Ukrayna’nın Kursk harekâtı: Kursk’tan sonra Belgorod da tahliye ediliyor

Ukrayna’nın Rusya topraklarına yönelik sürpriz saldırısı yedinci gününe girdi. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Kursk’ta sınır ötesi bir operasyon yaptıklarını ilk kez doğruladı. Ukrayna’nın 28 Rus yerleşim yerini kontrol etmeyi başardığı harekata ilişkin Putin’den “düşmanı temizleme” sözü geldi.

Ukrayna ordusunun sürpriz Kursk saldırısı, Moskova’nın Şubat 2022’de başlattığı tam ölçekli savaştan bu yana en derin ve en önemli sızma olarak kayıtlara geçti. Ukrayna kuvvetleri, düzenli ordu birlikleri ve özel kuvvetlerden oluşan karma bir yapıda ilerliyor. Bu durum, daha önce genellikle gizli birimler ve yerel sempatizanlarla gerçekleştirilen Ukrayna operasyonlarından farklılık gösteriyor. Kursk’un geçici valisi Alexei Smirnov’un verdiği bilgilere göre, Ukrayna Rusya içinde yaklaşık 12 km derinliğinde ve 40 km genişliğinde bir alana sızdı ve 28 yerleşim yerini kontrol ediyor.

Ukrayna kuvvetleri, geçen Salı günü başlattıkları sürpriz saldırıdan bu yana Rus topraklarında 40 kilometreye varan bir ilerleme kaydetti. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, saldırılarla ilgili yorum yaparken, “Rusya savaşı bizim topraklarımıza getirdi ve yaptıklarının sonuçlarını hissetmeli” ifadelerini kullandı.

Putin’den “düşmanı temizleme” sözü

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 12 Ağustos pazartesi günü yaptığı açıklamada, Rus ordusunun Ukrayna birliklerini Rus topraklarından çıkaracağını belirtti. Putin, güvenlik yetkilileri ve bölge valileriyle yaptığı toplantıda, “Düşman kesinlikle layık olduğu cevabı alacak ve karşımızdaki tüm hedefler, hiç şüphesiz temizlenecek” dedi. Putin ayrıca, Ukrayna’nın “Batılı efendilerinin yardımıyla” olası ateşkes görüşmeleri öncesinde müzakere pozisyonunu iyileştirmeye ve Rus ilerlemelerini baltalamaya çalıştığını iddia etti.

Kursk’tan sonra Belgorod’da da tahliyeler başladı

Rusya, Ukrayna’nın sınır ötesi saldırısının yedinci gününde Kursk’un ardından Belgorod bölgesinde de tahliye operasyonlarını genişletiyor. Rus devlet medyasına göre, gerçekleşen “düşman eylemi” nedeniyle Belgorod bölgesinden 11 bin kişi tahliye edilirken, Kursk bölgesinden ise 76 binden fazla kişi bölgeyi terk etmek zorunda kaldı.

Belgorod Valisi Vyacheslav Gladkov, 12 Ağustos pazartesi günü yaptığı açıklamada, Krasnoyaruzhsky bölgesinde Ukrayna askeri faaliyetinin rapor edildiğini belirterek, bölge sakinlerinin “daha güvenli yerlere” taşınmaya başladığını duyurdu. Kursk Valisi Alexey Smirnov ise, 14 binden fazla nüfusa sahip Belovsky bölgesinin tahliye edilmesine karar verildiğini açıkladı.

Zelenskiy: Saldırgana karşı ne tür bir baskı gerektiğini gösteriyoruz

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, cumartesi gecesi yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında operasyonu ilk kez resmen doğruladı. Zelenskiy, “Ukrayna, adaletin nasıl yeniden tesis edileceğini ve tam olarak ne tür bir baskı gerektiğini gösteriyor – saldırgana karşı baskı,” diyerek, silahlı kuvvetlerin her birimini “savaşı saldırganın topraklarına taşımayı mümkün kıldığı için” kutladı. Ayrıca, sadece bu yaz başından beri Kursk bölgesinden Ukrayna’nın Sumy bölgesine yaklaşık 2 bin saldırı düzenlendiğini belirterek, bu saldırıların adil bir karşılığı hak ettiğini vurguladı.

Rusya’nın tepkisi ve savunma hamleleri

Rus yetkililer, Kursk bölgesindeki sınır alanlarından 76 binden fazla kişinin tahliye edildiğini bildirdi. Bölgede olağanüstü hal ilan edilirken, Rusya Savunma Bakanlığı bölgeye BM-21 Grad çoklu roketatar sistemleri, çekili toplar, tanklar ve ağır paletli araçlar dahil olmak üzere askeri takviyeler gönderdiğini açıkladı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, saldırıyı “büyük ölçekli bir provokasyon” olarak nitelendirdi ve Rus Silahlı Kuvvetleri’ne Ukrayna’daki askeri hedeflere karşı misilleme saldırıları düzenleme emri verdi.

Rus makamları, 9 Ağustos cuma günü Kursk, Bryansk ve Belgorod bölgelerinde “terörle mücadele operasyon rejimi” ilan etti. ABD merkezli bir çatışma izleme grubu olan Savaş Araştırmaları Enstitüsü (ISW), bu hamlenin Kremlin’in saldırıyı kasıtlı olarak küçümseme ve Rusya’nın kendi sınırlarını savunamadığı gerçeği karşısında iç paniği veya tepkiyi önleme girişimi olabileceğini belirtti.

Sivil kayıplar ve insani durum

Zelenski, 11 Ağustos pazar günü yaptığı açıklamada, sadece bu hafta Rus ordusunun 30’dan fazla füze ve 800’den fazla güdümlü hava bombası fırlattığını söyledi. BM İnsan Hakları İzleme Misyonu‘na göre, Temmuz ayı Ekim 2022’den bu yana sivil can kayıpları açısından en ölümcül ay oldu. En az 219 sivil öldürüldü ve bin 18 kişi yaralandı. Rusya Sağlık Bakanlığı, 6 Ağustos salı gününden bu yana Kursk bölgesindeki Ukrayna bombardımanında 9’u çocuk olmak üzere 66 kişinin yaralandığını bildirdi.

Kursk’un Sudzhansky bölgesinde yaşayan sakinler, 8 Ağustos perşembe günü Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e bir video mesajı göndererek yardım istedi. Sakinler, Putin’in yerdeki durum hakkında yanlış bilgilendirildiğini ve Rusya Savunma Bakanlığı’nın her şeyin kontrol altında olduğu yönündeki açıklamalarının doğru olmadığını belirtti. Bir sakin, “Bu yalanlar yerel sakinlerin ölmesine neden oluyor. Genelkurmay Başkanı size yakın zamanda durumun kontrol altında olduğunu söyledi, ancak bugün Sudzhansky ve Korenevsky bölgelerinde büyük ve öfkeli savaşlar devam ediyor,” dedi.

Stratejik hedefler ve uluslararası tepkiler

Ukraynalı bir milletvekili olan Oleksiy Goncharenko, operasyonu övdü ve “bizi yüz barış zirvesinden çok daha fazla barışa yaklaştırdığını” söyledi. BBC’ye verdiği demeçte, “Rusya kendi topraklarında savaşmak zorunda kaldığında, Rus halkı kaçtığında, insanlar umursadığında, işte bu savaşı durdurmalarını göstermenin tek yolu,” dedi. ABD ve Ukraynalı yetkililere göre, bu hamlenin amacı kısmen Rus kuvvetlerini doğu cephesinin diğer bölgelerinden uzaklaştırmak ve kısmen de Rus kuvvetlerini yıpratmak ve morallerini bozmak.

Uluslararası toplumun tepkisi ise bölünmüş durumda. Avrupa Birliği Dış İlişkiler Sözcüsü Peter Stano, Ukrayna’nın “kendini savunma ve saldırganı kendi topraklarında vurma yasal hakkına sahip olduğunu” belirtti. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Matthew Miller ise daha temkinli bir açıklama yaparak, Ukrayna’nın kendi taktiklerine kendi karar vermesi gerektiğini söyledi.

Nükleer güvenlik endişeleri

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), 11 Ağustos pazar günü Zaporijya Nükleer Santrali’nde çıkan yangına ilişkin bir açıklama yaptı. Ajans, yerindeki müfettişlerinin tesisin kuzeyinden gelen “güçlü koyu duman” gördüğünü, ancak nükleer güvenlik açısından “herhangi bir etki bildirilmediğini” vurguladı. Bu olay, nükleer tesislerin güvenliği konusundaki endişeleri yeniden gündeme getirdi.

Ukrayna’nın askeri kapasitesi ve gelecek stratejisi

Ukrayna, Ağustos ayının başında NATO’dan F-16 savaş uçaklarını temin etmeye başladı, bu durum hava savunma kapasitesini önemli ölçüde artırma potansiyeli taşıyor. Ancak, Ukrayna hala asker sıkıntısı çekiyor çünkü yeni işe alınan askerlerin çoğu hala eğitim aşamasında. Bu nedenle, Kursk’taki saldırı, Ukrayna’nın sınırlı kaynaklarıyla yapılan riskli bir hamle olarak görülüyor ve ülkenin daha büyük bir değişimin yaklaştığına inandığının bir işareti olabilir.

Cephede ilerleyen günlerde bizi ne bekliyor?

Ukrayna’nın Rus topraklarına yönelik saldırılarını artırması, savaşın dinamiklerini değiştirme potansiyeli taşıyor. Bu hamle, Ukrayna’nın sadece savunmada kalmayıp aktif bir şekilde savaşı Rus topraklarına taşıyabileceğini göstererek, psikolojik bir üstünlük elde etme çabası olarak da yorumlanabilir. Önümüzdeki günlerde, hem sahada hem de diplomatik arenada yaşanacak gelişmeler, çatışmanın geleceğini şekillendirecek gibi görünüyor. Uluslararası toplumun tepkisi ve iki ülke arasındaki gerilimin nasıl gelişeceği, savaşın seyrini belirleyecek kritik faktörler olacak.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.