CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu İstanbul’da aynı programda buluştu. Özel kent lokantaların önünde oluşan kuyruktan iktidarı sorumlu tuttu. İmamoğlu da kentin kaynaklarının Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakınlarına aktarıldığını öne sürerek “Kızının, oğlunun, damadının siyaset mecralarında işi ne? Gitsin evine, işine, gücüne baksın. Yahu, siyaset meslek mi?” diye sordu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, ‘Küçükçekmece Ayamama-Kaynarca Yağmur Suyu Tüneli ile Gürpınar Yağmur Suyu Tüneli Kazı Başlama Töreni’nde konuştu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in gündeminde İstanbul’da açılan kent lokantaları vardı. “Öyle dört tane lokanta açıp ‘Biz iş yaptık’ diye milletin karşısına çıkmaktan utanırız” diyen Murat Kurum’a “O utanç yoksulluğu yok etmeyen 22 yıllık iktidarındır” cevabını verdi:
“O kuyrukta bir onur, bir gurur, bir de utanç var. Emin olun o kuyruğun utancı, bu yoksulluğu yok etmeyen 22 yıllık iktidarınındır. Orada yemeğini yiyen, karnını doyuranların onuru da gururu da sana ve ekibinedir başkanım.”
Yoksullukla mücadele eden bir Türkiye’yle karşı karşıya olunduğuna dikkat çeken Ekrem İmamoğlu da, Murat Kurum’un açıklamalarına tepkisini sürdürdü:
Kent lokantası polemiği: “Ağız dolusu özür dileyecek”
Kent Lokantalarının yalnız İstanbul değil Türkiye’nin de gündeminde olduğunu söyleyen İmamoğlu, AKP’li adayların birçok ilde Kent Lokantası taahhüdünde bulunduğunu söyledi:
“Tabii bizim Kent Lokantalarımızı ve süt dağıtımımızı, ‘bir çay bardağı süt, çorba’ gibi, böyle dalga geçerek, cümleler kurarak küçümsemeye çalışan bir aklın, İstanbul’da bir ithal adaya, bir acemiliğe dönüşmesini hayretle izliyorum. Bu aslında zihniyeti gösteriyor. Yani bir vicdanı gösteriyor. Bu öyle birkaç şeyle geçiştirilecek bir konu değil. O, milyonlarca insanın gelip yararlandığı, Kent Lokantasının önünde kuyruğa girdiği; öğrencisinden emeklisine, işçisinden emekçisine hepsinden özür dileyene kadar bunu dile getireceğim. Öyle dil sürçmesi yok. Özür dileyecek. Ağız dolusu özür dileyecek bizim insanımızdan.”
“AK Partili hemşerilerim de şikâyetçi”
“Bu süreçte ben, AK Partili hemşerilerimin de çok şikayetçi olduğunu düşünüyorum” diyen İmamoğlu, Cumhur İttifakı seçmenlerine seslendi:
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“Bu Ramazan ayında, bu Ramazan ağzıyla, bu güzel günde size bu sözü veriyorum. Göreceksiniz; 5 yıl sonra AK Partili hemşerilerim, vermeyen de ‘Tüh ben niye vermedim’ diye üzülecek. Üzülmek istemiyorsanız, bize oy verin.”
İmamoğlu, beş yılda İstanbul’un gündeminin değiştiğini söyledi:
“Bazı şeyleri artık hiç konuşmuyoruz. Mesela; kişiye özel bir parsele imar vermek, artık Büyükşehir Belediyesi’nde konuşulmuyor. 5 yıldır unutuldu. Ha pardon; özür dilerim! Şehircilik Bakanlığı’nda 5 yıldır hiç unutulmadı. Her gün yine konuşuldu. Ama unutturacağımız günleri, inşallah birlikte yakalayacağız. Yeşil alanların, dere yataklarının yapılaşmaya açılmasından artık bahsetmiyoruz. Tam aksine, oraları yaşam vadilerine dönüştürüyoruz.”
“Kızının, oğlunun, damadının siyasette ne işi var?”
İmamoğlu, “İstanbul’un kaynaklarının bazı imtiyazlı kişi, dernek veya kuruluşlara aktarılmasını, kızının, oğlunun, damadının, yakınının… Yani bir kişinin ne işi var kızının, oğlunun, damadının siyaset mecralarının içerisinde? Gitsin evine, işine, gücüne baksın. Yahu, siyaset meslek mi? Makam, birinin sahip olduğu bir şey mi? Yok. Onun için bu anlamdaki bütün o yakınlık ilişkilerini tarihe gömdük. İstanbul’da esas ihaneti konuşmuyoruz, israfı konuşmuyoruz” dedi.
İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “İstanbul’da 5 yıl bitti. İBB kaç metro yaptı? Bizim yaptıklarımıza sahip çıkıyor” açıklamasıyla ilgili sorusuna yanıt verdi.
“Bir imza bile atmaktan imtina ediyorsanız, bir insanın yapmış olduğu 65 kilometreyi görme şansınız yok” diyen İmamoğlu şöyle konuştu:
“Bu demek oluyor ki, İstanbul’dan çok uzak. Umarım bir gün vatandaşın arasına karışır da o metroya binme şansı olur. Bekleriz. Gezdirebilir, bindirebilir, dolaştırabiliriz.”