Seçimlerin ardından kurulan yeni Cumhurbaşkanlığı Kabinesi hakkında pek çok yorum yapıldı. Kimileri teknokratlardan oluştuğu için “ılımlı” olduğunu belirtti, kimileri ise Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde karar alıcının tek kişi olduğunu hatırlatarak Kabine’nin bir anlam ifade etmediğini söyledi. Emekli Büyükelçi Selim Kuneralp ve Medyascope Dış Haberler Editörü Senem Görür, Kabine’nin dış politika ayağını ve bundan sonra Türk dış politikasında nelerin değişebileceğini değerlendirdi.
“En iyi tercih Hakan Fidan’dı”
13 yıldır Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanlığı’nı yürüten Hakan Fidan’ın Dışişleri Bakanı için en uygun kişi olduğuna dikkat çeken Kuneralp, “Bence en iyi tercih Hakan Fidan’dı. İyi bir tercih oldu. Fidan AKP kurulduğundan beri Dışişleri Bakanlığı ile iyi ilişkiler kurdu. Her zaman ılımlı yaklaşımlarından etkilenmişimdir. Üslup bakımından da olumlu bir yaklaşım içinde olduğunu gördük. Sayın Çavuşoğlu’ndan çok farklı” diye konuştu.
“Sesinin duyulmamış olması normal”
Hakan Fidan’ın MİT Başkanlığı yaptığı dönemde kamuoyunda çok nadir görülmesi ve sesinin çıkmamasının normal olduğunu söyleyen Kuneralp, Kabine’deki atamalar hakkında şunları söyledi:
“Üslup değişikliği ve Kabine’deki diğer atamaların zamanlaması tesadüfi değil. Bu, bir ihtiyacın karşılığı. Cumhurbaşkanı da son zamanlarda üslubunda bir değişiklik yaptı. Eski dışişleri bakanı ve içişleri bakanının üslupları da eski üsluba uygundu. Erdoğan’ın üslubu değişince Soylu ve Çavuşoğlu’nun üslubunun değiştirilmesi kolay olmadı ki, bu kişiler değiştirildi. Ben farklı bir üslup bekliyorum bundan sonra.”
Ankara, İsveç’in NATO üyeliğine ne zaman “tamam” diyecek?
ABD Başkanı Joe Biden’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı tebrik için aramasında İsveç’in NATO üyeliğinin gündeme gelmesine ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in Ankara ziyaretinde de bu konunun konuşulduğuna dikkat çeken Kuneralp, “Artık sabırlar tükenmiş, baskının dozu da artmış vaziyette. Bu da kendimizi ne kadar köşeye sıkıştırmış olduğumuzun göstergesi” dedi.
