Üç Kapı sergisi Depo’da: Irkçılığa sanatla bakış

Forensic Architecture, 19 Şubat Hanau İnisiyatifi ve Oury Jalloh Anısına İnisiyatifi’nin düzenlediği Üç Kapı sergisi, Almanya’daki ırkçı şiddet olaylarını ve yapısal ırkçılığı inceleyerek, Türkiye ve Almanya’da farkındalık yaratmayı hedefliyor.

Programın merkezinde, Forensic Architecture/Forensis, 19 Şubat Hanau İnisiyatifi ve Oury Jalloh Anısına İnisiyatif tarafından geliştirilen ve 27 Eylül – 28 Aralık 2024 tarihleri arasında Depo’da ziyarete açık olacak Üç Kapı sergisi yer alıyor. Detaylı teknik analizlere dayanan sergi, iki ırkçı saldırıda polisin ihmalini ve suç ortaklığını araştırıyor.

19 Şubat 2020: Hanau kentinde göçmen kökenli dokuz kişi aşırı sağcı bir Alman tarafından öldürüldü,

7 Ocak 2005: Dessau’da Sierra Leone’den gelen bir sığınmacı, biri sergide de ele alınan Hans-Juergen Rose’unki olmak üzere üç açıklanamayan ölümün gerçekleştiği bir polis karakolunda, polis gözetiminde bulunduğu sırada yakılarak öldürüldü. Hanau, Dessau ve ötesindeki ırkçı terör, kurumlar ve toplumun örtülü, köklü ve yapısal ırkçılığıyla birlikte değerlendirilmeli.

Geniş kapsamlı kamusal program, bir dizi panel ve inisiyatif aracılığıyla ırkçılık üzerine düşünmeyi, diyaloğu teşvik etmeyi, farkındalığı artırmayı, bireyleri ve toplulukları güçlendirmeyi amaçlıyor.

Goethe-Institut İstanbul, Anadolu Kültür, Stiftung Mercator, Heinrich Böll Stiftung İstanbul ve Tarabya Kültür Akademisi ortaklığındaki proje, farklı şiddet ve cezasızlık örneklerini adli mimarlık, sanat ve edebiyat aracılığıyla inceleyerek, bu olguların birlikte nasıl işlediğini ortaya koymaya yönelik performanslar sergileyecek.

Sergiye eşlik eden kamusal program kapsamında, Hanau saldırısı mağdurlarının aileleri İstanbul’da ağırlanacak. Ayrıca, Forensic Architecture ve sivil toplum inisiyatiflerinin devlet suçlarına dair kanıt ortaya koymak için kullandığı yöntemler, kurucusu Eyal Weizman ve adli araştırmacılarla tartışılacak.

Sergide ele alınan olayların ötesine geçilerek, Almanya ve Türkiye’de ırkçı şiddete karşı verilen mücadeleler daha genel olarak ele alınacak, Almanya’daki Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) kompleksinin kültürel yansımalarına odaklanan bir yuvarlak masa toplantısı da düzenlenecek.

Türkiye’deki göçmen karşıtı ırkçı saldırılara eğilen bir konuşmada da, yerel koşullar ele alınarak ırkçılık karşıtı mobilizasyon tartışılacak.

Necati Öziri’nin Vatermal (Baba İzi) eserinin performatif okuması, Tuğsal Moğul’un VE ŞİMDİ HANAU adlı tiyatro oyunu ve Aslı Özarslan’ın Ellbogen (Dirsek) adlı filminin gösterimi ile program ırkçılık gibi yakıcı bir konunun derinlerine iniyor.

İlk olarak 2022’de Frankfurter Kunstverein’da, ardından Berlin’deki Haus der Kulturen der Welt’te (2022) ve Hanau’daki Neustädter Rathaus’ta (2023) gösterilen Üç Kapı sergisi, Hanau terör saldırısı ve Oury Jalloh cinayetiyle ilgili siyaset, kamuoyu ve medyadaki tepkileri etkilemiş, devam eden mücadelelere görünürlük kazandırmış ve Almanya’daki köklü ırkçı yapılara ışık tutmuştu. Sergi bu yıl Württembergischer Kunstverein Stuttgart ve Museum im Kulturspeicher Würzburg’da da gösterildi.

Üç Kapı sergisi, her biri bir kapıyla sembolize edilen, Almanya’da gerçekleşen üç ayrı ırkçı şiddet olayıyla ilgili üç araştırma etrafında düzenleniyor. Devlete, kamuya ya da bireylere ait farklı alanları birbirinden ayıran ve birbirine bağlayan kapılar sadece fiziksel nesneler değil, aynı zamanda toplumsal sözleşmelerdir.

Açık olmaları gerekirken kilitli, kırılıp açılmaları gerekirken kapalı tutulan bu üç kapı, serginin merkezinde yer alan toplumsal düzenin başarısızlıklarını temsil ediyor. Sergideki araştırmalar günümüz Almanyası’nda, azınlıklaştırılmış ve ırkçılığa maruz kalmış topluluklar için devamlı tehdit oluşturan, ırkçı failler, devletin yetersizlikleri ve yapısal ırkçılık gibi daha geniş bir bağlama ışık tutuyor.

İlk kapı, 19 Şubat 2020’de altı kişinin öldürüldüğü Hanau-Kesselstadt’taki Arena Bar’ın acil çıkış kapısını temsil ediyor. Hayatta kalanlar, kilitli olduğunu bildikleri için barın acil çıkışından kaçmaya çalışmadıklarını söylüyor; kapı açık olsaydı daha fazla insanın hayatta kalabileceği böylece kanıtlanmış oluyor. Kapı, Almanya‘da ırk ayrımına maruz bırakılmış topluluklara yönelik sistematik aşırı polisiye uygulamalara bir örnek: görgü tanıkları acil çıkış kapısının, müşterilerin sık sık yapılan baskınlardan kaçmalarını engellemek için, yerel makamlar ile bar sahibi arasındaki bir anlaşmaya bağlı olarak sık sık kilitlendiğini iddia ediyorlar. İkinci kapı ise failin saldırıdan sonra döndüğü evinin ön kapısı. Polis, saldırının ardından geçen beş saat içinde saldırganın evine girmeyi başaramıyor. Soruşturma, polisin failleri takip ederken yaşadığı bir dizi başarısızlığa dair şok edici yeni kanıtlar ortaya koyuyor. Üçüncü kapı, Sierra Leone’den gelen sığınmacı Oury Jalloh’un Dessau’da 2005 yılında yanarak öldüğü gözaltı merkezindeki hücreye ait. Hücre kapısında oluşan duman izleri üzerinde yapılan analizler, kapının yangın süresince ya da büyük kısmında açık olduğunu gösteriyor. Bu da Oury’nin kendisini gözaltına alan polis memurları tarafından öldürüldüğünü düşündürüyor. Jalloh’un ölümü etrafındaki sorular, aynı polis karakoluyla ilişkili açıklanamayan diğer iki ölüm bağlamında daha acil hale geliyor. Bunlardan Hans-Juergen Rose’un 1997’deki ölümü sergide ele alınan bir diğer vaka.

Hanau ve Dessau’da yaşanan olaylar, uzun vadeli toplumsal ve kurumsal koşullara bağlı olarak ortaya çıkan ırkçı şiddet anlarıdır.

Depo’daki sergiye eşlik eden kamusal program (Goldsmiths Centre for Research Architecture’dan Başak Ertür ile birlikte hazırlanmıştır)

28 Eylül 2024, 14:30

Proje ortağı kurumlardan temsilciler, Forensis ekibi ve 19 Şubat İnisiyatifi ve Ferhat Unvar Eğitim İnisiyatifi katılımıyla gerçekleşecek açılış paneli.

Serginin 27 Eylül’deki açılışının ardından, proje ortağı kuruluşların temsilcileriyle bu projeye katılma amaçları ve beklentileri hakkında bir panel düzenlenecek. Forensic Architecture’dan Robert Trafford ve Forensis’ten Dimitra Andritsou, araştırmalarını nasıl yürüttükleri ve serginin ortaya çıkış hikâyesi hakkında konuşacaklar. Hanau’daki ırkçı cinayetin kurbanlarının aileleri tarafından kurulan iki farklı inisiyatifin temsilcileri, gerçeğe ulaşmak ve benzer ırkçı saldırıları önlemek için eğitim programları geliştirme çabalarını anlatacaklar.

12 Ekim 2024, 14:30

Başak Ertür ve Banu Karaca tarafından, Ayşe Güleç ve Natascha Sadr Haghighian işbirliğiyle düzenlenen NSU Kompleksi’nin estetik yansımaları üzerine yuvarlak masa toplantısı.

Bir Alman neo-Nazi terör grubu olan Nasyonal Sosyalist Yeraltı Örgütü (Nationalsozialistischer Untergrund) 2000-2007 yılları arasında Almanya’da dokuz göçmen kökenli kişiyi ve bir polis memurunu öldürmüş, çok sayıda bombalama ve banka soygunu gerçekleştirmiştir. NSU, örgütün etrafında ve içinde gizlenen çok sayıda istihbaratçı muhbire rağmen nasıl yıllarca tespit edilemedi? Bu soru, sadece hukuk dışı devlet faaliyetlerini değil, aynı zamanda algı ve duyu rejimlerini, yani estetik alanını, mekânsal politikaları ve hafıza pratiklerini de analiz etmeyi gerektiriyor. Yuvarlak masa toplantısı, Goldsmiths Centre for Research Architecture’dan akademisyen Başak Ertür, Forum Transregionale Studien’de Telafinin Ötesinde (Beyond Restitution) araştırma projesini yöneten akademisyen Banu Karaca ve Tribünal: NSU Kompleksinin Çözülmesi’nin (Tribunal: Unraveling the NSU Complex) iki organizatörü tarafından yürütülecek: Kassel’den küratör ve eğitimci Ayşe Güleç ile Berlin’de yaşayan sanatçı Natascha Sadr Haghighian.

9 Kasım 2024, 14:30

Avukat Murat Deha Boduroğlu, sanatçı Banu Cennetoğlu, avukat Gülyeter Aktepe ve aktivist Fatma Gül Altındağ ile Türkiye’deki Festus Okey ve Dina (Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga) davaları üzerine panel.

Bu etkinlik, Türkiye’de devletin ırkçı cinayetlerin faili ya da işbirlikçisi olarak görüldüğü iki vakaya odaklanacak. Bu olayların ilki, Nijeryalı Festus Okey’in 2007 yılında İstanbul Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde polis tarafından öldürülmesidir. İkincisi ise üniversite eğitimi için geldiği Karabük’te ırkçı ve patriyarkal şiddete maruz kalan Gabonlu Dina’nın 2023 yılında öldürülmesidir. İlk davada avukatların yanı sıra sanatçılar, ikinci davada ise feministler hakikatin ortaya çıkarılması ve faillerin hesap vermesi için önemli mücadeleler yürüttü. Konuşmacılar, devletin bu tür ırkçı suçlara karşı tutumunu ve bu davalar etrafında canlanan aktivizmin önemini tartışacaklar.

14 Aralık 2024, 14:30

Forensic Architecture’ın kurucusu Eyal Weizman ile çalışma yöntemleri üzerine söyleşi.

Mekânsal analiz ve dijital modellemedeki en son teknikleri kullanarak devlet şiddeti ve insan hakları ihlalleri vakalarını gün yüzüne çıkaran Forensic Architecture’ın kurucusu Eyal Weizman, projelerini nasıl seçtiklerini, ne tür yöntemler kullandıklarını ve bulgularını nasıl paylaştıklarını anlatacak. Açık kaynak devriminden doğan Forensic Architecture’ın multidisipliner ekibi, ordular, kolluk kuvvetleri, kamu kurumları ve şirketler de dahil olmak üzere hükümetler ve tüzel kişiler tarafından uygulanan şiddeti araştırıyor.

Tarabya Kültür Akademisi bursiyerleri ile kamusal program

28 Eylül, 4 Ekim ve 22 Kasım 2024, saat 17:30, Depo

Newroz Duman (19 Şubat Hanau İnisiyatifi) ile sergi turları

Tarabya Kültür Akademisi’nde misafir sanatçı olarak bulunan Newroz Duman, 2006 yılından bu yana, ırkçılık karşıtı öz-örgütlenme ve göç alanlarında politik olarak aktif. 19 Şubat 2020’de Hanau’da gerçekleşen ırkçı saldırının ardından kurulan 19 Şubat Hanau İnisiyatifi’nin sözcüsü olan Duman’ın çalışmalarının odak noktasında, kamusal alanda hatırlama politikalarının geliştirilmesinin yanı sıra, aşırı sağın ve yapısal ırkçılığın sosyal ve siyasi alanlardan tasfiye edilmesine yönelik çabalar bulunur. Newroz Duman, Ekim 2024-Ocak 2025 tarihleri arasında Tarabya Kültür Akademisi’nde kalacak.

01 Kasım 2024, 17:30, Depo

Necati Öziri: Vatermal (Baba İzi) (2023)

Yazar Necati Öziri ve Oyuncu Esme Madra ile Performatif Okuma

Arda ölüyor. Akut organ yetmezliğinin damgasını vurduğu ölümle yüz yüzeyken, hiç tanımadığı babasıyla hesaplaşıyor. Arda olmayan babasına döner ve ona göçmen bürosundaki doğum günlerini, gar meydanındaki arkadaşlarını ve hayatı anlatır, ama aynı zamanda evden kaçan kız kardeşi Aylin’den ve hayatının tamamen farklı olmasını hayal eden annesi Ümran’dan söz eder. Necati Öziri’nin Vatermal (Baba İzi) adlı romanı 21. yüzyıl Almanyası’nda büyümeyi anlatıyor. Bir yandan kendini hoşgörülü ve kozmopolit olarak sunan, diğer yandan yabancı düşmanlığı ve ırkçılığın hüküm sürdüğü bir Almanya’da. Aynı zamanda, zorlu başlangıç koşulları hakkında ve “misafir işçilerin” Alman toplumuna entegre olmak zorunda olmadıkları yönündeki tutum üzerine konuşuyor.

13 – 14 Aralık 2024, @Kumbaracı 50 (saat bildirilecek)

Tuğsal Moğul: VE ŞİMDİ HANAU

Belgesel-Tiyatro Oyunu

Dil: Almanca. Türkçe üstyazılı.

19 Şubat 2020’de Hanau’da bir ırkçı saldırgan dokuz kişiyi öldürdü: Fatih Saraçoğlu, Gökhan Gültekin, Hamza Kurtović, Kaloyan Velkov, Mercedes Kierpacz, Said Nesar Hashemi, Sedat Gürbüz, Vili Viorel Păun ve Ferhat Unvar. Tarabya Kültür Akademisi bursiyeri, oyun yazarı, yönetmen ve doktor Tuğsal Moğul, 19 Şubat Hanau İnisiyatifi ile birlikte, VE ŞİMDİ HANAU’da polisin, savcılığın, siyasetçilerin ve medyanın saldırı öncesinde, sırasında ve sonrasında yaptığı pek çok hatayı sorguluyor. Hanaulu fail kendini öldürerek, yargılanmaktan ve hüküm giymekten kurtuldu; herhangi bir yasal işlem yapılmayacak.

Münster ve Oberhausen tiyatrolarının ortak yapımı, Kumbaracı50 işbirliğiyle

15 Aralık 2024, 19:00, @Beyoğlu Sineması

Aslı Özarslan: Ellbogen (Dirsek) (2023)

Film gösterimi ve yönetmenle soru-cevap

17 yaşındaki Hazal Berlin’de yaşamaktadır. Hayattan bir şans isterken, en büyük arzusu ailesinden bir adım ileriye gitmektir. Ancak 18. yaş gününde ölümcül bir olay hayatını alt üst eder ve tek başına bilinmeyen bir şehre, İstanbul’a kaçar. Fatma Aydemir’in romanından uyarlanan çok katmanlı drama Ellbogen’de sinemacı Aslı Özarslan (Tarabya Kültür Akademisi bursiyeri), gündelik ırkçılığı, sistematik dışlanmayı ve diğerleriyle aynı fırsatlara sahip olmayan gençleri anlatıyor. Ödüllü yapım daha önce Kino2024 kapsamında Kadıköy Sinematek’te gösterilmişti.

Beyoğlu Sineması’ndaki gösterimi, yönetmen Aslı Özarslan ile yapılacak soru-cevap bölümü takip edecek.

Daha fazla bilgi için: Ellbogen (2024) – IMDb

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.