Formula 1’de 2024 sezonu tüm hızıyla devam ediyor. Pilotlar klasmanında Max Verstappen 303 puan ile liderken, en yakın takipçisi Lando Norris 62 puan gerisinde. Takımlar Şampiyonası’nda ise lider 446 puanla Red Bull iken hemen ardından 438 puan ile McLaren ve 407 puan ile Ferrari geliyor. Medyascope Spor’dan Deniz Su Özköylü İtalya-Monza GP’nin ardından McLaren’in son durumunu yazdı.
McLaren şampiyonluğa hazır mı?
Sezonun 16. ayağı İtalya Grand Prix’sinin ardından, Max Verstappen ve Sergio Perez’in yarışı sırasıyla altı ve yedinci olarak tamamlamasıyla Mclaren Takımlar Şampiyonası’nda Red Bull ile farkı sekiz puana kadar indirdi. Sürücü sıralamasında ise Norris-Verstappen farkı 62 puana düştü. Uzaktan bakıldığında bunlar turuncular adına kağıt üstünde ilerleme olarak gözükse İtalya Grand Prix’si sonrası tartışmaların odağında bir kez daha Mclaren ve yarış yönetimi oldu. Peki bu sefer sorun neydi ve Mclaren’in CEO’su Zak Brown’un deyimiyle “Papaya kuralları”nın bedeli ne oldu?
Sezonundan başından bu yana dördüncü kez yarışa pol pozisyonundan başlayan Lando Norris, hemen arkasındaki takım arkadaşı Oscar Piastri’nin cesur hamlesiyle henüz ilk turda liderliği kaybetti. Norris kargaşa içerisinde başlayan startta ikinciliğe de tutunamadı. Hemen ardından Charles Leclerc’in Ferrari’si de Lando Norris’i geçti. Oscar Piastri önü açıkken tutturduğu tempoyla liderliği elinde tutarken yarışın ikinci yarısında Ferrari’den gelen tek pit-stop hamlesiyle dengeler tamamen değişti. 53 turun sonunda pistteki en hızlı otomobile sahip Mclaren iki ve üçüncülükle yetinirken Ferrari ise evi İtalya’da zaferi kucakladı. Sonuç olarak da McLaren’nın “Papaya kuralları” iki pilotlarına birden bir yarışı heba etmiş oldu.
McLaren-Red Bull rekabeti sürpriz mi oldu?
Senenin en başına döndüğümüzde muhtemelen ne Red Bull ne de McLaren birbirleriyle böyle bir rekabetin içerisinde bulunmayı beklemiyordu. McLaren takımı, sürücülerinden birinin şampiyonaya oynaması ihtimaline hazırlıksız yakalanmış gözüküyor. Gel gelelim Takımlar Şampiyonası turuncuların eline geçti geçecek derken diğer tarafta ise Verstappen-Norris yarışı matematiksel olarak halen devam ediyor.
Yavaş pit-stoplar, kötü alınan startlar ve stratejik hatalar bir yana McLaren’nın elinde olan ve takımın insiyatifiyle Lando Norris’in önde kalabileceği iki yarışa bakalım: Oscar Piastri’nin ilk zaferini kucakladığı Macaristan ve geçtiğimiz hafta (1 Eylül) gerçekleşen İtalya Grand Prix’si. Norris eğer bu yarışlardan birinci olarak ayrılsaydı şu an 62 puana düşmüş olan şampiyonluk farkı 44 puana inmiş olabilirdi.
Bu şekilde sezonun bitimine sekiz yarış kalmışken Lando Norris’in her hafta sonunu Verstappen’den altı puan önde bitirmesi öne geçmek için yeterli olacaktı. Durum bu olsaydı ciddi anlamda bir şampiyonluk yarışı konuşmak bence anlamsız olmazdı. Özellikle de son yedi yarışta Lando Norris’in beş, Max Verstappen’nin ise yalnızca üç kez podyumda yer aldığını göz önünde bulundurursak. Tek sorun gerek Mclaren’nın stratejik buhranları gerek de Lando Norris’in çalkantılı performansı şimdi veya daha öncesinde yapılan her matematiğin önüne geçiyor.
“Max Verstappen ile yarışıyoruz, yani eğer bir pilota destek verilecekse kesinlikle o sırada en iyi pozisyonda olanı seçmek zorundayız.”
İtalya-Monza’nın ardından çıkan sonuçlar
Ayrıca günün sonunda bir nevi takım patronu Andrea Stella’nın da belirttiği gibi Monza’da pistteki en hızlı iki otomobile sahip Mclaren için bu yarışı kazanmanın yolu Lando Norris’i takım emirleriyle tekrar öne geçirmek değildi.
Fakat takım aynı şekilde geride kalan Norris’i takım arkadaşına yardım için kullanamadı. Kimse Ferrari’den başarılı bir tek pit-stop beklemiyordu. Leclerc-Ferrari ikilisinden gelen başarılı lastik yönetimi ve strateji performansı Mclarenın yarış öncesi planlarının önüne geçmiş oldu. Üstüne iki sürücülerinin birbiriyle olan yarışı nedeniyle Ferrari’nin beklenmedik hesabına cevap verecek vakit de olmadı.
Hollanda’da açık ara alınan bir zaferin ardından kendilerini yeniden tartışmalı bir pozisyonda bulan Mclaren’ı yarış sonrasında birçok mikrofon bekliyordu. Zak Brown, Piastri’nin hamlesini agresif ama temiz bulduğunu belirtirken asıl can alıcı yorum “Gelecek Oscar’ın” diyen Andrea Stella’dan geldi:
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“Bence takım olarak çalışmak, iki pilotun fikrini de dinlemek ve beraberce iki şampiyonluk yarışının da peşinden koşmak daha iyi. Çünkü şimdi Pilotlar Şampiyonası’nı kazanmak da kesinlikle bir ihtimal.”
Bu ihtimal uzun zamandır kenarda duruyor aslında. Yıl içerisinde oldukça güçlü bir operasyon yürüterek otomobillerine sezon başında imkansız görünen o seviyeye beklediklerinden çok daha önce getiren Mclaren’ın sorunu ellerindeki bu gücü yönetememek. Fakat ne şiş yansın ne kebap derken iki pilotlarından birini küstürmemeleri gittikçe zorlaşıyor.
McLaren’ın elinde Hakkinen ve Coulthard’dan bu yana ilk defa iki şampiyonluk yarışını da lider bitirme fırsatı var. Ancak Stella’nın Mclaren’da geleceği olan bir pilotu riske atmadan takımı bu hedefe götürmesi gerek.
Yarış esnasında radyoda duyduğumuz ve sonrasında Zak Brown’nın açıklık getirdiği “Papaya Kuralları”na göre iki pilotun birbiriyle saygı sınırları içerisinde, birbirine yer bırakarak ve temas yaşamadan yarışması gerekli. Fakat çoğu takımın hali hazırda uygulamaya çalıştığı bu basit çerçevenin asıl sorunla bir bağlantısı yok sayılır. Takım arkadaşlarının birinci pilotun lehine kullanılması uzun yıllardır sıra gelen bir taktik.
Formula 1: Ne beklemeliyiz?
Geçmişte birçok iyi pilot bu spora tutunmak için şampiyonun yanındaki ikinci pilot rolünü üstlendi. Valtteri Bottas, veya biraz daha geriye gidersek Rubens Barrichello, buna sadece iki örnek. Bu da Formula 1’de bir kez yapıştı mı kolay kolay silinecek türden bir imaj değil. McLaren’nın bu genç ve dinamik ikilisine baktığımızda da her iki pilotun da kanıtlayacağı ve kaybedeceği çok şey olduğunu görüyoruz. Durum buyken de takımın Pilotlar Şampiyonası iddiası olan Lando Norris bir Bottas’ın Hamilton’ı gözüyle bakmak için çok erken. Formula 1’deki ikinci sezonunun ortasında kendini gridin en hızlı otomobilinde bulan ve eski RedBull pilotu Mark Webber’ın menajerliğinde yarışan Piastri’den de boyun eğmesini istemek zor ve anlamsız. Takımın kendini istemeden bulduğu bu senaryoda iki pilottan birinin güvenini zedelememek mümkün görünmüyor.
Görünüşe göre Mclaren’nın kafasında da şampiyonluk kumaşının iki pilotlarından hangisinde olduğuna ya da bu hakkı kime tanıyacaklarına dair soru işaretleri var. Nitekim istatistiklere bakılınca Lando Norris ne kadar önde olsa da iki pilot arasındaki performans art arda gelen hatalarla net bir şekilde ayrılmıyor. Fakat günün sonunda ortada geçtiğimiz yarış oldukça geride kalsa da daha yeni Zandvoort’dan ikincilikle ayrılmış bir Max Verstappen var. Hollandalı pilot otomobilinin limitlerine rağmen gelecek yarışlarda önde mücadele edeceği fırsatlar bulacaktır. Ayrıca rekabetin başını çeken ilk dört takım bu kadar yakınken, kaybedilen her puanın bir bedeli var. Yine de Takımlar Şampiyonası’nda öne geçmesine yalnızca sekiz puan kalan McLaren, Lando Norris’in şampiyonluk iddiasını yakın zamanda takımın önceliği haline getirecek gibi durmuyor..
Yazan: Deniz Su Özköylü
Editör: Doğa Üründül.
