İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, grup toplantısında 9. yargı paketini “Etki ajanı yasası olarak anılan yeni bir gestapo kanunu denemesi” diye eleştirdi. Kamuda tasarruf tedbirleriyle milletin onuruyla oynandığını söyleyen Dervişoğlu, Mehmet Şimşe’e “Kamudaki israfın mali büyüklüğünü neden milletimizle paylaşmıyorsunuz” diye sordu.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Dervişoğlu’nun gündeminde yeni anayasa tartışmalarıyla birlikte, 9. yargı paketi ve kamuda tasarruf tedbirleri vardı.
“Siyaset kurumu hükümetin dilediğinde gerdiği ve yumuşattığı bir oyun hamuru değildir”
Dervişoğlu “İsteyen parti istediğiyle birlikte görüşebilir ve yumuşayabilir” diyerek AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Siyasette yumuşama” ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “normalleşme” adına yaptığı görüşmelere işaret etti ve “Siyaset kurumu mevcut hükümetin dilediğinde gerdiği, dilediğinde de yumuşattığı bir oyun hamuru değildir” dedi.
- Erdoğan: “Siyasette yumuşama dönemine girdik”
- Özel, Erdoğan ile görüşmesini değerlendirdi: “Türkiye demokrasisi açısından önemli bir kilometre taşı”
Yeni anayasa tartışmalarının Erdoğan’ın bir kez daha aday olabilmesi için gündeme getirildiğini ve Türkiye’nin gündemine dayatıldığını söyleyen Dervişoğlu, “Biz artık miadı dolmuş bu hükümete can suyu olacak ve tek adam rejimini tahkim edecek her türlü anayasa değişikliğinin karşısında duracağız” diye konuştu.
9. yargı paketi: “Yeni bir gestapo kanunu denemesi”
İktidarın son iki haftayı “yumaşama ve normalleşme manşetleriyle idare ettiğini” belirten Dervişoğlu, 9. yargı paketini “Şimdi de Yargıda Reform paketi adı altında bir düzenleme çorbasıyla, asıl olarak da kamuoyunda ‘etki ajanı yasası’ olarak anılan yeni bir gestapo kanunu denemesiyle karşımıza çıkıyor” diye eleştirdi.
Yargıda reform girişimine karşılık Yargıtay seçimlerinin 37 turda tamamlanabilmesini hatırlatan Dervişoğlu, “Siz mi bu ülkeye normalleşme getireceksiniz, yargıda reform yapacaksınız, sivil anayasa yapacaksınız? Daha Senin Yargıtay’ın, Anayasa Mahkemesi’ni tanımıyor. Partizanlıktan, hizipçilikten, çekişmeden başını kaldırıp da kendine başkan seçmekte zorlanıyor” diye konuştu.
“AK Parti dezenformasyonu engellemek değil, tekelleştirmek istiyor”
Casusluk suçu kapsamında öngörülen değişiklikle devletin değil iktidarın güvenliğinin esas alındığını söyleyen Dervişoğlu, şöyle konuştu:
“Bu otoriter girişimle Türkiye’nin yakıcı gerçeklerinin dile getirilmesi kolaylıkla ‘etki ajanlığı’ olarak nitelendirilebilecektir. Burada amaç ‘Dezenformasyonun engellenmesidir’ diyorlar. Hiç yalan söylemeyin. Dezenformasyon, AK Parti’nin engellemek istediği değil, tekelleştirmek istediği bir sahadır. Çünkü bu iktidarın varlığını idame ettirmesinin yegane yöntemi budur.”
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Dervişoğlu, Türkiye’de bulunan yabancılar hakkında araştırma yapan veya yaptıranlar hakkında hapis cezası getirilmek istendiğine dikkat çekerek, şöyle devam etti:
“Türkiye’de ne olduğunu bilmediğimiz, nereden geldikleri belli olmayan kaçak göçmenlerin, kaç kişi olduklarını, ne amaçla bu ülkede tutulduklarını, terörist faaliyetlerin içinde olup olmadıklarını yahut başka ülkeler adına birtakım ajandaların aparatı, maşası olup olmadıklarını sorgularsak devletin hangi iç veya dış siyasal yararı aleyhinde hareket etmiş olacağız?”
Tasarruf paketi: “Milletin onuruyla oynadıklarından bihaberler”
AKP Hükümetinin anayasa değişikliğini tartışmaya açtığında tasarruf tedbirlerinin gündeme geldiğini dile getiren Dervişoğlu, “Kamuda tasarruf paketine öncelikle memur servislerinden başlayan iktidar ve ilgili bakanlarını bu büyük vizyonlarından ötürü tebrik ediyorum. Milletin aklıyla oynamaları bir yana, artık onuruyla oynadıklarından dahi bihaberler” diye konuştu. Dervişoğlu, şöyle devam etti:
“Saraydaki zatın inşaatı devam eden yazlık ve kışlık sarayları, sayısı belirsiz uçak ve otomobil filoları, görevi meçhul danışman orduları, yönetim kurulu üyesi binlerce akrabaları, kamu ihaleleri, malum şirketlerin affa uğrayan milyarlarca dolarlık vergi borçları dururken, emekliden, gençten, memurdan, öğretmenden, işçiden, işsizden kemer sıkmasını beklemek ancak bu iktidara yakışırdı. KPSS’ye girecek gençlere sınava iki ay kala, ‘Seni işe almayacağım’ demek ancak bu iktidara yakışırdı.”
“Kamudaki israfın mali büyüklüğünü neden milletimizle paylaşmıyorsunuz?”
Tedbirlerle 100 milyar liralık tasarruf planlandığını belirten Dervişoğlu, “Aslında bu sözde tasarruf açıklamasıyla yapılmak istenen yeni vergilere yol vermekse, milletin son kalan ekmek parçasına da el uzatmaksa, biz bu oyunu da bozarız” dedi. Dervişoğlu, kamuda tasarruf paketini Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e sordu:
“Kamuda gereksiz harcamanın ve israfın boyutları ne düzeydedir ki tasarruf paketi hazırlıyorsunuz? Kamudaki israfın mali büyüklüğünü neden milletimizle paylaşmıyorsunuz? İsrafın sembolü haline gelmiş olan Cumhurbaşkanlığı Sarayının, günlük giderinin 20 milyon liranın üzerinde olduğu doğru mudur? Pakete Cumhurbaşkanı’nın harcamaları dahil midir? Yoksa ‘İtibardan tasarruf olmaz’ inancınızın gereği, Cumhurbaşkanı tasarruf tedbirlerinden muaf mı tutulmaktadır?”