Kemal Kılıçdaroğlu’ndan Fatih Altaylı’ya: “İşbirlikçi, satılık, paranın kölesi, merkepler adam olur sen olmazsın”

Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendisiyle ilgili “AK Parti’nin adamı” diyen gazeteci Fatih Altaylı’ya sert tepki gösterdi. Altaylı’nın “Patronların satılık elemanı” olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, “Merkepler adam olur, sen adam olmazsın” dedi.

Gazeteci Fatih Altaylı’nın eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili söylediği “Beni dövseydi onu affederdim ama kendisini hiç affetmiyorum. Çünkü o AK Parti’nin adamı, vatan haini” sözlerine Kılıçdaroğlu’ndan sert tepki geldi.

Kılıçdaroğlu Altaylı için sosyal medya hesabı X’ten “Parayla işim olsa, seni satın alır, Saray’a karşı bağlardım. Kalemin, ruhun satılık. Hatta küfür yuvası ağzın bile satılık” gibi ifadeler kullandı.

Kılıçdaroğlu kullandığı ifadeler için yurttaşlardan da özür diledi.

Altaylı’nın iktidarın talimatıyla hareket eden bir “işbirlikçi” olduğunu ve medyada “patronların satılık elemanı” olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, “Merkepler adam olur, sen adam olmazsın” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun paylaşımı şöyle:

“Merkepler Adam Olur, Sen Adam Olmazsın.

Güç, FETÖ terör örgütündeyken her organizasyonlarına koşup yalakalık yapan Kepaze. Doğan Grubunda çalışırken Ciner’e küfür eden, Ciner daha çok para verince oraya geçen, patronların satılık elemanı. İnsan Hakları Derneği Başkanı bir hanım için; “Gördüğüm yerde cinsel tacizde bulunmazsam namerdim” diyen namert kadın düşmanı.

Saray talimatıyla oynanmış anketler yayınlayan işbirlikçi. ‘Eline sağlık’ paylaşımından ötürü sadece ama sadece savcılığa çağrıldığın için, ‘Ben anket yaptım’ diyerek özür dileyen korkak. Muhalifmiş. ‘Gocuklu celep kaldırınca sopasını, sürüye katılmaya koşan’ besili bir koyundan farkın yok.

“Gezi’deki tutumunu unutmadım”

Kalemin satılık. Ruhun satılık. Hatta küfür yuvası ağzın bile satılık. Belinde tabancayla gazetecilerin grev çadırını basan, çalıştığın kurumda gazeteci kıyımı yapılırken ‘Ne yapabilirdim’ diyen, yanında çalışan kadın gazeteciye beyzbol sopası gösteren, onurlu gazeteci düşmanı, paranın kölesi bir çukursun. Gezi’deki tutumunu da unutmadım!

Ve daha niceleri. Şimdi gelelim, senin ‘AKP için çalışıyor -dış devletlerin ajanı’ iftiralarına ve vicdansızca söylediğin ‘Ayağı asfalttan başka yere değmez’ sözüne. Be gafil! Ben, bu partiyi senin gibi ‘elinde viski kadehleriyle partime yön veren’ alçakların elinden aldım ve halkın partisi yaptım. Bina görevlileri ile oturdum. Kağıt toplayıcıların arkadaşı oldum. Evlere temizliğe giden kadınlara yoldaş oldum. Çok fakir sofrasına oturdum. Emekliyle, işçiyle, garibanla hemhal oldum.

“Sarayın değil yoksulun sofrasına oturdum”

Saray’ın değil, yoksulun sofrasına oturdum. Be müptezel! ‘AKP işbirlikçisi-dış devlet ajanı’ diyorsun. Terör örgütü kurşunladı beni, kucağımda asker şehit verdim. İki polis kardeşim yaralandı, ölümden döndük. Acıları hâlâ ağır geliyor yüreğime. Be paranın emrindeki tetikçi! Defalarca linçlere uğradım, ölümlerden döndüm. ‘Yakın o evi’ dediler, santim geri adım atmadım. Adalet için 70 yaşımda 500 km yol yürüdüm. Senin gibi kaç tane namerdin hakaretlerine uğradım. Hayatım tehditlerle ve saldırılarla geçti. Ne zaman korktum? Ajan veya işbirlikçi bir adamın parası olur, mal varlığı olur.

“Namussuz ve alçaksın”

Oğlunun Amerikalarda çiftliği, gemicikleri, vakıfları olur. Cevap ver! Namusum ve mücadelemden başka neyim var? Ajan ve işbirlikçi olduğumu ispatlamaz isen, namussuz ve alçaksın! Beni daha fazla konuşturma! Bak Fatih! Bu güneşin altından, parayla işi olmayan çok adam geçmedi. Sen bu ruhu ve mücadeleyi anlayacak kapasitede değilsin. Parayla işim olsa, seni satın alır, Saray’a karşı bağlardım. Ama benim parayla-pulla işim yok. Müesses nizamın adamları ve sermayenin tetikçileri, çarkınız kırılacak-düzeniniz bozulacak. Hodri meydan! Bu memleketi ve partimi sizlerden kurtarıncaya kadar buradayım. Siz bir, ben bir. Rahmetli Levent Kırca’yı saygıyla ve özlemle anıyorum.

En başta sevgili gençlerimiz olmak üzere yukarıdaki yazımı okuyan bütün kardeşlerimden o lafları benden duydukları için özür diliyorum. İnanın bunlarla baş etmenin başka bir yolunu bulamadım. Affınıza sığınıyorum. Dostlar, bu yapılanmalar bir günde oluşmadı. Koca koca sermayeler ve milletimizi felakete sürüklemek, vatanımızı bölmek için kurulan koca bir düzen var ortada. Müesses nizam! Bunlar da bu yapının parçacıkları.

Lütfen dikkat edin! Bu yapılar ne yapıyor? Sözde muhaliflermiş gibi hem partimizi hem de muhalefet bloğunu bölmeye uğraşıyorlar. İşimiz gerçekten kolay değil. Sadece daha net anlaşılabilmek için bir örnek vereyim. Yukarıda bahsettiğim zat şimdilerde çıkmış meydana, ‘Şu ilçe belediye başkanı cumhurbaşkanı adayı olsun.’ ‘Bu belediye başkanı, şu başkandan daha iyi’ gibi cümleler kuruyor.

Partimizde ve muhalif seçmende kafa karışıklığı oluşturmak, Saray’a olan öfkeyi başka alanlara dağıtmak için operasyon yapıyorlar. Bunlar psikolojik harp uzmanları. Bunlar suret-i haktan görünen iblisler. Hep birlikte başaracağız. Başarmak zorundayız. Tekrar herkesten özür diliyor, Saygılarımı sunuyorum.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.