Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Cahit Berkay: “Sansür, engellemeler bunlar ortada gözüken şeyler ama otosansür fena halde çalışıyor”

Kızılay Büyülü Fener Sineması’nda 34. Ankara Film Festivali’nin açılış töreni düzenlendi. Kitle İletişim Ödülü’nü alan müzisyen Cahit Berkay, “Sansürdü, engellemelerdi bunlar ortada gözüken şeyler ama bir de gizli bir engel, sansür var. Otosansür dediğimiz şey fena halde çalışıyor” diye konuştu.

Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı tarafından, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla düzenlenen 34. Ankara Film Festivali’nin açılış töreni, Kızılay Büyülü Fener Sineması’nda yapıldı. 34. Ankara Film Festivali açılış töreninin sunuculuğunu gazeteci Ünsal Ünlü yaptı. Festivale, Vakıf Başkanı İrfan Demirkol, oyuncu Nur Sürer, oyuncu Merve Dizdar, müzisyen Cahit Berkay, gazeteci Şükrü Küçükşahin, Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, gazeteci Semra Topçu Bildirici ve Ankaralı sinemaseverler katıldı.

34. Ankara Film Festivali’nin bu yılki Aziz Nesin Emek Ödülü oyuncu Nur Sürer’e, Sanat Çınarı Ödülü ressam Mustafa Ayaz’a, Kitle İletişim Ödülü müzisyen Cahit Berkay’a, Vakıf Özel Ödülü ise oyuncu Merve Dizdar ve yönetmen Burak Çevik’e takdim edildi.

Dizdar: “Küçükken ‘Ankara seyircisi bir sınavdır, zordur, oradan geçmek gerekir’ derlerdi”

Vakıf Özel Ödülü’nü alan oyuncu Merve Dizdar, “Böyle bir sinema izleyicisinin önünde, böyle bir ödülü almaktan ötürü kendimi çok iyi hissediyorum, çünkü kendimi var ettiğim bir yerde bu ödülü alıyorum” dedi. Dizdar, Ankara Film Festivali’ne çok teşekkür ettiğini belirterek “Ben küçükken ‘Ankara seyircisi bir sınavdır, zordur, oradan geçmek gerekir’ derlerdi. İnanılmaz bir şey bu. Benim geçen yıl da burada bir filmim yarışıyordu. Kar ve Ayı’yla gelmiştik. Benim için şu an daha önemli bir an yok. En sevdiğim şey burada olmak, film festivallerinde, beraber film izlemek” diye konuştu.

Berkay: “Öyle küstah bir müdahale var ki, sinemanın özgür ruhunu tamamıyla ortadan kaldırıyor”

Kitle İletişim Ödülü’nü alan müzisyen Cahit Berkay ise emeği geçen herkesi kutladığını ve teşekkür ettiğini vurgulayarak şunları söyledi:

 “Sansürdü, engellemelerdi, bunlar ortada gözüken şeyler ama bir de gizli bir engel, sansür var. Otosansür dediğimiz şey fena halde çalışıyor. Özgür sanat üretme anlamında sinemaya baktığınız zaman, o sinemaya gönül vermiş, hayalini kurmuş insanın o filmini kotarması, yapması. Televizyonda filmler oynuyor ya, -isimlerini söylemeyelim o kanallar-, benim de bu sene başıma geldi. Oyuncuyu, senaryoyu, müzik kim yapacak onu seçiyorlar. Öyle küstah bir müdahale var ki. Bu, sinemanın özgür ruhunu tamamıyla ortadan kaldırıyor. Buna boyun eğmeyenlerin hepsini yürekten selamlıyorum.”

Sürer: “Ülkenin sıkıntıları bizi yazarlarla, şairlerle, heykelcilerle bir araya getirdi”

Aziz Nesin Emek Ödülü’nü alan Nur Sürer, anılarını anlatarak “Mesela Aziz abi diyorum, Aziz Nesin çıkıyor arkasından. Böyle bakıyorlar suratıma. Sette genç bir yönetmen, ‘Yaşar abiyle şuradan çıktım’ dedim, ‘Yaşar abi kim?’ dedi. Yaşar Kemal. Seti terk ediyorum şu anda, dedi. Ben çok şanslı bir oyuncuyum. 1979’da başladıktan sonra ülkenin sıkıntıları bizi yazarlarla, şairlerle, heykelcilerle bir araya getirdi” diye konuştu.

“Aziz Nesin’in mezarı yok ama Aziz Nesin’i bütün Türkiye tanıyor”

Sürer, ülkenin sıkıntısının hiç bitmediğine değinerek şöyle konuştu:

“Dolayısıyla 12 Eylül sonrası Aziz abiyle tanıştım. Sayısını hatırlayamadığım kadar eylemlere gittik. Onun adına böyle bir ödülü aldığım için gerçekten çok heyecanlıyım ve mutluyum.

Sivas’a da gidecektim ben esasında fakat Müjde Ar beni Bodrum’a götürdü. Oğlum küçüktü ve ben Bodrum’a gitmeyi seçtim. Sonra ertesi akşam duyduğumuzda Müjde bana dedi ki ‘Sen tık nefessin, kesin orada ölmüştün.’ Aziz Nesin ne kadar şey atlatabilir bir ülkede? Oradan sağ çıktı, hayatını yüzlerce kitap, yoksul çocuklara adamak, en sonda Sivas Katliamı’ndan kurtulan bir adamdan söz ediyoruz. Aziz Nesin’in belki sadece evlatları biliyor. Mezarı bile yok çünkü Aziz Nesin mezar istememiş. Sadece çocuklar üzerimde gezinsin istemiş. Aziz Nesin’in mezarı yok ama Aziz Nesin’i bütün Türkiye tanıyor. Dünyada en çok çevrilmiş yazar olarak üçüncü sırada. Ben çok mutlu oldum Aziz abi adına böyle bir ödülü almaktan. İyi ki bu mesleği yapıyorum. Çalışmayı çok seviyorum. Sürekli başka kadınları oynamak çok hoşuma gidiyor. Bu ülkenin kadınlarını oynamak… Acılı, dertli, öfkeli çok güzel bir şey. İyi ki oyuncu olmuşum.”

34. Ankara Film Festivali, 2-10 Kasım 2023 tarihleri arasında Kızılay Büyülü Fener Sineması’nda yapılacak gösterimlerle devam edecek. Festivalin ödül töreni ise 10 Kasım Cuma akşamı yapılacak. Festivalin biletleri de 25 Ekim Çarşamba günü saat 14.00’dan itibaren www.biletinial.com üzerinden ve Kızılay Büyülü Fener Sineması gişelerinde satışa sunulmaya başlamıştı.

Ne olmuştu? 

Bu sene 34. Ankara Film Festivali, Ulusal Yarışma Film Mustafa Preşava’nın jüri olarak görev almasıyla gündeme gelmiş ve sinema, televizyon, tiyatro sektöründe çalışan kadınların kurduğu Susma Bitsin Platformu, üç yıl önce taciz ifşalarıyla gündeme gelen Kurgucu Mustafa Preşeva’nın jüride yer almasına tepki göstermişti. Platform, yaptığı paylaşımda, “Ankara Film Festivali Ulusal Yarışma jürisinde yer alan kurgucu Mustafa Preşeva, hakkında onlarca taciz ifşası olan bir fail iken, taciz edilen kadınların beyanı yok sayılarak, yaşananlar hiç olmamış gibi bu festivalde kendisine yer bulacak” denilmişti. Tepkilerin ardından Festival, Mustafa Preşeva’nın görevine son verildiğini açıklamıştı. 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.