Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Ruşen Çakır’dan o Yargıtay üyesine açık mektup

Adınızı yazmıyorum, yazamıyorum. Zira ben dahil birçok gazetecinin hakkınızda yazdıklarına erişim engeli getirdiniz. Ve mahkemenin o kararında “Paylaşımların isim ve soyisim rumuzlanmadan ve fotoğraf paylaşımı yapılarak yayınlandığı, özel hayatın gizliliği gereği kişinin hedef haline getirilerek kişilik haklarına saldırı oluşturabileceği anlaşılmakla..” deniyor. Sorun değil. Nasılsa kim olduğunuzu hepimiz biliyoruz.

Baktım, Ocak 2012’de bir süredir adı X olan Twitter’a katılmışım. 11 yılda herhalde binlerce tweet atmışımdır ve emin olun ilk kez bir paylaşımıma mahkeme kararıyla erişim engeli getirildi. Ve bunu siz yaptınız. Peki neden yaptınız?

Paylaşımımı hatırlatayım: Hakkınızdaki haberlerin ardından Halk TV’den Seyhan Avşar size ulaşmış, uzun ve çok çarpıcı bir söyleşi yapmıştı. Ben de o söyleşiden şu sorunun ve sizin cevabınızın ekran görüntüsünü paylaşmıştım: “Tekrar sorayım o zaman Ayhan Bora Kaplan ile hiç tanıştınız mı?” Sizin cevabınız da şöyleydi:

“Bir gün bir ortamda yemekteydik. Birtakım arkadaşlarım dediler ki, ‘Ayhan Bora Kaplan diye biri var. Emniyet haksız yere peşinde. Kendisini güvende hissetmiyor. Size bir şey arz etmek istiyor’ dediler. O sırada yemekteydik. Başka isimler de vardı. Ben de ‘gelsin’ dedim. Geldi. ‘Emniyet çok üstüme geliyor. Benim yanlış bir işim yok. Sürekli mekanlarım basılıyor’ dedi. Ben de kendisine, ‘Burası hukuk devleti hakkında delil varsa ne gerekiyorsa onu yaparız. Delil yoksa gerekeni yaparız’ dedim. Olay bundan ibaret. Hayatımda birkaç dakika görmüşümdür.”

Ben de “Bir Yargıtay üyesi bu söylediklerinin normal olduğunu sahiden düşünüyor olabilir mi?” diye sordum. Ve birkaç gün sonra bu paylaşımıma erişim engeli geldi, getirdiniz.

Tekrar soruyorum, yüksek yargının önemli bir ismi “bir ortamda“ yemekteyken “birtakım arkadaşları”nın söylemesiyle yeraltı dünyasından olduğunu bildiği bir kişiyle, süresi ve söyledikleri ne olursa olsun konuşur mu? Bu normal bir şey midir?

Daha sonra suç örgütü lideri olmaktan tutuklanan o kişiye “burası hukuk devleti” demişsiniz.

Burası sahiden bir hukuk devleti olsaydı o kişiyle o görüşmeyi yapabilir miydiniz?

Burası sahiden bir hukuk devleti olsaydı gerçeğin peşinde olan gazetecilerin yazıp söylediklerine bu kadar kolay erişim engeli çıkartabilir miydiniz?

Kendinizi erişilmez kılmak için biz gazetecileri mahkeme kararıyla erişilmez kılmak istiyorsunuz. Beyhude bir çaba.

Söyleyeceklerim bu kadar, iyi günler.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.