Türkiye’nin ekonomi gündeminde bir süredir borsadaki yükseliş ve halka arz konuları geniş yer tutuyor. Daha önce adını bile duymadığımız çok fazla şirket halka arz oluyor. Borsa, rekor üstüne rekor kırarken, yatırımcı sayısı da her geçen gün artıyor. Bu yükselişin sebebi ne, halka arzlar yükselişte ne kadar etkili, şirketler halka arz sayesinde finansman mı sağlıyor?
Türkiye’de tam bir “halka arz çılgınlığı” yaşanıyor. Onlarca şirket halka arz olmak için hazırlanıyor bazıları ise sadece arz gününü bekliyor. Halka arzlara doğru orantılı olarak da borsaya yatırım yapan kişi sayısı da her geçen gün artıyor. Ekonomim’den Şebnem Turhan’ın haberine göre, Borsa İstanbul’a son üç ayda 2 milyona yakın yeni yatırımcı geldi ve bu üç ayda 14 şirket halka arz oldu.
Negatif reel faiz, Türk Lirası’ndaki (TL) değer kaybı, yatırımcıları borsaya iterken, krediye ulaşmakta zorluk çeken şirketlerin finansmana ulaşma yolu halka arzlar oldu.
Gazeteci Bahadır Özgür, Gazete Duvar’daki yazısında borsadaki yükselişi ve halka arz olan şirketleri yazdı. Özgür, yazısında “Neredeyse halka arz edilmeyen bir bakkal dükkanları kaldı geriye. Tavukçusu, dönercisi, vinç kiralama şirketi, bahis oynayanlara maç sonuçlarını veren internet sitesi, altın günü organizasyonlarından hallice olan faizsiz ev sahibi olmayı vadeden İslamcı emlakçılar… 24 saat din satan tarikat bezirgânlarının şirketleri de katılıyor halka arz oyununa” diye yazdı.
Medyascope’a konuşan Özgür, iktidarın yatırımcıların dövizdense borsaya gitmesini istediğini söyledi ve “Borsaya çok insan geldiği için aslında hisse alıp satarak borsayı coşturmuyorlar, o hisse alım-satımları hikaye. Hep halka arz yapıyorlar, sürekli rekor kırıyor Türkiye bu konuda. Şirketleri borsaya açarak sürekli ürün sunuyorlar insanlara. Sürekli iştahlarını kabartıyorlar çünkü insanlar şöyle görüyor, ‘Halka arzdan bir parça aldığında o birkaç ay tavan gidiyor, oradan kazanırım’ diyor. Geleceği olmayan şeyler. İnsanlar gelsin diye de halka arzlara yoğunlaştılar” dedi.
Şirketlerin halka arza teşvik edildiğini söyleyen Özgür, “Şirketler, bankadan alacağı borçları, halka arz yoluyla halktan topluyor” dedi.
Yatırımcıların yüzde 3,5’inin hisselerin yüzde 80’ninden fazlasını kontrol ettiğine de değinen Özgür, “Halka arzlar sayesinde yükseliyor borsa. İnsanlar oraya akın ediyor, parasını değerlendirecek bir yer yok. Oraya özellikle teşvik ediliyor. Başka gidecek yer bırakmadılar” dedi.
Halka arz edilen hisselerin belli bir süre sonra değerinin altına düştüğünü söyleyen Özgür, “Her şirkete, herkese ‘Gidin borsaya, halka arz olun gidin paranızı oradan toplayın’ demeye başladılar. Dolayısıyla halkı, sahtekarın, spekülatifin kucağına attılar” dedi.
İris Cibre: “Algı bozulana kadar bu süreç devam eder”
Halka arzlarda eşit dağıtım olduğunu söyleyen Ekonomist İris Cibre, “Eşit dağıtımla yatırımcıya 5-10 lot gibi az sayıda pay düşüyor, dolayısıyla kimse yüzde 5 gibi düşük getirilere hissesini satmıyor” dedi.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Hisse senedi sahiplerinin hisselerini satmadıkça “tavan” fiyatların devam ettiğini söyleyen Cibre şöyle devam etti:
“Bunu gören büyük yatırımcılar, özellikle algoları (teknik analiz ya da haberlere bağlı çalışan ya da hızlı emir gönderimine yarayan robotlar) da kullanarak ya da manuel, büyük tutarlı alışlarla ilk 1-2 hatta 3. tavandan mal toplamaya çalışıyor. Onların tutarı büyük olduğundan 1-2 tavan onlar için yeterli aslında. Tabii, tüm bu akış algıyı yönetmeye başlıyor ve tavan sayıları artıyor. Sonucu da bugün gördüğümüz üzere 10-15 tavan sonrası taban halka arz hisseleri.“
Hiçbir halka arz hissesinin değerleme ile satın alınmadığını söyleyen Cibre, “Profesyonel yatırımcılar dahi bunu umursamıyor” dedi.
Bu sürecin ne kadar süreceğini bilmediğini belirten Cibre, “‘Her arz, en 10 kez tavan çeker’ algısı bozulana kadar devam eder” diye konuştu.
“Halka arz, hem ucuz hem de ulaşılabilir finansman”
Borsada şişmiş çok fazla hisse olduğunu söyleyen Cibre, şöyle devam etti:
“Bunun bir nedeni de ekonomi politikaları. Negatif reel faiz ile insanlar, yatırımları konusunda sadece borsadan medet umar hale geldi. Tek artış gösteren enstrüman borsa. Temmuz başından beri BİST, dolar bazında yüzde 41 değer kazandı.”
Cibre, krediye erişimin zorlaşmasının halka arzları artıran en büyük nedenlerden biri olduğunu söyledi ve “Halka arz, hem ucuz hem de ulaşılabilir finansman. Üstelik şirket değerleri bir kaç haftada inanılmaz seviyelere ulaşıyor. Patronlar için tam bir kazan kazan serisi” dedi.
“Bu hızda yükselişlerin sonu, çok daha yüksek hızda düşüşler”
Küçük yatırımcının bu süreçte eninde sonunda zarar göreceğini söyleyen Cibre şöyle devam etti:
“Bunun süresini tahlil etmek mümkün değil tabii, önümüzde enflasyonist dönemin devamı var. Dolayısıyla, piyasanın ulaşacağı zirveyi bilmiyoruz fakat bu hızda yükselişlerin sonu, çok daha yüksek hızda düşüşlerdir. Fakat, küçük yatırımcılarımız da maalesef bu ‘dikkat edin’ uyarılarına kulak asmıyor hatta uyaranları ‘iş bilmemek’ ve ‘kötü niyetle’ suçluyorlar. Finansal okur yazarlık seviyesi çok düşük, hatta hiçbir şey okunup araştırılmıyor ne yazık ki. Herkes yaşayarak öğrenecek gibi duruyor.”
Bu süreçten patronların, doğru zamanda çıkmayı bilecek kadar bilgili profesyonellerin ve sermayenin gücü ile piyasayı manipüle edebilenlerin kazançlı çıkacağını söyleyen Cibre, “Bu tip çılgınlıklar sonunda genelde böyle olur” dedi.
Murat Sağman: “Halka arzlar şirketler için finansman aracı oluyor”
Sagam Strateji Danışmanlık kurucusu Murat Sağman, borsada uzun süredir yukarı doğru devam eden bir trend olduğunu ve bu nedenle de şirketlerin başvuruları artırdığını söyledi.
Finansmana erişimin zorlaştığını söyleyen Sağman, “Finansman erişimi daha düşük, azaldı. Hem de maliyet yükseldi. Onun için bu halka arzlar da şirketler için bir finansman aracı oluyor. Halka arz olmanın bir amacı da bu zaten, yani şirketler için ortak alıp bir nevi bir finansman sağlamak” diye konuştu.
“Borsadaki şirket sayısı hâlâ düşük”
Borsanın halka arzlarla büyüğünü söyleyen Sağman, “Baktığımız zaman daha çok şirket geldiği zaman daha çok yatırımcı gelebiliyor. Borsadaki büyüklük yükseliyor. Baktığın zaman şirket adedi, ekonomiye oranla hâlâ düşük. 500’ü geçtik şirket sayısı olarak ama bunun biraz daha yukarıda olması lazım. Buradaki tek şey aslında daha büyük şirketler gelebilir. Onlar mesela daha az geliyor. Daha küçük, orta şirketlerin geldiğini görüyoruz. Bu bir süre daha devam edecek gibi gözüküyor. Bir de tabii, borsanın bir cazibesi var. Gelen şirketler tavan yapıyorlar. Gayet iyi bir performans gösteriyorlar. Bu da yeni şirketler için bir amaç olmuş oluyor” dedi.
“Gelişmekte olan ülkelere göre, hâlâ bir ucuz borsamız var“
Borsanın döviz bazından hâlâ ucuz olduğunu söyleyen Sağman, “Bizim gelişmekte olan ülkelere göre, hâlâ bir ucuz borsamız var. Ama şunu söyleyeyim: Yeni yatırımcının gelmesi lazım, hem içeriden, hem de dışarıdan. Daha sağlıklı bir büyüme için, yeni yatırımcıların, özellikle yabancı yatırımcıların da katılması lazım” dedi.
Sağman, borsada spekülasyonun olduğunu söyledi ve sözlerini şöyle bitirdi:
“Bazı büyük yatırımcılar da borsaya gelebiliyor. Bu da hisse senetlerini yükseltiyor. Bazı şirketler gerçekten hâlâ düşük değerde işlem görüyor, bazıları ise gerçekten hak ettiğinden çok fazla değerlere gelmiş durumda. Onun için ayırt etmek lazım, şirket bazında bundan sonra daha çok hareket olabilir.”