Beykoz Kundura, kapılarını bu yıl yedinci kez Bir Yaz Gecesi Festivali için aralıyor. La Dolce Vita (Tatlı Hayat) ve Plein Soleil (Kızgın Güneş) gibi filmlerin müziklerine imza atan Nino Rota’yı merkezine alan festival, bugün (4 Ağustos) başlıyor. Beykoz Kundura, açık hava seyircisine geniş bir alan sunarken “Restore Klasikler” programı müzik ve sinemanın uyumunu Boğaz’a taşıyor.
Sinema ve televizyon seyircisinin izleme pratiklerinin gün geçtikçe değiştiği bir gerçek. Dijital platformlar arasındaki rekabet, gişede aradığını bulamayan yönetmenler, yalnızca IMAX’te deneyimlenmesi gereken filmler derken endüstri yeni arayışlar içinde. Bir Yaz Gecesi Festivali ise açık havada 1960 yapımı bir filmi izlemenin romantik ruhunu yakalamayı başarıyor. Festivalin İstanbul seyircisi arasında popülerlik kazanması da belki biraz bu sebepten. Beykoz Kundura’nın kültür sanat politikasının kültürel mirası önceliklendirmesi, hafızalarda iz bırakan erken dönem işlerin tekrar hayat bulmasını sağlıyor.
“Sessiz Film” programı bu yıl da müzisyenleri ağırlıyor. Korhan Futacı, Okay Temiz, Islandman’in yanı sıra ilk kez Türkiye’ye gelen Frank Bockius festivalin müzisyen konukları.
Beykoz Kundura Kültür ve Sanat Direktörü ile festivalin küratörü S. Buse Yıldırım’a göre canlı müzik eşliğindeki gösterimler, sessiz film izleme deneyiminin olmazsa olmazı. Yıldırım, “Pandemi döneminde açık hava mekânlarımızın sağladığı imkânlarla müzisyenlere sahnemizi açmıştık ve film gösterimleriyle beraber müzik konserlerine de ev sahipliği yapmaya başlamıştık. Pandemi sonrası ise – iki dönemin de bir karması olarak – Kundura’nın özünde buluşan, kesişen noktaları keşfettik ve film müziğinin büyüleyici uçsuz bucaksız dünyası ve etkileriyle tanıştık” diyor.
Beykoz Kundura’nın ruhu var
İstanbul’da açık hava sinemasında film izleme alışkanlığı 1914’e dayanıyor. Yer, bir dönemin sayfiye semti Erenköy. 1940’larda kapanan sinemanın bayrak taşıyıcılığını, bugünlerde Beykoz Kundura üstleniyor. Son yıllarda açık hava sinemaları yaygınlaşarak artıyor ama Beykoz Kundura’yı farklı kılan bir tarafı var. Yıldırım, bu durumu şöyle açıklıyor:
“Beykoz Kundura’nın açık hava sineması bir moda akımının parçası olmadı hiçbir zaman. 2011 senesinde dönüşümün tasarımına dair yapılan çalıştaylarda bile konuştuğumuz bir konsept idi ve o zamanlar bugünkü kadar yaygın değildi. Beykoz Kundura’yı farklı kılan, geçmişinden ilham alarak tasarlanmasıydı. Sümerbank döneminde işçilerin, memurların ve semt sakinlerinin düzenli bir şekilde ve heyecanla takip ettikleri açık hava sineması vardı ve tıpkı bizlerin bugün yaptığı gibi onlar da klasik Amerikan, Avrupa sinemasından filmler izliyorlardı. Hafızasını tazeleyerek devam ettiğimiz bu pratiği diğerlerinden farklı kılan ise, ruhu olması diyebilirim”.
Nino Rota, filmlere müzikleriyle bambaşka bir boyut katıyor
Bir Nino Rota hayranı olan Yıldırım, müzisyenin bestelediği filmlerle yönetmenin dünyasına bambaşka bir boyut kattığı görüşünde. Frank Bockius’un atölyesi de bu yılın sürprizlerinden. Atölye, sessiz filme doğaçlama müzikle eşlik etmenin hayalini kuranlara göre. Yıldırım için amaç, atölyenin ulusal ve uluslararası müzik sahnesi arasında bir diyalog oluşturması. Yıldırım, yeni alanlar açmanın derdini şu şekilde özetliyor:
“Ülkemizde o kadar yetenekli ve kıymetli müzisyenler var ki… Biraz onlara bu dünyanın kapısını aralamak ve uluslararası sessiz film dünyasının önde gelen sanatçılarıyla diyalog kurmalarına aracı olmak istedik. Böylece sadece sessiz filmi izleme kültürünün değil, onun beraberinde bir başka üretimin oluşabileceğine dair de bir zemin oluşturuyoruz”.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Bir Yaz Gecesi Festivali’nin gösterimleri 21.00’de başlıyor, kapı açılışı ise 19.00’da. 20 Ağustos’a kadar sürecek festival için biletler, Beykoz Kundura’nın sitesinde satışta.
