Sinan Ateş dosyasında dünden bugüne: Neler oldu, kim ne dedi?

Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi, Sinan Ateş davasında duruşma gününü belirledi. İlk duruşma 1 Temmuz saat 09.00’da yapılacak, davanın sanıkları da ilk kez hakim karşısına çıkacak. Peki, Sinan Ateş cinayetinden bu zamana kadar neler oldu, kim ne dedi, dosyada kimlerin isimleri geçiyor?

Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş, 30 Aralık 2022’de, Ankara’da Çukurambar’da uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti.

Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi, Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin davanın ilk duruşmasının tarihini belirledi. Sanıklar 1 Temmuz saat 09.00’da ilk kez hakim karşısına çıkacak.

Ankara Başsavcılığı, cinayete ilişkin soruşturmasını tamamladı. Başsavcılık, aralarında Eray ÖzyağcıDoğukan ÇepTolgahan DemirbaşEmre Yüksel ve Serdar Öktem’in de bulunduğu 22 kişi hakkında “tasarlayarak öldürme” suçundan iddianame düzenledi.

Cinayetin ardından neler oldu, kim, ne dedi?

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, kendisine Sinan Ateş ile ilgili sorulan soruları daima yanıtsız bıraktı. Partisinin grup toplantısı sonrası Sinan Ateş suikastıyla ilgili soru soran gazeteci Yıldız Yazıcıoğlu’na “Hadi işine bak” dedi. Bahçeli’nin korumaları Yazıcıoğlu’nu ve orada bulunan tüm gazetecileri tartaklayarak uzaklaştırdı.

Ateş’in öldürülmesine ilişkin soruşturmada eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz’un da adı geçiyordu. Kılavuz o tarihte Mersin milletvekiliydi. 14 Mayıs 2023 seçimleri sonrası milletvekilliği sona eren Kılavuz, 27 Ekim 2023’te ise MHP lideri Devlet Bahçeli’nin TBMM danışmanı oldu.

Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, cinayetin yıldönümü münasebetiyle yapılan anma töreninde AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘a seslendi, “Dışarıda elini kolunu sallayarak gezen failleri yakalayın geç gelen adalet adalet değildir” dedi.

Cinayetin dosyası defalarca kez el değiştirdi

DW Türkçe’den Alican Uludağ’ın haberine göre Sinan Ateş cinayeti dosyasına bakan savcı Ayhan Ay, 8 Ocak’ta izne ayrıldı. Dosya başsavcıvekili Ahmet Altun’a devredildi.

Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, Ay’ın izne çıkmasına X hesabından tepki gösterdi. Ayşe Ateş, adalet istediklerini söyledi, “Yürüdüğü yer de yön de karanlık. Yolumuzu aydınlatacak bir ışık arıyoruz. Ve biliyoruz ki her karanlık ona son verecek şafağın tohumlarını içinde taşır. Kalbi yorgun bir babanın, gözü yaşlı bir ananın, kederli bir eşin, bir yarısını kaybeden kardeşin ve birçok uykusundan ‘baba’ çığlığıyla uyanan iki evladın yüreğine ekilecek bu şafak tohumları da adaletin ta kendisidir” diye yazdı.

Soruşturma 16 ay sonra tamamlandı

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Ateş ile ilgili soruşturmayı cinayetten ancak 16 ay sonra tamamladı. Başsavcılık, aralarında Eray Özyağcı, Doğukan Çep, Tolgahan Demirbaş, Emre Yüksel ve Serdar Öktem’in de bulunduğu 22 kişi hakkında “tasarlayarak öldürme” suçundan iddianame düzenledi.

Söz konusu iddianame, Ayhan Bora Kaplan davasına da bakan Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.

Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, X hesabından iddianamenin sonuç kısmını paylaştı, “Böyle bir suikastı birkaç çapulcunun tasarlayıp planladığına inanmamızı gerçekten bekliyor musunuz?” diye sordu.

T24, tetikçinin kaçırıldığı iddia edilen “çakarlı” Audi’nin görüntüsünü yayımladı

T24, 9 Mayıs’ta davayla ilgili önemli bir gelişmeyi ortaya çıkardı. Gazeteci Asuman Aranca, Sinan Ateş cinayetindeki tetikçinin kaçırıldığı iddia edilen “çakarlı” aracın görüntüsüne ulaştı.

Görüntüde, koruma tahsisli olduğu öğrenilen ve iddianamede azmettirici olarak gösterilen eski Ülkü Ocakları yöneticilerinden Tolgahan Demirbaş ile Emre Yüksel’in kullandığı aracın “çakarlı” olduğu görülüyor.

İddianamede ayrıntıları verilmeyen aracın görüntüsü (Asuman Aranca / T24)

Dosyadaki bilgilere göre, aracın “çakar” açık haldeki bu görüntüsü, tetikçinin İstanbul’a bırakılmasının ardından Demirbaş ve Yüksel’in Ankara istikametine dönüşleri sonrasında Çamlıca gişelerindeki Plaka Tanıma Sistemi’ne (PTS) takıldı. Hakkında, daha önce işlediği suçlar nedeniyle yakalama kararı bulunan tetikçi Özyağcı’yı İstanbul’dan Ankara’ya Transporter marka araçla iki özel harekât polisinin getirdiği ortaya çıkmıştı.

Polislerin kullandığı aracın Ankara’ya gelişi sırasında trafik kontrolüne takıldığı ancak aracı kullanan Aşkın Mert Gelenbey isimli polisin kimlik kartını göstererek tetikçiyi yakalanmaktan kurtardığı anlaşılmıştı. Söz konusu “çakarlı ve tahsisli” aracın ise tetikçinin kaçırılmasında kullanıldığının tespit edilmesinin ardından başka kişilere devredildiği öne sürülüyor.

Ayşe Ateş: “Sinan, onu öldürmek isteyenleri biliyordu”

Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, 11 Mayıs’ta Sözcü TV yayınında İpek Özbey’in sorularını yanıtladı. Cinayetten önce Sinan Ateş’in itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını söyleyen Ayşe Ateş, “Hakaretler ettiler, iftiralar attılar sonra tehdit etmeye başladılar. Bu kimliği onlara ben vermedim, onları bu koltuklara ben oturtmadım. Onların bunları yapmasına izin veren veya yönlendiren ben değilim” dedi.

Dosyada ismi geçen şüphelilerle ilgili konuşan Ayşe Ateş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Şimdi size bu cinayete karışmış kişilerin isimlerini tek tek okuyacağım. Bunlar iddianamede delillerle sabit olan kişiler. Tolgahan Demirbaş, dönemin MHP Mersin Milletvekili, Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Olcay Kılavuz’un tabiri caizse evlatlığı, Ülkü Ocakları Genel Merkezi’nin de demirbaşı. Ülkü Ocakları Genel Başkanı tahsisli 06 AT 5021 plakalı araçla, kiralık katil Eray Özyağcı’ya şoförlük ettiği delillerle sabit olan Emre Yüksel, Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım’ın özel kalemi. Bu kişiyi o makama ben oturtmadım. Sözde iddianamede azmettirici sıfatıyla yargılanan kiralık katil Doğukan Çep’e para gönderen Ufuk Köktürk, MHP İstanbul İl yöneticisi. Bunlar ortaya çıkınca yönetimi değiştirdi.”

Sinan Ateş’in kendisini öldürmek isteyenlerin olduğunu bildiğini belirten Ayşe Ateş, “Bir gün geldi, ‘Ayşe, beni öldürmek için kiralık katil arıyorlarmış’ dedi. Koruma istemesini söyledim, ‘Ben onlardan korkmuyorum’ dedi. Bir de, dedi ki ‘Herkes her şeyi biliyor, devletim beni korur'” diye konuştu.

Sinan Ateş’in vurulma anı görüntüleri yayınlandı

Ateş’in 14 Mayıs’ta saldırıya uğradığı anın görüntüleri ortaya çıktı. SÖZCÜ TV‘nin ulaştığı görüntülerde cuma namazı çıkışı arkadaşları Selman Bozkurt ve Ahmet Keçik ile yürüyen Sinan Ateş, motosikletli kişilerin saldırısına uğruyor. Yayınlanan kamera kayıtlarında Ateş’in vurulduktan sonra yere düştüğü, daha sonra arkadaşı Keçik’in kaçan saldırganlara ateş ettiği görülüyor. 

Sinan Ateş’in arkadaşı Ömer Zengin’den açıklama

Ateş’in arkadaşı Ömer Zengin, X hesabından suikasta ilişkin ifadesini, “Bizi bir telefon ile Berlin’den Ankara’ya getiren adalet(!) Ankara’daki Ülkücü katili FETÖ’cüleri bir türlü ayağına getiremiyor!” notuyla paylaştı.

Zengin’in yayımladığı ifadede Olcay Kılavuz’un görevden alınmasının ardından Ateş’in parti özel kalem müdür yardımcısı Akın Yavuz’un referansı ile göreve getirilmesi sonucunda Ateş’e karşı husumetin başladığını düşündüğünü söylediği görülüyor.

Ayrıca Zengin ifadesinde suikastın Ahmet Yiğit Yıldırım önderliğinde, İzzet Ulvi Yönter, Olcay Kılavuz ve Nevzat Ünlütürk tarafından organize edildiğinden emin olduğunu söylediği görülüyor.

Dosyada kimlerin adı geçiyor?

  • Cinayetin tetikçisi: Eray Özyağcı

Dosyada adı geçen en önemli isimlerden biri, saldırıda tetiği çeken kişi olduğu iddia edilen Eray Özyağcı. Özyağcı, cinayetten 38 gün sonra yurtdışına kaçmaya çalışırken Edirne’de yakalandı.

Sözcü’den Can Bursalı’nın haberine göre, Sinan Ateş’in öldürülmesinin ardından Eray Özyağcı, davanın sanıklarından Ülkü Ocakları Genel Merkez Yöneticisi Tolgahan Demirbaş ve Ülkü Ocakları Genel Başkan Özel Kalemi Emre Yüksel‘in içinde olduğu araç ile İstanbul’a getirildi.

T24’ten Asuman Aranca’nın haberine göre ise emniyetteki sorgusunun ardından adliyeye getirilen Özyağcı, olaylar ilgili soruşturmada tutuklanan ve kendisini Ankara’ya getiren polisler ile cinayet sonrasında kendisini kaçırmakla suçlanan eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş’ı tanımadığını söyledi.

Özyağcı cinayetten sonra 38 gün boyunca kaçmasına yönelik de bir bilgi vermedi.

Habere göre Özyağcı ifadesinde “Sinan ile birkaç defa telefonla görüştük. Kendisiyle kişisel husumetim vardı. Ancak kastım öldürmek değil, ayaklarına sıkmaktı. Kendisi ölmüş olduğundan bu konu hakkında konuşmak istemiyorum. Husumetimin sebebini söylemek istemiyorum, ölünün arkasından konuşulmaz” dedi.

Eray Özyağcı ifadesinde kendisini Ankara’ya getiren özel harekât polislerini Doğukan Çep’in ayarladığını söyledi.

Diğer kilitler isimler kimler?

  • Azmettirici: Doğukan Çep

Doğukan Çep ismi ilk olarak 2013’te Gülsuyu’nda uyuşturucuya karşı yapılan bir yürüyüşe ateş açılması üzerine ölen Hasan Ferit Gedik’in davasında geçti.

Gazeteci Timur Soykan’ın haberine göre Doğukan Çep, Hasan Ferit Gedik’i öldürmek ve diğer suçlardan 62 yıl hapse mahkûm edildi. Çep, dört yıldır aranmasına rağmen Sinan Ateş cinayetine kadar yakalanamadı.

Artı Gerçek’ten Dinçer Gökçe’nin haberine göre ise olayla ilgili ifadesi alınan Doğukan Çep, 11 Ekim 2022’de Kocaeli Darıca’daki Çitari Balık’ta yaşanan silahlı saldırıda yanında bulunan isimlerden birinin Sinan Ateş cinayetinin tetikçisi Eray Özyağcı olduğunu anlattı.

  • Olcay Kılavuz

Ülkü Ocakları bünyesinde yıllarca çeşitli mevkilerde görev yapan Olcay Kılavuz, 9 Aralık 2012’de Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı’na atandı. 2018 Genel Seçimleri’nde MHP Mersin Milletvekili seçilen Kılavuz, 31 Aralık 2018’de Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı görevini bıraktı. 2023 Genel Seçimleri’nde Mersin’den dördüncü sırada aday gösterilen Kılavuz, yeniden milletvekili seçilemedi. Kılavuz, seçimlerin ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin TBMM danışmanlığını yapmaya başladı.

Eski Ülkü Ocakları Genel Merkez Yöneticisi Tolgahan Demirbaş’ın, Sinan Ateş cinayeti nedeniyle 6 Ocak’ta Kılavuz’un da bulunduğu evde gözaltına alındığı iddia edildi.

İddiaya göre, Demirbaş’ın Kılavuz’un evinden gözaltına alındığına ilişkin tutanak kayboldu ve bu nedenle savcılık Kılavuz hakkında bir işlem yapamadı. Polislere kapıyı Kılavuz’un açtığı ve “Siz gidin, sahibiniz gelsin” diyerek gözaltı işlemine direndiği ve daha sonra ekipte yer alan bir polis memurunun da tayininin çıkarıldığı iddia edildi.

  • Ufuk Köktürk

Cinayet dosyasında adı geçen isimlerden biri de MHP İstanbul İl Yöneticisi Ufuk Köktürk. Gazeteci Timur Soykan’ın haberine göre Sinan Ateş’i öldürttüğü iddia edilen Doğukan Çep’e ifadesinde Ufuk Köktürk ile bağlantısı ve para alışverişi soruldu.

Doğukan Çep, tetikçi Özyağcı’nın kendisini cinayetten 1-2 gün önce borç istemek için aradığını söyledi ve şöyle devam etti:

“WhatsApp üzerinden yabancı telefon numarasından aradı. Benden para istedi. Onun da araması vardı ve bu nedenle paraya ihtiyacı olduğunu düşündüm. Eray’dan hesap numarası istedim. Daha önce tanımadığım bir kişi adına açılmış hesabın numarasını verdi. Birkaç arkadaşıma sordum ama para alamadım. Ufuk’a da sordum. ‘Bana 3-4 bin lira borç verebilir misin?’ dedim. O da bir arkadaşının hesabında para olduğunu oradan gönderebileceğini söyledi. Ben de Eray’ın bana göndermiş olduğu hesap numarasını Ufuk’a attım. Ufuk hesaptan gönderemediği parayı nakit olarak çekip kendi ismi ile ATM’den yatırdığını bana söyledi. Ufuk Köktürk hesabın sahibini tanımaz. Kime, ne için para gönderdiğini bilmiyor. Ufuk Köktürk parayı bana gönderdiğini düşünerek işlem yapmıştır.”

Oda TV’de yer alan habere göre de Köktürk, Çep ile arasındaki para alışverişini doğruladı, “‘Bana iki günlüğüne para lazım’ dedi. Paranın ne için lazım olduğunu söylemedi. ‘Zor durumdayım, bana 4 bin TL para gönderebilir misin?’ dedi. Ben de kendisine üzerimde nakit para olmadığını, eşimin banka hesabı üzerinden işlemlerini yaptığımı, eşimin hesabında da para olmadığını söyledim. ‘Bir yerden bulamaz mısın?’ dedi. Ben de yanımdaki Mehmet Ali’ye sordum. O da hesabında para olduğunu verebileceğini söyledi. Doğukan’a IBAN atmasını söyledim bana IBAN attı. Arkadaşımdan aldığımı parayı kartsız işlem olarak havale edemediğim için eşimin kartını kullanmak suretiyle bana gönderilen IBAN’a parayı gönderdim. Aramızda zaman zaman para alışverişi olduğu için IBAN’ın kime ait olduğunu sorgulamadım ve parayı gönderdim” dedi.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.