Behlül Özkan ve Evren Balta yazdı: Kastamonu’nun derdi ne?

Uluslararası ilişkiler uzmanları Doç. Dr. Behlül Özkan ve Prof. Dr. Evren Balta, YetkinReport sitesinde yayımlanan yazılarında 31 Mart Mahalli İdareler Seçimlerinin ardından Kastamonu’da, Hasan Baltacı ve CHP’yi mercek altına aldı.

Uluslararası ilişkiler uzmanları Doç. Dr. Behlül Özkan ve Prof. Dr. Evren Balta, yerel seçimlerde MHP’den CHP’ye geçen Kastamonu’da yaptıkları saha çalışmasını YetkinReport sitesinde kaleme aldı.

CHP 30 yıl sonra ilk kez Kastamonu belediyesini aldı, en yüksek oy artışı yaşadığı il de Kastamonu oldu

Seçim haritasındaki kırmızı rengin tonu Kastamonu’da neden daha farklı? Özkan ve Balta yerinde araştırdı.


Kastamonu’nun derdi ne?

31 Mart seçimleri bitmiş, sonuçlar açıklanmış ve artık yeni bir gün başlıyordu. 1 Nisan sabahı Kastamonu’da yaşayanlar uyandıklarında şehre hakim bir tepede bulunan kalede Türk Bayrağının asılı olduğunu gördüler. Şaşırdılar. Şaşırdılar çünkü Kastamonu’da artık bir gelenek olduğu üzere şehrin belediye başkanlığını kazanan partililer, o günün sabahında ezanla birlikte kaleye kendi partilerinin bayrağını asıyorlardı.

Seçim kazanmak, kenti fethetmekti. Kaleye asılan parti bayrağı da o fethin mükemmel bir sembolü. Yani Kastamonu özelinde sağın kalesi olmak sadece sözde kalmıyordu, Kastamonu kalesinden hiç inmeyen parti bayrağı seçmene kentlerinin kimin kalesi olduğunu her daim hatırlatmalıydı.

Tam da bu nedenden dolayı bütün Kastamonu halkı 1994’ten beri kentte belediye seçimlerini kazanamayan CHP’nin kaleye zafer sabahı, altı oklu parti bayrağını dikmesini bekliyordu. Oysa gün içinde CHP hesaplarından paylaşılan videolar “söz verdiğimiz gibi” diyordu. “Söz verdiğimiz gibi sabah ezanı ile partinin değil, ülkenin bayrağının kaleye astık”.

Ezan okunurken kaleye asılan bayrak videosu dışardan bakan birine ilk bakışta sağ seçmene sağın söylemiyle yaklaşma arzusu gibi gözükse de videonun Kastamonu halkına verdiği mesaj yeni yönetimin kenti fethedilen bir il olarak görmeyeceğiydi.”

Kırmızının tonu farklı

2007’den itibaren yapılan dört genel seçimde CHP Kastamonu’dan milletvekili çıkaramadı. 1994’ten beri belediye beş dönem MHP, bir dönem de AKP tarafından yönetildi. Kent Orta Karadeniz’de MHP’nin en önemli kalelerinden biriydi. Ülke siyasetinde milliyetçi/muhafazakâr seçmen kitlesi ile nam saldı. Solun kentte esamesi okunmuyordu.

Oysa Kastamonu halkının deyişiyle sol (yani CHP), 31 Mart 2024’te sadece Kastamonu belediyesini 30 yıl sonra ilk kez kazanmakla kalmadı, aynı zamanda bütün ülkede CHP’nin en yüksek oy artışı yaşadığı il oldu. Kastamonu ilini ülkenin seçim haritasında gösteren kırmızı renk bu büyük oy değişimini yansıtmıyordu. Kastamonu’da kırmızının tonu farklıydı.

CHP Kastamonu’da 2014 yerel seçimlerinde yüzde 7.15 (4209 oy) aldı. 2019 yerel seçimlerinde oyunu yüzde 18,6’ya (11,226 oy) yükseltti. 2024 yerel seçimlerinde ise yüzde 49.17’lik (31,810 oy) bir oy oranı ile seçimleri kazandı. Hem sandık analizlerine göre hem de sahadaki izlenimlerimize göre Belediye Başkan adayı Hasan Baltacı’ya MHP seçmeninden ciddi anlamda oy geçişi olmuş, ama aynı zamanda Adalet ve Kalkınma Partisi seçmeninden de anlamlı bir oy almıştı.

CHP’ye sol (ve hatta aşırı sol) diyen ve ekseriyetle siyasal tercihini “benim elim sola gitmez” olarak ifade eden seçmen nasıl olmuştu da bu seçimde altı okun altına mührü vurmuştu?

Hiç kuşkusuz ülkedeki genel değişimin temel hatları Kastamonu için de geçerli. Emekli ve gençleri vuran ve küçük illere de sirayet etmeye başlamış olan ekonomik kriz, kurumsal bozulmaya eşlik eden iktidar partilerinin yerelde yozlaşması, kutuplaşmış seçmen davranışının yumuşaması gibi 2024 yerel seçimlerinde oy değişimini açıklayan temel bütün faktörler burada da var. Ancak Kastamonu’da CHP’nin en yüksek sıçramayı yapmasının altında yatan asıl dinamik; yerelde partinin üzerindeki ölü toprağını atarak siyaset yapmasıydı.

Kayıp şehri kazanmak

Ch Pkastamonu E1716269488288

Bugün belediye başkanı olan Hasan Baltacı ve Hikmet Erbilgin 1990’lı yıllarda üniversitede tanışan, siyaseti solda öğrenmiş iki kişi olarak Kastamonu’da CHP içinde siyaset yapmaya karar verdiler. Kurdukları ekip CHP’nin il kongresini ikinci denemelerinde, ancak 2018’de kazanabildi.

Hemen tamamı 50 yaş altı olan bu yeni yönetici ekip önlerine ilk hedef olarak çekirdek seçmenle CHP’nin bağını yeniden kurmayı koydu. Kendi seçmeninin evine girmeyen, onu hareketlendirmeyen, derdini dinlemeyen ve çözmeye çalışmayan hiçbir siyasal partinin başka siyasal partilerin seçmeni ile bağ kuramayacağı önermesine dayalı bilinçli bir siyasal stratejiydi bu.

CHP üyesi olmuş herkesle yeniden doğrudan iletişim kurulması, içerisinde CHP üyesi olan bütün hanelerde CHP üyesi olmayanlarla ilişkilenilmesi, tüm üyelere aktif siyaset kanallarının açılması, seçmen sandığı olan her yerde en az bir aktif CHP üyesi yapılması gibi yazması kolay ama gerçekleştirmesi olağanüstü emek gerektiren bir siyasal tercihti bu.

Üstelik bu kadro şunu da anlamıştı: insanlar muhalefette olan bir siyasal partiye, taşrada hedef gösterileceklerini, kendilerinin ve çocuklarının iş bulmakta zorlanacağını bile bile gelmiyorlardı. Gelmeleri için onların hayatlarını kolaylaştırmak ve daha önemlisi güzelleştirmek gerekiyordu. Parti gelmenin arzu edildiği, bir gruba ait olmanın ayrıcalıklarının yaşandığı bir mekân olmalıydı. Sonuç pek çok kadının, pek çok gencin olduğu dinamik bir teşkilatı oldu. (Küçük grup dinamiklerinin örgütlenme ve toplumsal hareket açısından önemi için Mancur Olson’un şu klasik kitabına bakılabilir.)

Bu modeli diyordu, PM üyesi Hikmet Erbilgin ve İl Başkanı İlke Karabacak, “CHP merkez teşkilatı bizi kayıp bir kent olarak görmeseydi belki de hiç uygulayamazdık. Burada CHP için rant yoktu, zafer yoktu. Dolayısıyla CHP açısından kayıp bir kentte yaşıyor olmak, belki de bize alan açtı.”

Yazının tamamını buradan okuyabilirsiniz.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.