En fazla tarımda çalışanlar etkileniyor: Pestisitler her yıl 11 bin kişiyi öldürüyor

Heinrich Böll Stiftung Derneği tarafından hazırlanan “Tarımda Kullanılan Zehirler Hakkında Gerçekler ve Rakamlar: Pestisit Atlası”, dünyada her yıl yaklaşık 385 milyon pestisit zehirlenmesi vakası yaşandığı ve 11 bin kişinin doğrudan bu zehirlenme nedeniyle hayatını kaybettiğini ortaya koydu. Dernek, düzenlediği etkinlikte pestisitlerin sağlık sorunlarını artırdığını belirtti.

“Toplumun bütün kesimleri etkileniyor”

Pestisitlerin insan, doğa ve biyoçeşitliliğe verdiği zararlar üzerine Gıda Mühendisi Dr. Bülent Şık, bir sunum yaptı. Şık, dünyada her yıl yaklaşık 385 milyon pestisit zehirlenmesinin yaşandığını ve 11 bin kişinin doğrudan zehirlenme yoluyla öldüğünü söyledi. Şık, toplumun bütün kesimlerinin doğrudan ya da dolaylı yoldan pestisitlerden etkilendiğini belirtti.

Pestisit Atlası’nda, pestisite yoğun maruz kalanlarda kalp, akciğer ya da böbrek yetmezliğinin yaşandığı ifade edilirken, pestisitlerin de etkisiyle Parkinson, lösemi, akciğer ve meme kanseri, tip 2 diyabet, astım, alerji, obezite ve hormon bozukluklarında da dünyada ciddi artışlar olduğuna da dikkat çekildi.

Dünyada yılda 4 milyon ton pestisit kullanılıyor

Pestisit, tarımda ekinlere ve bitkilere zarar verme potansiyeli bulunan dış etkenleri yok etmek veya kontrol altında tutmak için kullanılan kimyasal bir zehir. Pestisitlerin gıdalarda kalıntı bıraktığı ve sağlık açısından ciddi zararlara neden olduğu biliniyor. Yarattığı bu zarara rağmen pestisitsiz endüstriyel tarımın imkânsız hale geldiğine dikkat çekilen Pestisit Atlası’nda yer alan verilere göre, dünya çapında yılda 4 milyon ton pestisit kullanılıyor. Küresel pestisit pazarının bu yıl itibariyle, 130,7 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaştığı tahmin ediliyor.

Avrupa’nın çifte standardı: Kullanım yasak ama üretime devam

Pestisitlerin kullanımına yasaklar getirilmesine rağmen üretiminin artarak devam ettiği belirtilen Atlas’ta, Avrupa Birliği’nin (AB) tehlikeli pestisitlerin Avrupa’da kullanımı yasakladığının ancak pestisitlerin üretiminin ve ihracatının engellenmediği ve bu zehirlerin dünyanın dört bir yanına ihraç edilmesine engel olmadığına dikkat çekiliyor. Pestisit kullanımını azaltacak bağlayıcı bir uluslararası sözleşmenin ise henüz imzalanmadığı da vurgulanıyor.

Pestisitin beş büyüğünün toplam cirosu 30,9 milyar euro

Pestisit kullanımındaki artış, 1990-2017 yılları arasında yüzde 80’lere ulaştı. Türkiye’de 1990 yılında yaklaşık 30 bin ton civarında kullanılan pestisitler iki kat artış göstererek 2018 yılında 60 bin tona ulaştı. 2020 yılında ise bu oran 54 bin ton oldu. Dünyada en çok pestisit üreten dört şirket ise Syngenta, Bayer, Corteva ve BSF. Atlas’ta bu dört şirketin 2020 yılında pestisit üretiminden toplam 30,9 milyar euro ciro yaptığı söyleniyor. Syngenta 9,9 milyar euro ile sıralamada birinci olurken, Bayer 9,8 milyar euro ikinci, Corteva 5,7 milyar euro ile üçüncü, BSF ise 5,5 milyar euro ciroyla dördüncü en çok kazanan şirket oluyor. 

Kimya sektöründeki bazı satın almalar sonucunda pestisit üretiminde beş şirket öne çıkıyor. Bu şirketler, Syngenta, Bayer, Corteva, BSF ve FM. Pestisit Atlası’na göre bu beş şirketin 2018 yılında Türkiye’deki satış gelirleri 68 milyon dolar. Beş şirketin elde ettikleri bu gelirin yüzde 16’sı pestisitlerin satışından elde ediliyor.

En yoğun pestisit kullanımı Adana, Mersin, Manisa, Aydın, Bursa, İzmir ve Antalya

Pestisit Atlası’nda 2020 yılında Türkiye’de kullanılan pestisit miktarının 50 ile 60 bin ton/yıl olduğu tahmininde bulunuluyor. Pestisit Atlası’nda kullanılan pestisit miktarının yaklaşık yüzde 50’sinin Adana, Mersin, Manisa, Aydın, Bursa, İzmir ve Antalya’da kullanıldığı belirtiliyor. Antalya’da 2020 yılında hektar başına pestisit kullanımı yaklaşık 14 kg, Manisa’da 9 kg seviyesinde. Pestisit kullanımının yoğun olduğu illerde halk sağlığı, biyoçeşitlilik kaybı, kimyasal kirlilik gibi önemli sorunların görülmesi bekleniyor.

Yasak var, uygulanmıyor

Pestisit Atlası’na göre Türkiye’de kullanılan pestisit etken madde sayısı 2018 yılında 385 adede düştü. 2008-2021 yılları arasında da 213 etken maddenin kullanımına yasak getirildi. Ancak Atlas’ta Türkiye’den ihraç edilen gıda ürünlerinde yasaklanmış pestisit kalıntılarının çıktığına, bu nedenle pestisit etken madde sayısının resmi kurumların bildirdiği sayıdan çok daha fazla olduğuna işaret edildi.

“Pestisitler hızlı bir yok oluşa neden oluyor”

Henirich Böll Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği Proje Direktörü Yonca Verdioğlu, Atlas ile pestisite yönelik farkındalığın oluşturulmasını hedeflediklerini belirtti:

“Pestisitlerin nereden geldiği, nasıl kullanıldığı ve yarattığı etkiler hakkında birçok ülkede veriler yok denecek kadar az. Varsa bile bunlara ulaşmak neredeyse mümkün değil. Ne yazık ki Türkiye de bu ülkeler arasında yer alıyor. Resmi rakamlara göre, tarım arazilerinde kullanılan yıllık yaklaşık 60 bin ton pestisitin yol açtığı etkilerin son derece vahim olduğu kuşkusuz. Pestisit kullanımı başta insanlarda ve özellikle çocuklarda sağlık sorunlarına neden olurken, ekolojik çeşitliliği yok ediyor, hızlı bir yok oluşa neden oluyor.”

Bülent Şık ise pestisitin sağlığa ve ekosisteme etkilerinin uzun zamandır bilinmesine rağmen, kullanımının bütün dünyada arttığına dikkat çekti. Türkiye’de pestisitin ağırlıklı olarak insan sağlığı çerçevesinde tartışıldığına değinen Şık, pestisit ve kalıntılarından en fazla çocukların etkilendiğini vurguladı. Türkiye nüfusunun yüzde 26,5’ini çocukların oluşturduğunu kaydeden Şık, 23 milyon çocuğun pestisit tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyledi.

“En fazla tarımda çalışan insanlar etkileniyor”

Her yıl dünyada yaklaşık 385 milyon pestisit zehirlenmesi vakası yaşandığına dikkat çeken Şık, “Bu zehirlenmeden en fazla mağdur olanlar ise tarım alanında çalışan insanlar. Öte yandan Avrupa’da ekoloji ve sağlık nedeniyle kullanılmasına izin verilmeyen pestisitlerin üretilmesine ve başka ülkelere ihraç edilmesine ise devam ediliyor. AB’de pestisitlerin kullanım onayı katı kurallara bağlı. Buna rağmen onay verilirken pestisitlerin ekosistemlerin tamamı üzerindeki zararlı etkileri ne yazık ki dikkate alınmıyor” dedi.

Zehirli pestitisler Türkiye’de hangi gıdalarda kullanılıyor?

Derneğin paylaştığı Atlas’ta yer alan çalışmalara göre zehirli pestisitler Türkiye’de çok yoğun kullanılıyor. Başlıca olarak kullanılan pestisitlerden biri glifosat. Glifosat, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) kanser araştırma ajansı tarafından “muhtemel kanserojen” olarak sınıflandırılıyor. Türkiye’de zeytin, üzüm, portakal, mandalina, fındık, elma, kayısı, şeftali, greyfurt, limon, asma yaprağı üretiminde kullanılıyor. Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde kullanımı yasak olan glisofat Türkiye’de yaygın ve kontrolsüz şekilde kullanılıyor.

Pestisit Atlası’nda yer alan ve kullanılan bazı pestisitler ise şöyle sıralandı:

Tiametoksam: “Arılar başta uçucu böceklere zarar verdiği için AB’de tarım arazilerinde kullanılması yasaklandı. Syngenta şirketi tarafından üretilen zehir, Türkiye’de marul, soya fasulyesi, yağlık zeytin, mısır, karpuz, hıyar, patlıcan, biber, domates, patates, şeftali, armut ve elma başta olmak üzere çeşitli ürünlerde kullanılıyor. Ürünün 2018’deki cirosu 242 milyon dolardır.”

Glufosinate: “Avrupa Kimyasallar Ajansı’na göre ‘üremeyi riske atıyor.’ Türkiye’de zeytin, üzüm, erik, şeftali, kayısı, armut, kiraz, elma, limon ve turunçgillerde kullanılıyor. BASF tarafından üretilen Glufosinate’in 2018 yılı cirosu 227 milyon dolardır.”

Klorantraniliprol: “Su organizmaları için çok tehlikeli. Türkiye’de kullanılmasına izin verilen ürünler arasında en başta gelen pestisitlerden biri. Pamuk, şeker pancarı, mısır, yer fıstığı, mercimek, asma yaprağı, baş lahana, karnabahar, kornişon, hıyar, patlıcan, biber, domates, patates, ceviz, Antep fıstığı, fındık ve üzüm başta olmak üzere yaygın olarak tüketilen tüm meyve çeşitlerinde kullanılıyor. FMC tarafından üretilen Klorantraniliprol 2018 yılında 255 milyon dolarlık ciro elde etti.”

Siprokonazol: “AB’ye göre ‘üremeyi riske atıyor.’ Türkiye’de şeker pancarı, buğday, mısır, pirinç, asma yaprağı ve üzümde kullanılıyor. Corteva tarafından üretilen Siprokonazol 2018 yılında dünyada 144 milyon dolar ciro elde etti.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.