İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı gazeteci Tolga Şardan hakkında “MİT’in Cumhurbaşkanlığı’na sunduğu ‘yargı raporu’nda neler var?” başlıklı haberi nedeniyle “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla soruşturma başlattı. Şardan Ankara’daki evinden gözaltına alındı. Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Kıvanç El o anlarda Şardan’ın evinin önündeydi. İlk değerlendirmeyi Medyascope’a yaptı.
Program editörü: Aliye Altınışık
İşte Kıvanç El’in Tolga Şardan’ın evinin önünden Medyascope’a yaptığı değerlendirme:
Şu an Tolga Şarda’nın evinin önündeyim. Yaklaşık 5 dakika önce çıkarttılar. Gözaltına alındı. Evinde arama vardı. Şu an kontroller için hastaneye götürüldü. Büyük ihtimalle oradan da Ankara Adliyesi’ne götürülecek. Ardından SEGBİS denen sistemle ifadesi alınacak. Aldığımız ilk bilgiye göre İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca resen bir soruşturma başlatılmış. Herhangi bir şikayet yok. Biz önce MİT’in yapmış olduğu bir başvuru mu var diye merak ettik. Şu an ilk kaldığımız bilgiler… Soruşturma sürdüğü için çok detay yok. Resen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı bir soruşturma var.
Tabii “Soruşturmanın içeriği ne?” dediğiniz zaman Tolga Abi gündem olan, bir süredir yargıda tartışılan, yargıdaki bu çürümeyi anlatan, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’nın HSK’ya yazdığı mektubunu da öteye taşıyan bir haber kaleme almıştı. MİT’in cumhurbaşkanlığına sunduğu bir rapor. Dikkat çeken bir haberdi. Tabii savcılık hangi gerekçeyle, yanlış bir bilgiyi alenen yayma diyor. Ama “Ortada böyle bir rapor yok” da denmiyor. Böyle bir bilgi, böyle bir raporun olmadığına dair bir veri de elimizde yok. Şu an biz de takip ediyoruz tabii.
Her şeyden önce şunu söyleyeyim, Tolga Şardan ismini Ankara’da herkes bilir. Tolga Abi gazetecidir. Yani Tolga Şardan 40 yıldır yaptığı haberlerle konuşulur. Yani biz onun gazeteci olduğundan eminiz. Çağdaş Gazeteciler Derneği olarak da gözaltına alınmasını yanlış buluyoruz. Yani Tolga Abi eğer çağırılırsa zaten gidip ifade verecek bir isimdir. Evinin aranması, gözaltına alınması… Bir an önce derhal serbest bırakılmalı Tolga Şardan. Artık adliyeler, mahkemeler bunu alışkanlık haline getirdi. İşte bir haber çıkıyor. “Aman hemen o gazeteciyi gözaltına alalım.” Gazeteciler “Biz bu haberi beğenmedik, bu haber ses getirdi. Bu haber yargıyla ilgili bizi de rahatsız etti. Gözaltına alalım” denilecek kişiler değil. Evet tabii ki soruşturma geçirebilir, çağırırsınız gider ifadesini verir. Savunmasını yapar ama çok ses getiren bir haber yazdı diye gözaltı kararı vermek ne yazık ki alışkanlık hâline geldi. Bir an önce bu karardan vazgeçilmesi lazım. İfade tabi ki alınabilir, çağırırsınız gider ama ortada net bir gazetecilik faaliyeti var. Bu tarz gözaltılarla da aslında verilen mesaj şu:
“Böyle ses getirecek, iyi haberlere imza atmayın. Böyle haberler yaparsanız bu işin sonu gözaltı olur“ şeklinde bir gözdağıdır. Bu gazetecilere verilen bu gözdağını hiçbir şekilde kabul etmiyoruz. Hiçbir gazeteci de etmeyecektir.
Tolga Şardan’ın yazmış olduğu haber çok ses getiren bir haberdi. Yargıdaki bu çürüme ortamını anlatan ve bundan devletin de rahatsız olduğunu, aslında hakimlerin nasıl sıkıntılı kararlar aldığını tespit eden bir haberdi. Görünen o ki o raporda adı geçenler – tabii en fazla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı hakimlerini ilgilendiriyordu – rahatsız olmuş ki hemen daha bir gün sonra bir gözaltı kararı verdiler. Ama biz eminiz haberden. Tolga Abinin geçmişte de yazmış olduğu her haberin doğru olduğu gibi bu haberin de sağlam kaynakları olduğunu biliyoruz ve bir an önce serbest bırakılmasını istiyoruz. Haberin doğruluğundan, benim ve Tolga Şardan’ı tanıyan hiç kimsenin bu haberin doğruluğundan bir gram bile şüphesi zaten yok.
Kaldı ki bir süre önce İsmail Uçar bunu kendisi ifade etmişti. HSK’ya yazı yazmıştı.Bu yazının ardından Tolga Şardan gazeteci olarak görevini yaptı ve bu yazının arka planında neler olduğunu araştırdı. Tolga Abi daha detaylı bir rapora ulaştı. Bu raporda isim isim hangi yargıç, hangi mahkeme ne tür problemli kararlara imza atıyor? Büyük ihtimalle raporda var. İnanıyorum ki bu haberin devamının gelmemesi için bir anlamda gözdağı veriliyor. “Bakın bu haberin devamını getirmeyin, çünkü iş dönüp dolaşıp yargı mensuplarına, oradaki yargıçlara da uzanıyor.” Bu net bir şekilde gözdağıdır. Yani “Hem bu haberleri yapmayın, hem bu haberleri devam ettirmeyin, hem yargı ile ilgili yargıçlarla ilgili tartışılan konuları haber yapmayın” şeklinde gazetecilere verilmiş bir mesaj.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
