Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Rehberler ve tur operatörleri itiraz etmişti: Rehberlik kanun teklifi askıya alındı

Komisyonda kabul edilmesinin ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) gönderilen 6326 sayılı Turist Rehberliği Meslek Kanunu’nda yapılması planlanan değişiklik askıya alındı. Peki, rehberler değişiklikle ilgili neye itiraz ediyordu, rehber ve çevirmen Saadet Özen değerlendirdi.

Turist rehberleri ve seyahat acenteleriyle ilgili düzenlemeleri kapsayan Turist Rehberliği Meslek Kanunu ile Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu’nda kabul edildi. Yeni Şafak’ın haberine göre Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanan yasa teklifi rehberlerden gelen tepkilerin ardından TBMM’de askıya alındı.

Tartışmalara neden olan kanun teklifinde öngörülen değişikliklerden biri dil şartındaki düzenlemeydi. Değişikliğe göre mesleğe kabul başvurularında yabancı dil yeterliliğini tespit etmeye yönelik sınavları ÖSYM yapacak. ÖSYM’nin sınav takviminde bulunmayan dillerde ise uzman ve tarafsız kuruluşlar sınav yapabilecek.

Yabancı dil yeterlilik belgesi koşulunu yerine getiremeyenler ise bakanlığın talebiyle uzmanlaşmış kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan mesleğe kabul sınavında başarılı olmaları halinde Türkçe turist rehberliği yapabilecek.

Rehber ve çevirmen Saadet Özen, yabancı dil bilmeyen birinin rehber olmasının mümkün olmadığını söyledi ve bir kişinin rehber olması için Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olma şartının bulunduğunu belirtti, “Dolayısıyla herkes Türkçe biliyor. Türkçe rehber ihtiyacı olduğunda zaten şu anda sertifikaya sahip olanlar bu hizmeti verebilir” dedi.

“Devlet aklı, maddi çıkar peşinde koşanların gerisinde kaldı”

Acentelerin günlük rehber ücreti ödemek yerine kitleyi genişleterek emeği ucuzlatmak istediğini dile getiren Özen, rehberlerin Osmanlı İmparatorluğu döneminden bu yana sivil bir diplomat gibi görüldüğünü ve bu bakış açısının kaybedildiğini söyledi:

“Osmanlı İmparatorluğu’nun idari aygıtı, daha sonra da cumhuriyetin rehberliğe bakışı çok özgündür. 1890’da başka hiçbir yerde böyle bir rehberlik kanunu gibi bir şey yok. Avrupa’da çoğu yerde İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra eğitimden geçme şartı, sertifika şartı gibi şartlar gelmiş. Şimdi bu aslında şunu düşündürüyor, bu ispatlayabileceğim bir şey değil, ihtimal olarak söylüyorum: Devlet aklı, maddi çıkar ya da başka türlü çıkarların peşinde koşan bazı grupların gerisinde kalmış durumda. Buradan bu anlaşılıyor.”

“Rehberlik, bir tür orkestra şefliği”

Komisyonda kabul edilen bir diğer değişikliğe göre üniversitelerin sanat tarihi ve arkeoloji bölümlerinden mezun kişiler için turist rehberliği eğitim programına katılma şartı aranmayacak. Bu bölümlerden mezun olan kişiler, belirtilen diğer koşulları yerine getirerek en az 100 saatlik eğitim programı ve başarılı oldukları yabancı dilde turist rehberi olmaya hak kazanacak.

Özen, kendisinin arkeoloji okuduğunu ve eğitimi sırasında rehberlik kursuna gittiğini söyledi, “Ben rehberlik yapmaya başladığımda en zorlandığım kısım da arkeoloji oldu. Rehberliğin bundan ibaret olmadığını zaten ikinci gün anlıyorsunuz. Rehberlik çok pratik davranma gerektiren, davranış bilgisi gerektiren bir tür orkestra şefliği” dedi.

Rehberliğin sadece sit alanı gezdirmekten ibaret olmadığını dile getiren Özen, “Otobüse bindiğiniz andan itibaren acenteyle olan ilişkilerden, çevreyle olan ilişkilere kadar her şeyden rehber sorumlu” diye konuştu.

“Turist sadece Efes’i görmeye gelmiyor”

“Otobüste profesyonel rehber bulundurma zorunluluğu olmaması” değişikliği üzerinde de konuşan Özen, “Yollar bazen çok uzun oluyor. Pamukkale’den sabah çıkıyorsunuz akşam Kapadokya’ya iniyorsunuz ve orada geceliyorsunuz. Saatlerce yol gidiyorsunuz. Rehber bunu nasıl değerlendireceğini bilir, orada da birtakım konulardan bahsedilir. Orada o bilgi akışı, hikâye akışı devam eder” dedi.

Özen şöyle devam etti:

“Turistler sadece Efes’i görme mantığıyla almıyor paket turu. O zaman zaten sadece Efes’i görmeye gidiyor. Tarlanın yanında geçerken ‘Bu hangi bitki?’ diye sormak, ‘Şeftali ağaçları burada hangi mevsimde açıyor?’ diye bilgi istemek turun bir parçası. Benim anladığım kadarıyla bu otobüs turlarında rehberler yerine daha ucuza çalıştırabilecekleri acente elemanlarını araca koymak istiyorlar fakat o, bu tasarıma aykırı bir şey.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.