı, faiz kullanılmayarak ‘makro ihtiyati tedbirler’ adı altında, bankacılık sistemi ve kredi piyasası daha çok kullanılmıştı. Kavcıoğlu’nun BDDK’nın başına geçirilmesi, o taraftaki sürecin devam edeceğine yönelik bir algının da oluşmasına neden oldu. Baktığınız zaman komple bir ortodoks politikaya dönüşten ziyade, sistemdeki diğer enstrümanlar da eşit şekilde kullanılacak gibi bir görüntü var ama bütün bunların aslında ilk göstergesi 22 Haziran’daki toplantı olacak.”
Şimşek, AKP’nin Kemal Derviş’i mi?
“Benzetme yüzde 100 olmamakla birlikte, 2001 krizi sonrası Ecevit hükümetinin Kemal Derviş’i getirmesiyle Mehmet Şimşek’in ve arkasından Gaye Hanım’ın getirilmesi arasında mantık olarak çok bir fark yok” diyen Sayılgan, Şimşek’in ve Erkan’ın geliş amacının uluslararası sermayeyle arayı düzeltmek, onlara belli ölçüde güvenceler vermek olduğunu söyledi.