TBMM’nin gündemi terör | Hakan Fidan ve Yaşar Güler Meclis’i bilgilendirecek, CHP ortak bildiriyi imzalamayacak

Türkiye Büyük Millet Meclisi verdiği aranın ardından mesaisine yeniden başlıyor. 16 Ocak Salı günü toplanacak olan Meclis Genel Kurulu’nun ilk gündem maddesi terör saldırıları olacak. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Genel Kurul’u bilgilendirecek. Terör saldırılarına karşı tutum sergilemek için kendi bildirisini yayınlayan CHP, Genel Kurul’da okunacak ortak bildiriye imza vermeyecek.

Pençe-Kilit operasyon bölgesinden gelen dokuz askerin şehit olduğu haberi bir kez daha Türkiye’nin en önemli gündem maddesinin terör ve sınır ötesi operasyonlar olmasına yol açtı. Terör, 18 günlük aranın ardından çalışmalarına yeniden başlayacak olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin de gündemini oluşturacak.

Fidan ve Güler Genel Kurul’u bilgilendirecek

Meclis Genel Kurulu, 16 Ocak Salı günü başlayacak olan çalışmaları kapsamında saat 15.00’de toplanacak. Genel Kurul’u Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş yönetecek. Aralık ayında 12 askerin şehit olduğu terör saldırısı sonrasında CHP’nin Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in TBMM’yi bilgilendirmesi talebi kabul görmemişti. Ancak bu kez İYİ Parti’nin de talebi doğrultusunda İYİ Parti’nin de Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Meclis Genel Kurulu’nu terör saldırıları, sınır ötesi operasyonlar ve terörle mücadele konusunda bilgilendirecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yanısıra İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i de telefonla arayarak bilgi vermişti.

Kurtulmuş’un imzaladığı yazı altı siyasi partiye gönderildi

Meclis Genel Kurul Meclis İç Tüzüğü’nün 59. maddesi kapsamında doğrudan Dışişleri Bakanı Fidan ve Milli Savunma Bakanı Güler’in terör saldırılarına yönelik bilgilendirmesi ile başlayacak. Genel Kurul’da siyasi parti grupları da dokuz askerin şehit olduğu son terör saldırısı konusunda görüşlerini dile getirecek. Görüşmelerin ardından da terör saldırısının lanetlendiği ve terörle mücadelenin kararlılıkla devam edeceğinin vurgulandığı ortak bildiri yayınlanacak. Meclis açılmadan önce ise Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un imzası ile hazırlanan yazı TBMM’de grubu bulunan altı siyasi partiye sunuldu.

CHP kendi bildirisini açıklamıştı

AK Parti, MHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi’nin imza verdiği bildiriyi bir kez daha DEM Parti’nin yanısıra CHP de imzalamayacak. CHP MYK, dokuz askerin şehit olduğu terör saldırısının ardından yayınladığı bildiride “Hain saldırıların neden engellenemediği konusunun açıklığa kavuşturulmaması şehitlerimizin anısına saygısızlık, ülkemiz için ise bir milli güvenlik sorunudur” görüşünü dile getirmişti. “PKK terör örgütünü ve terörist saldırılarını lanetliyoruz. Terör örgütleri asla amaçlarına ulaşamayacaktır” vurgusunun yapıldığı bildiride, 22-23 Aralık 2023’te 12 askerin şehit olduğu terör saldırıları hatırlatılmıştı. 20 aydır süren Pençe-Kilit Harekatı’nın siyasi ve askeri hedeflerine ulaşılma durumunu soran CHP’nin bildirisinde şu sorular yöneltilmişti:

“Bölgede teröristlerin faaliyetlerine ilişkin istihbarat temininde zafiyet var mıdır? Teröristlerin saldırıları, üs bölgelerinin mevsimsel koşullara karşı yeterli korumaya ve gerekli tahkimata sahip olmaması sebebiyle mi önlenemiyor? İnsansız hava araçlarının mevsimsel koşullar nedeniyle uçamadığı durumlarda gözetleme zafiyetini giderecek ilave tedbirler alınıyor mu? Üs bölgelerinin termal kamera vb. gözetleme sistemleri nicelik ve nitelik olarak yeterli mi? Yetersizse neden hızla giderilmiyor?Özellikle ‘altın saat’ olarak tabir edilen süre içinde sağlık desteği ve tıbbi müdahale için imkân ve kabiliyetler yeterli mi? Askeri sağlık sisteminin ilga edilmesinin bu zafiyetteki payı nedir?”

Bildirideki soruları bakanlara yöneltecekler

CHP, Milli Savunma Bakanı Güler ve Dışişleri Bakanı Fidan’ın Genel Kurul’a yapacağı bilgilendirme toplantısında da bu soruları bakanlara yöneltecek. CHP Genel Başkanı Özgür Özel de ortak bildiriye imza atmayacaklarını vurgularken “A4 kağıdında buluşmayacağız ancak bildirimizle ortaklaşa tüm vatandaşlarımız da aynı duygu durumunda buluşuyoruz” diye konuşmuştu.

TBMM’de ilk ortak bildiri krizi 12 askerin şehit olmasıyla yaşandı

CHP, Aralık ayında 12 askerin şehit olduğu terör saldırısının ardından da TBMM’de dört siyasi partinin imzasıyla yayınlanan ortak bildiriye imza atmamış ve Meclis’te bildiri krizi yaşanmıştı. DEM Parti’nin yanısıra CHP’nin de imza vermediği AK Parti, MHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi’nin imzaladığı ortak bildiride “Birlik ve bütünlüğümüze, huzur ve güvenliğimize yönelik saldırıları şiddetle kınıyoruz. Terör ve şiddet hiçbir zaman hedefine ve amacına ulaşamayacaktır” denilmişti. CHP Grubu ise kendi bildirisini TBMM Genel Kurulu’nda okumuş ve 12 askerin şehit olduğu terör saldırısı konusunda Meclis’in kapalı oturum yapmasını ve Milli Savunma Bakanı’nın milletvekillerini bilgilendirmesini talep etmişti ancak talebi kabul görmemişti. CHP’nin ortak bildiriye imza atmaması milletvekilleri arasında da rahatsızlığa yol açmıştı. Yaklaşık 30 milletvekilinin durumdan rahatsız olduğu kulislere yansımıştı. Elazığ Milletvekili Gürsel Erol rahatsızlığını “Elazığ Milletvekili olarak ben imza atıyorum” sözleriyle dile getirmişti. Meclis Genel Kurulu’nda 16 Ocak Salı günü okunacak ortak bildiriye CHP yönetiminin bir kez daha imza vermemesinin partideki rahatsızlığı artırabileceği de kulislerde dile getiriliyor.

CHP’nin tezkerelere karşı tutumu nasıldı?

Meclis’te, tarihi öneme sahip 1 Mart 2003’deki tezkereye “Hayır” oyu veren CHP, iktidarın Irak ve Suriye’deki sınır ötesi operasyonlar, Libya’ya asker gönderilmesi gibi tezkerelere, dış politikaya ilişkin AK Parti’ye yönelik eleştirilerine rağmen “Evet” oyu kullandı. CHP’nin tezkereler konusundaki ilk karşı duruşu ise 2021 yılında, Irak ve Suriye’ye asker gönderilmesinin iki yıl uzatılmasına dair Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi’nin Meclis Genel Kurulu’nda, 26 Ekim’deki oylamasında ortaya çıktı. CHP ve Halkların Demokratik Partisi asker gönderme tezkeresine “Hayır” oyu kullandı. O günlerde CHP Genel Başkanı olan Kemal Kılıçdaroğlu, gerekçelerini “Suriye’ye barış getireceğiz, bütün komşularımızla barışacağız. Neden bizim askerimiz orada şehit olsun? TÜGVA’cılar var, gönder onları Suriye’ye. Komutanı da Bilal Erdoğan olsun” sözleriyle ortaya koymuştu.

CHP’nin tezkereye “Hayır” oyu kullanmasına AK Parti ve MHP’nin yanısıra İYİ Parti’den de sert tepki gelmişti. İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, CHP’nin “Hayır” kararını şu sözlerle eleştirmişti:

“2015 yılından beri Türkiye Büyük Millet Meclisine gelen tüm Irak-Suriye tezkerelerinde ‘yabancı silahlı kuvvetler’ ibaresi bulunmasına rağmen benzer tezkerelere 2015, 2017 ve 2019’da “evet” oyu vermek, 2021’de de ‘hayır’ demek ve şimdi de ‘hayır’ denileceğini söylemek CHP açısından izaha muhtaç bir çelişkidir. Ben CHP’nin  2015 ve 2021 tarihleri arasındaki tüm Irak-Suriye tezkerelerine içinde “yabancı kuvvetler” ifadesi olduğu hâlde okumadan ‘evet’ oyu vermesini ihtimal dâhilinde görmüyorum.”

Libya tezkeresine de “Hayır” oyu kullandı

CHP’nin asker gönderme konusundaki tezkerelere “Hayır” oyu kullanma stratejisi Türk askerinin Libya’daki görev süresini 2 Ocak 2024’ten itibaren 24 ay uzatan Cumhurbaşkanlığı tezkeresinde ortaya konulmuştu. O dönem CHP Genel Başkanı olan Kemal Kılıçdaroğlu, Tezkerede yer alan “yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye’de bulunması” ibaresine itiraz ettiklerini söylemişti ve “Biz kendi ülkemizin topraklarında yabancı asker postalı istemiyoruz” sözleriyle tezkereye ret oyu kullanmalarının gerekçesini açıklamıştı. CHP İstanbul Milletvekili Namık Tan ise TSK’nın Libya’da Wagner gibi konuşlandırıldığını söylemişti.