Otobüs kazaları: Türkiye’deki ölüm oranı neden yüksek?

Türkiye’de yaşanan otobüs kazalarında on binlerce insan yaşamını kaybetti. Peki ne yanlış yapılıyor da her hafta yaşanan trafik kazalarında onlarca insan ölüyor, yüzlerce kişi yaralanıyor? TMMOB Makina Mühendisleri Odası Başkanı Yunus Yener, Türkiye’de yaşanan otobüs kazaları ile ilgili yaptığı açıklamada ihmalleri ve yapılması gerekenleri anlattı.

Ankara’da, 9 Ağustos’ta yaşanan otobüs kazasında dokuz kişi hayatını kaybetti. Aynı kazada 27 kişi de yaralandı.

Bu kazanın, daha önceki kazalar gibi, yanlış ulaşım politikaları, ihmaller ve denetim yetersizlikleri nedeniyle olduğunu vurgulayan TMMOB Makina Mühendisleri Odası Başkanı Yunus Yener, sürücülerin sorumluluk zincirinin en son ve en zayıf, ama tek ceza alan “unsurun” olduğunu söyledi:

“Özellikle kamusal bir görev olan toplu taşıma sürücülerinin çalışma koşulları yeniden düzenlenmeli ve sıkı bir şekilde denetlenmelidir. Son birkaç kazadaki sürücü uykusuzluğundan kaynaklı kazalar, bu alanda yeni düzenlemeler yapılmasının elzem olduğunu göstermektedir. Kazalarda sorumluluğu bulunan, kazaları kaçınılmaz kılan sistemin yaratıcısı olan, sürücü dışındaki sorumluların da ceza alacağı ortamın sağlanması, caydırıcılık ve kurallara uyulmasının sağlanması bir zorunluluktur.”

“Türkiye’de otobüs kazalarındaki ölüm sayısının Almanya’nın 18,5 katı”

Türkiye’de otobüs kazalarındaki ölüm sayısının Almanya’nın 18,5 katı, 550 milyon nüfuslu Avrupa Birliği’nin (AB) iki-üç katı olduğunu belirten Yunus Yener, “Özellikle otobüs yolculuğunda hedef ‘sıfır ölüm’ olmalıdır ve bu tutturulması zor bir hedef değildir. Alınacak basit önlemlerle bile ölüm oranı ciddi oranda azaltılabilir, daha kapsamlı önlemler ile de ‘sıfır ölüm’ hedefinin yakalanabilir olduğunu düşünüyoruz” dedi.

“Güvenlik önlemleri otobüslerde de zorunlu hale gelmeli”

Otonom araç teknolojilerinin önemli unsurları, şerit takip, takip mesafesi, sürücü uyku algılayıcı ve benzeri yeni otomobillerde zorunlu hale gelen birçok güvenlik önleminin otobüslerde de zorunlu hale getirilmesiyle ölümlerin önüne geçilebileceğini belirten Yener, “Yine basit bir önlem olarak, yolcuların seyir halindeyken emniyet kemerlerini kullanmalarını zorunlu hale getirecek ‘emniyet kemeri algılayıcı’ teknolojisinin kullanımı ile sayısız hayat kurtarılabilir. Orta vadede ise şehirlerarası toplu taşımada kullanılan tüm araçları ve sürücülerini, kamera takibi ile desteklenen ‘araç takip sistemleri’ ile anlık takip ederek, kurallara uyulmasını denetleyecek ve kazalar olmadan önleyici merkezi bir sistemin kurulmasını, günümüz teknolojik imkanlarında hayal olarak görmediğimizi belirtmek isteriz” diye ekledi.

Yener, kazaların ve ölümlerin önüne geçmek için yapılması gerekenleri şu cümlelerle sıraladı:

  • Hatalı olan hız sınırı artırımı kararı geri çekilmeli, yani eski hız limitlerine geri dönülmeli; şerit disiplini ve takip mesafesi denetimleri yapılmalı.
  • Araç muayenelerinde hız sınırlandırıcı donanımlarla ilgili kusurlar “AĞIR KUSUR” olarak acilen düzenlenmeli.
  • Karayolları Trafik Kanunu, günün şartlarına uygun ve trafik güvenliğini gözetecek şekilde yeniden düzenlenmeli; hız sınırı aşımı ile hız sınırlayıcı ekipman sökümü/iptalinin asli kusurlar arasında sayılmalı.
  • Takograf denetimleri etkin şekilde yapılmalı; yönetmeliklerde belirtildiği gibi sürücünün son 28 günlük çalışmaları ve takograf manipülasyonları kontrol edilmeli, trafik denetim ekiplerinin bu kontrolleri hızlı ve güvenli yapabilmeleri için gerekli olan takograf veri indirme cihazları ve analiz yazılımları en kısa sürede temin edilmeli.
  • Yolcu ve yük taşımacılığında, deniz ve demiryolu taşımacılığına ağırlık veren, ayrıca toplu taşımacılığa öncelik veren bir Ulaşım Master Planına ihtiyaç vardır. Enerji verimliliği temelinde yolcu taşımacılığında demiryolu/raylı taşımacılığa öncelik verilmeli ve “Gece Trenleri” (Anadolu Ekspresi, Mavi Tren gibi) seferleri artırılmalı.
  • Otoyollar ile şehirlerarası devlet karayollarının şehir içi geçişleri düzenlenerek yerleşim yeri dışına alınması ve çevre yollarında imar uygulamalarının yasaklanarak doğru bir ulaşım koridoru oluşturulmalı.
  • Ülkemizde araç güvenliğinin tespiti açısından sıkıntılarımız bulunmakta. Merdiven altı servislerde yapılan onaysız tadilat ve tamiratların yarattığı sorunlar ancak yetkili servislerde ve/veya AB’de 2018’den itibaren zorunlu olan ve 2014/45/EC araç muayenesinde kullanılan OBD diyagnostik cihazlarıyla tespit edilebilir. Türkiye’deki araç muayene mevzuatımız, 2027 yılında yapılacak yeni ihale öncesinde, AB’deki güncel seviyeye yükseltilmeli.
  • Fabrika çıkışı farklı olup tadilatla başka amaçla kullanılacak araçların tasarım değişikliği, tadilatı, denetimi daha da sıkılaştırılmalı; mevzuat ve AİTM yeniden kamu denetimini esas alan, meslek odalarını meslektaşlarının “sicilini” tekrar tutar hale getirecek şekilde yeniden düzenlenmeli.
  • Yeni bir mevzuat düzenlemesi yapılmalı ve ticari araçların periyodik bakım, enerji tasarrufu, sürücü eğitimi, güvenli bakım ve parça kullanımı gibi konularda Makina Mühendisleri Odası (MMO) tarafından eğitilerek belgelendirilmiş “Araç Teknik Denetim Mühendisleri”ne denetim yetkisi verilmeli ve ticari araçlar iki muayene arasında en az üç kez özel olarak kamusal denetimden geçirilmeli.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.