İzmir’in Foça ilçesinde 4-8 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek Foça Uluslararası Arkeoloji ve Kültürel Miras Belgesel Film Festivali (Foça Film Günleri) kapılarını aralamaya hazırlanıyor. Festival koordinatörü Deborah Samuel Demirtaş, yerel kültürleri korumak için film festivallerinin devam etmesi gerektiğini savunuyor.
Foça, hayatın yavaş, rüzgarın meltem olduğu bir balıkçı kasabası. Adını yıllar önce sahil şeridine yakın adalarda yaşayan foklardan alıyor. Geçmişi milattan önce 11. yüzyıla dayanan ilçe, üreten ve yaşatan bir yer. 2021 yılında, “sakin şehir” (cittaslow) unvanını alması da bu sebepten. İlçe, Helenistik döneme ait bir tiyatro, Athena Tapınağı ve Pers Anıt Mezarı gibi çok sayıda tarihi mirasa sahip. Foça Film Günleri’nin bu yılki temasını geçmişi hatırlamak üzerine kurması şaşırtıcı değil.
Festival tarımda sürdürülebilirliğe odaklanıyor
Festival, 4-8 Ekim tarihleri arasında Foça’nın kültürel dokusunu keşfetmeyi arzulayanlar için birebir. Tarihi Marsilya Meydanı’nda düzenlenecek açılış gecesinden sonra kapalı mekanlara taşınan festival, açık hava gösterimlerini tercih etmiyor. Festival koordinatörü Deborah Samuel Demirtaş’a göre, aksi de pek mümkün değil zaten. Zira Foça’nın sabahtan akşama değişen havası sürprizlerle dolu. Öğle saatlerinde şehre vuran ışık, saat 16.00’yı gösterdiğinde yerini rüzgara bırakıyor.
Demirtaş, film seçkisini hazırlarken Foça’nın güncel kimliğini ön plana çıkaran tercihler yaptıklarını söylüyor. Sürdürülebilirlik üzerine kafa yormaları da bu sebepten. Film günleri, bir zamanlar tarım ve hayvancılıktan para kazanan Foça halkını selamlıyor. Festivalde tarım geleneklerine odaklanan belgeseller için çokça yer var.
Demirtaş: “Küreselleşme sürecinde yerel kültürleri kaybediyoruz”
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Maythem Ridha’nın yönetmen koltuğunda oturduğu “Ali ve Mucize Koyun”, Yalçın Çiftçi imzalı “Kafamdaki Dünya” ve Hasan Özgen’in yönetmenliğini üstlendiği “Evlerinin Önü” seçkide yer alan filmlerden yalnızca birkaçı. Nepal’den bir film de seçkinin parçası. Büyük şehirlerde bile kaliteli filmlere ulaşmanın zorlaştığını belirten Demirtaş, küreselleşme sürecinde yerel kültürlerin giderek kaybolduğu görüşünde. Demirtaş, Foça’daki film günlerinin devam etmesinin, yerel kültürü korumak için önemli olduğunu dile getiriyor.
Festivalde 14 ülkeden 27 film seyirciyle buluşuyor. Tüm etkinlikler ücretsiz.
