Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

İktidar kurtulmak istiyor ama: KKM’den çıkış nasıl olacak, parası olanlar ne yapacak?

Yeni ekonomi yönetimi Hazine’ye yükü gün geçtikçe artan Kur Korumalı Mevduat’ı (KKM) azaltmak için ilk adımı geçtiğimiz haftalarda attı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), KKM dönüşüm hedefi uygulamasına son verdi. 25 Ağustos haftası itibarıyla 3 trilyon 368 milyar 652 milyon Türk Lirası (TL) büyüklüğündeki KKM’de parası olan yatırımcı ilerleyen süreçte ne yapabilir? Doç. Dr. Hakkı Öztürk değerlendirdi.

14 ve 28 Mayıs seçimlerinin ardından değişen ekonomi yönetimiyle birlikte Türkiye’nin ekonomi politikası da hızla değişti. TCMB, 20 Ağustos’ta 2021’in sonunda kuru dizginlemek için ortaya atılan KKM’den çıkış için ilk adımı attı ve dönüşüm hedefi uygulamasına son verdi. 3 trilyon 368 milyar 652 milyon TL büyüklüğündeki KKM’de parası olan yatırımcının önümüzdeki süreçte ne yapabileceğini Bahçeşehir Üniversitesi Uluslararası Finans Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakkı Öztürk değerlendirdi.

Öztürk, bazı yatırımcıların mevduatlarını 2021 yılı sonunda kuru dizginlemek için ortaya atılan KKM’de tutmaya devam edeceğini söyledi ve “Bazı yatırımcılar KKM’nin TL’ye göre daha düşük olan faizine razı olur çünkü kur riski almak istemez. Türkiye’de ne zaman, ne olacağı belli değil” diye konuştu.

Bazı yatırımcıların da çıkış planı kapsamında doğrudan dövize veya altına geçebileceğini söyleyen Öztürk, “Hâlâ TL’ye güvenilecek bir durum yok. Enflasyon yüksek, daha da yükselecek. Risk primlerinde geri çekilme olsa da hâlâ diğer gelişmekte olan ülkelere göre yüksek” dedi.

Öztürk, yatırımcıların yapabileceği diğer tercihleri ise şöyle anlattı:

“Bankanın vereceği faize göre, TL mevduata geçenler olacağı gibi sayıları çok olmasa da bazı mevduat sahipleri borsaya geçebilir.”

Gayrimenkul yatırımlarını da değerlendiren Öztürk, “Gayrimenkul için bir şey söylemek zor. Gayrimenkulü istediğiniz anda satamıyorsunuz, likiditesi yüksek bir enstrüman değil. Zaten dolar bazında da fiyatlar çok şişmiş durumda. İstanbul’da 3-4 milyon TL’den düşük fiyatta gayrimenkul yok. Dolayısıyla gayrimenkul için bir şey söylemek zor” diye konuştu.

Bankaların KKM’deki yatırımcıları ikna etmeye çalıştığını söyleyen Öztürk, “Banka diyor ki, ‘KKM vadeniz doluyor. Devam edersiniz yıllık yüzde 25 faiz alacaksınız. KKM’ye devam edebilirsiniz ama bence devam etmeyin, yüzde 45 mevduat faizi verelim size. Bunu aylığa bağlayalım. Her ay yüzde 45’i bileşiklendirdiğimiz zaman yüzde 47-48’e gelir.’ Bazı bankalar daha yüksek meblağlara 46-47’de teklif edebilir. Burada bankalar kendi maliyetlerini hesaplayıp, ona göre ikna sürecine giriyorlar” dedi.

“KKM’yi ortaya çıkaran sebepler hâlâ mevcut”

Atılan adımlara rağmen KKM’den çıkışın kolay olmayacağını dile getiren Öztürk, KKM’yi ortaya çıkaran sebeplerin hâlâ mevcut olduğunu söyledi:

“2021 Eylül’den sonra derin negatif reel faiz politikası, bununla beraber yükselen kur, yükselen enflasyon, döviz rezervlerinin eritilmesi, TL’ye olan güvensizlik, ülkenin yükselen risk primleri ve bozulan makro faktörler… Sonuçta bunlardan dolayı TL’ye bir güven kalmadı. Çok yüksek enflasyon var. Dolayısıyla yatırımcı ne yaptı? Dövize yöneldi. Dövize yönelmesin diye de KKM çıktı. Dolayısıyla bu sebepler şu anda ortadan kalktı mı ki, KKM’den tam anlamıyla çıkış olsun? Negatif reel faiz politikası devam ediyor. Kurla ilgili belirsizlik hâlâ var. Enflasyon yüksek ve yükselmeye devam edecek. Dolayısıyla KKM’yi yaratan nedenler tam anlamıyla ortadan kalkmadığı için KKM’den hemen çıkış olmaz.”

Yeni ekonomi yönetiminin uyguladığı bazı rasyonel politikalarla birlikte Türkiye’nin risk primlerinde düzelme olduğunu belirten Öztürk, CDS primlerinin 400 baz puana kadar düştüğünü ancak hâlâ çok yüksek olduğunu ekledi.

“KKM liralaşma değil, dolarlaşma”

Öztürk, döviz mevduatının toplam mevduata oranının yüzde 68 olduğunu vurguladı ve şöyle devam etti:

“KKM de dövize endeksli. Döviz mevduatları artı KKM’nin toplam mevduatlardaki oranı yüzde 68. Bu, tarihteki en yüksek oran. Eski Merkez Bankası Başkanı buna ‘liralaşma’ diyordu. Bu düpedüz dolarlaşma, liralaşma değil. Zaten bu yüzden de yeni yönetim bundan kurtulmak istiyor. 2001 krizinden sonra bile, 2002’de döviz mevduatlarının toplam mevduatlara oranı yüzde 62-63 civarında. Şu anda yüzde 68. Bu oranın en düşük olduğu zaman, 2010-2013 arası. Bu zaman aralığında döviz mevduatlarının toplam mevduata oranı yüzde 30. 2009’da da düşük, 2008’de de düşük. Niye? 2010-2013’e bakın, tek haneli enflasyon var. Bir ara yüzde 6’ya düşmüştü enflasyon. Çok düşük risk primleri, ülkenin yüksek döviz rezervleri vardı. TL’ye güven vardı. Ne zaman bunlar tekrar olur, KKM’den tam anlamıyla çıkabilirsiniz.”

KKM’yi “saatli bomba” olarak tanımlayan Öztürk, sistemden bir çıkış yolu arandığını söyledi.

KKM dönüşlerinin ardından bazı yatırımcıların döviz talebinde bulunduğunu dile getiren Öztürk, “22 Ağustos’ta -63 milyar dolarmış net döviz pozisyonu, 29 Ağustos’ta -68 milyar dolara gerilemiş. Yani bu tarih arasında Merkez Bankası bir haftada kabaca 5 milyar dolar satmış” diye konuştu.

KKM dönüşüm hedefi uygulamasına son verilmesi ne anlama geliyor?

TCMB, 20 Ağustos’ta KKM dönüşüm hedefi uygulamasına son vermiş ve yayımlanan metinde “Sadeleşme süreci kapsamında yabancı para mevduattan kur korumalı mevduata dönüşüm hedefi uygulamasına ve TL payına göre menkul kıymet tesis ve zorunlu karşılık uygulamasına son verilmiştir. Yapılan düzenlemelerle Türk Lirası mevduatlar artarken, kur korumalı hesaplardan Türk lirası mevduata geçiş sağlanarak kur korumalı mevduatın azaltılması gözetilmektedir” denilmişti.

TCMB, bu kararla TL mevduat hesaplarını desteklerken, KKM sisteminde azalma hedefliyor.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.