Diyanet İşleri Başkanlığı, Kobani Davası’nda yargılanan siyasetçilerin “toplumun dini değerlerini temelden sarstığı” gerekçesiyle davaya katılma talebinde bulundu. Yeşil Sol Parti Diyarbakır Milletvekili Serhat Eren, Diyanet’in IŞİD’in sözcülüğünü yaptığını söyledi. Eren, “Biz Diyanet’in Kürtlere karşı düşmanlık yarışına yeni katılmadığını biliyoruz” tepki gösterdi.
Diyanet İşleri Başkanlığı, Kobani Davası’nda yargılanan siyasetçilerin “toplumun dini değerlerini temelden sarstığı” gerekçesiyle davaya katılma talebinde bulundu. Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Diyarbakır Milletvekili Serhat Eren, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın katılma talebine ve sunulan dilekçeye tepki gösterdi.
“Güven kaybolursa bu alan sapkın akımlara kalır”
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın mahkemeye sunduğu dilekçede, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın toplumu din konusunda aydınlatma, ahlaki ve manevi değerleri ayakta tutma görevi olduğu belirtildi ve şu ifadeler kullanıldı:
“Davaya konu kişilerin fiil ve davranışları, bu durumu temelden sarsan ve telafisi imkansız sonuçlara sebep olmaktadır. Nitekim vicdanlara hitap eden din hizmetlerinde itimat ve güvenin kaybolması halinde boşluk kabul etmeyen bu alanın çeşitli sapık akım ve gruplara kalacağı tartışmasızdır.”
“Hangi din adına hareket ediyorsunuz?”
Serhat Eren, dilekçede yer alan “sapık akım” nitelemesine tepki göstererek şunları söyledi:
“Diyanet İşleri Başkanlığı, Sivas’ta canlarımız diri diri yakılırken, Diyarbakır’da, Suruç’ta, Ankara Tren Garı’nda IŞİD barbarları tarafında saldırılar yapılırken hatta Diyarbakır İstasyon Meydanı’nda cami dibinde caminin duvarları kana boyanırken Diyanet İşleri Başkanlığı bu davalara katılmak için bir çağrıda bulundu mu, müdahil oldu mu?
Diyanet İşleri Başkanlığı’na soruyoruz:
Siz hangi din adına hareket ediyorsunuz, hangi dini referans gösteriyorsunuz, nasıl milyonlarca Kürdü sapkın eğilim tanımlama hadsizliğini gösteriyorsunuz?
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Biz Diyanet’in Kürtlere karşı düşmanlık yarışına yeni katılmadığını biliyoruz.”
“Diyanet IŞİD’in sözcülüğüne soyunmuştur”
Eren, dilekçeyi şu sözlerle de eleştirdi:
“Partimiz, rehin arkadaşlarımız ve avukatlarımız boşu boşuna yıllardır Kobani Kumpas davasında AKP iktidarının bu davayı IŞİD’in Kobani’yi düşürmemesinden dolayı bir intikam davasına dönüştürdüğünü boşuna söylemiyor. Diyanet İşleri Başkanlığı, dilekçesindeki diliyle adeta IŞİD’in sözcülüğüne soyunmuştur.
O dönemde meydana gelen olaylardan sorumlu olan ve yargılanması gereken Diyanet İşleri Başkanlığı haddini aşan, İslam dinine en büyük zararı veren arkadaşlarımızı cinayetle, yağmacılıkla, ahlaksızlıkla suçlamaktadır.
Hukuk metni değil iftiranameden ibaret olan mütalaaya karşı görev sınırlarını aşarak dosyaya iktidarın taleplerini sunan bir fetva niteliğinde dilekçe göndermiştir. İktidar Savcının iftira belgesine güvenmemiş olacak ki aynı zamanda Diyanet İşleri Başkanlığı üzerinden müdahale etmiştir, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu dosyaya fetva vermesini sağlamıştır. Diyanet İşleri Başkanlığı, gönderdiği dilekçeyle AKP ve MHP iktidarının sözcülüğüne savunduğunu bir kez daha ortaya koymuştur.”