Bundan tam dört yıl önce AKP eski İstanbul Milletvekili Şirin Ünal’ın evinde şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden Nadira Kadirova’nın nasıl öldüğünü hâlâ bilmiyoruz. Ölümünün üzerinden bin 461 gün geçmesine rağmen dosyada eksikler, akıllarda ise soru işaretleri var: Nadira Kadirova’ya ne oldu?
Özbekistan vatandaşı Nadira Kadirova (23), bakıcı olarak çalıştığı Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) İstanbul eski Milletvekili Şirin Ünal’ın Ankara’daki evinde 23 Eylül 2019’da şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi. Şirin Ünal’a ait tabancadan çıkan kurşun, Kadirova’nın ölmesine neden oldu. Delillerin ve olay yeri krokilerinin kayıtlara “intihar” olarak geçmesi şüpheleri de artırdı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma, Mart 2020’de takipsizlik kararı verilerek kapatıldı. Kadirova ailesi de savcılığın takipsizlik kararı verdiği soruşturma dosyasını Haziran 2020’de Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşıdı. 24 Eylül 2021’de, Nadira Kadirova’nın ölümünün ikinci yılında ailenin avukatı İlyas Doğan ile konuştuğumuz zaman AYM kararından ümitli olduklarını söylemişti. Beklenen AYM kararı üç buçuk yıl sonra geldi. AYM, cumhurbaşkanlığı seçimlerinden bir gün sonra -29 Mayıs 2023’te- ailenin başvurusunu reddetti.
Nadira Kadirova’nın ölümünün dördüncü yılında dosyanın gelinen son aşamasını sorduğumuz avukat İlyas Doğan, bu tarihin altını çiziyor ve kararın daha önce verildiğini ancak açıklanmadığını söylüyor:
“Bu karar aslında 10 ay önce verilmişti. Fakat bir türlü açıklanmadığı için ben de ne olduğunu bilmiyordum. İlginç bir şekilde 28 Mayıs’ta cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda açıklandı. Dolayısıyla kamuoyuyla beraber öğrendim ve bütün iddiaları reddeden bir karar çıktı.”
Arkadaşları ise Kadirova’nın cinsel saldırıya maruz kaldığını iddia etmişti. AYM kararında cinsel saldırıya dair kesin ve ikna edici bulgu bulunamadığı söylendi.
Kararın üzerine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurduğunu söyleyen İlyas Doğan, Nadira Kadirova’nın ölümünün neden “şüpheli ölüm” olduğunu tek tek açıkladı.
Esas soru Nadira Kadirova’nın ölümüne neden olan silahın mesafesi. Olay yerinde hazırlanan tutanakta Nadira Kadirova’nın cesediyle silah arasında 153 santimetre olduğu belirtildi. Daha sonra bilgisayarda hazırlanan krokide bu mesafe 57 santimetre olarak ölçüldü.
Kafalarda soru işareti olan bir diğer konu da cenaze işlemleri. Soruşturmanın normal gitmediğini gösteren ve AYM başvurusunda da altı çizilen nokta Kadirova’nın cesedi apar topar ülkesine gönderilmesi. İlyas Doğan konuyla ilgili şöyle diyor:
“Mesela bir insan kendisini öldürmüş ama silahı bir buçuk metre uzağa bırakmış. Üstelik silah tertemiz ve üzerinde iz yok. Bu çok normal değil. Beş ayrı yerde büyük alanlarda kan var. Yani kendini öldüren bir insanın bu şekilde dolaşması da dikkat çekici bir husus. Öldüğü söylenen yerde kan yok. Öldüğü odanın görüntüsü bir boğuşma hissi veriyor. Ama AYM soruşturulmasına müsaade etmeden direkt reddettiği için bunlar tartışma konusunu yapılamadı. Ayrıca ölen kişinin kendi memleketinden biri daha var. Bununla görüşmek mümkün olmadı. Çünkü kadın kayboldu birden bire. İstanbul’da akrabası vardı, tanıdığı vardı. onunla görüşmeye izin verilmedi.”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Bu ölümü şüpheli yapan diğer bir nokta da ifadeler ve tanıklar. Kadirova’ya ilk müdahalede gelen sağlık görevlilerinin ve olay yeri incelemesi yapan polislerin ifadeleri alınmadı. Görevli kişilerin kim olduğu tespit edilmedi ve ölen bir kişinin nasıl beş farklı yerde kan izi bıraktığı açıklanmadı. Tüm delilleri ortaya koyduğunu, ailenin de, kendisinin de elinden gelen her şeyi yaptığını söyleyen İlyas Doğan önlerindeki tek seçeneğin AİHM olduğunu söyledi.
Neler biliniyor?
Olay yerinde hazırlanan tutanakta Nadira Kadirova’nın cesediyle silah arasında 153 santimetre olduğu belirtilmişti. Daha sonra bilgisayarda hazırlanan krokide ise bu mesafe 57 santimetre olarak ölçüldü. Kadirova’yı ilk gören sağlık görevlilerinin ve polis memurlarının ifadelerinin alınmadı. Olayın yaşandığı gün evde bulunan kişilerin şüpheli olması gerekirken tanık olarak ifadeleri alındı ve tanıklar ifade verirken Şirin Ünal’ın avukatı da yanlarındaydı.
Kadirova ailesi, 2021 Haziran’da AYM’ye bireysel başvuruda bulundu ve olay yeri tutanağının ve dava dosyasına giren delillerdeki çelişkilere dikkat çekti.
29 Mayıs 2023’te tarihinde başvuruyu karara bağladı ve ailenin başvurusunu reddetti. Şimdi dosya AİHM’e taşınıyor.
