Covid-19 sona erse de bazı gruplar için etkileri hala sürüyor. Bu grupların başında da Romanlar geliyor. Roman Hafıza Çalışmaları Derneği’nin (Romani Godi) Etkiniz AB Programı desteğiyle hazırladığı “Covid-19 Pandemisinden Çıkış Süresinde Türkiye’de Romanlar” raporuna göre, karantina koşullarında işsiz kalan Romanlar, daha da yoksullaştı, temel ihtiyaçlarını bile gideremez oldu.
Türkiye’de sayısının 3 ila 6 milyon arası olduğu tahmin edilen Romanlar, Covid-19’a karşı en kırılgan gruplardandı fakat onlara yönelik koruyucu önlem ve planlama oluşturulmadı. Salgının Romanlar üzerinde yarattığı çok yönlü hasarın etkileri, Romani Godi Derneği’nin hazırladığı “Covid-19 Pandemisinden Çıkış Süresinde Türkiye’de Romanlar” raporunda ele alındı. Oluşturulan rapora göre Romanlar, salgın sürecinde sosyal yardımlardan ve sağlık hizmetlerinden daha az yararlandılar; Roman çocukları yoksulluktan uzaktan eğitime katılamadılar.
“Covid-19 Pandemisinden Çıkış Süresinde Türkiye’de Romanlar” raporunda Romanların uğradığı hak ihlalleri, “ayrımcılık, istihdam, sağlık, sosyal hizmet ve yardım, eğitim ve barınma” başlıkları altında sıralandı:
- “Ayrımcılık: Türkiye’nin en dezavantajlı gruplarından biri olan Romanlar, pandemi gibi sağlık krizinde bile dışlandılar; ayrımcı ve önyargılı tutumlara maruz kaldılar. Romanlara yönelik ayrımcılık politikaları ve ön yargılar pandemide de sürdü.
- İstihdam: Müzisyenlik, seyyar satıcılık, kağıt toplayıcılığı, hurdacılık gibi günübirlik kazanç getiren işlerde çalışan Romanlar, salgında çalışamaz oldular; gelir kaybına uğradılar, daha da yoksullaştılar. Bir araştırmaya göre, pandemide Romanların yüzde 70’i elektrik faturalarını, yüzde 53’ü kiralarını, yüzde 50’si banka kredilerini ve yüzde 50’si özel borçlarını ödemekte zorluk yaşadı.
- Sağlık: Romanlar, pandemide de toplumun genelinden ayrı tutuldu; temizlik hizmetlerinden bile yeterince yararlanamadı, temiz içme suyuna erişmekte zorluk çekti. Romanlar, salgından daha fazla etkilendiler ancak yoksulluk ve güvencesizlikten dolayı sağlık hizmetlerine yeterince erişemediler.
- Sosyal hizmet ve yardım: Daha çok desteğe ihtiyaç duymalarına rağmen sosyal yardımlardan çok az yararlanabildiler. Pandemide Romanların sadece yüzde 37,8’i kamu veya özel kurumlardan yardım aldı; bu yardımların da yüzde 83,7’si aynî yardımdı.
- Eğitim: Roman çocukları yeterli eğitim hizmeti alamadılar, çünkü velilerin ortalama geliri açlık sınırının altında kaldı, aileler çocuklarının okul ihtiyaçlarını gideremedi. Roman çocukların en az yarısı, uzaktan eğitime katılabilecek teknolojik cihaza sahip değildi ya da internete erişimi yoktu.
- Barınma: Hukuki düzenlemeler olsa da Türkiye’de birçok Roman, gettolarda ve ayrılmış mahallelerde, yetersiz ve aşırı kalabalık meskenlerde, altyapı ve temiz suya erişimin olmadığı sağlıksız koşullarda yaşıyor. Romanların yoğunlukla yaşadığı semtlerde ‘kentsel dönüşüm’ kararları ve yerinden edinme politikaları, zorla tahliyeler barınma hakkını ihlal etti, mülkiyet hakkını güvencesiz kıldı.”
Raporda kadınların, LGBTİ+’ların, gençlerin, yaşlıların ve çocukların pandeminin yarattığı ekonomik ve toplumsal sorunlardan daha ağır etkilendiği belirtildi.
Romanların yaşadığı sorunların yaygınlaşma sebebi olarak, pandemi öncesinin yetersiz sosyal politikaları gösterildi. Raporda, uğradıkları eşitsizlikler, sosyal güvence eksikliği ve düzenli gelir getiren işlerde çalışma oranının düşüklüğü sebebiyle pandemide özellikle Romanlara yönelik hak ihlallerinin arttığı belirtildi.
“Romanlar pandeminin derinleştirdiği eşitsizliklere karşı korunmalı”
Raporda Covid-19’un ardından Romanların maruz kaldığı sorunlar ve hak ihlallerine dair çözüm önerileri ise şöyle sıralandı:
- Roman topluluklar, pandemide katmerlenen ve derinleşen mevcut sorunlarına ve maruz kaldıkları eşitsizliklere karşı sosyal politikalarla korunmalı.
- Pandemide ciddi boyutlara ulaşan çocuk yoksulluğu ve derin yoksulluğun gelecek nesilleri ipotek altına almaması için kamusal önlemler alınmalı.
- Covid-19 salgınında derinleşen sorunların kronikleşmemesi ve yaygın eşitsizliklerin kalıcı hale gelmemesi için Roman topluluklar kamusal önlemlerle desteklenmeli.