Şiddet ve cinsel istismar mağduru kadınların güvenliği tehlikede: Şikâyet edenlerin kişisel bilgileri açığa çıkıyor

Kadın cinayetleri ve şiddet olayları artarken, şiddet ve cinsel istismar mağduru kadınların kişisel bilgilerinin korunmaması büyük endişe yaratıyor. Medyascope’a konuşan avukat Özlem Şen, kadınların güvenliğini sağlamak için acil hukuki düzenlemeler gerektiğini vurguladı.

Şiddet ve cinsel istismar mağduru kadınların güvenliği tehlikede

İstanbul’da Semih Çelik’in Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner’i öldürmesinin ardından kadın cinayetleri ve şiddet konusu yeniden gündeme geldi. Semih Çelik isimli saldırganın iki genç kızı öldürmesi, kadınların neden şikâyetçi olmaktan çekindiğini bir kez daha gözler önüne serdi.

Şikâyetçi olan şiddet ve cinsel istismar mağduru kadınların adreslerinin faille paylaşılıyor. Bu sebeple birçok kadın ciddi şekilde tedirgin oluyor. Bu durum, kadınların taciz ve şiddet karşısında seslerini çıkarmalarını engelliyor. Kişisel bilgilerinin faille paylaşılmasından korkan kadınlar, şikâyetçi olmaktan vazgeçiyor.

Mevcut sistem, kadınların güvenliği için yeterli hukuki koruma sağlamıyor. Avukat Özlem Şen, şiddet ve tacizle mücadelede daha etkili önlemler alınması gerektiğini vurguluyor.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, 2024’ün ilk altı ayında 205 kadının öldürüldüğünü açıkladı. Ayrıca 117 şüpheli kadın ölümünün gerçekleştiğini duyurdu. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’nun raporuna göre erkekler son altı ayda 221 kadın öldürdü. İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlükten kaldırılması ve sabıkalıların ceza almadan serbest bırakılması, kadın cinayetlerinin artmasına neden oluyor.

Avukat Özlem Şen
Avukat Özlem Şen

“Cinsel istismar mağduru kadınların adres ve kimlik bilgileri gizli kalmalıdır”

İstanbul Aydın Üniversitesi öğretim görevlisi avukat Özlem Şen, Türk Ceza Kanunu’nun 102. maddesine dikkat çekti. Ayrıca Özlem Şen basit cinsel saldırı suçunun şikâyete tabi olmaktan çıkarılması gerektiğini belirtti. Şen, şikâyetçi olan kadınların adres ve kimlik bilgilerinin gizli tutulması için acil düzenleme yapılması gerektiğini söyledi.

Şen, “Kadınlar tacize uğradıklarında, şikâyetçi olsalar bile failler cezalandırılmıyor. Üstelik taciz eden kişi, mağdurun adres ve kimlik bilgilerini öğrenebiliyor. Bu durumun ne kadar ürkütücü olduğunun farkında olmayan bir hukuk sistemi ile karşı karşıyayız. Kanunları, kadınların bilgilerini koruyacak şekilde güncellemeden mağdura yönelik önyargı besleyemezsiniz” dedi.

“Kadın katillerine iyi hal ve ağır tahrik indirimi uygulanmamalı”

Özlem Şen, kadın katillerine uygulanan iyi hal ve ağır tahrik indirimlerini eleştirdi. Şen, bu indirimlerden yararlanan faillerin infaz yasasındaki indirimlerle kısa sürede tahliye edildiklerini söyledi. Ayrıca Şen, faillerin tahliye sonrası tekrar suç işlediklerini hatırlattı.

Şen, “Her ne kadar ağırlaştırılmış müebbet cezaları artsa da kadın katillerine iyi hal ve ağır tahrik indirimleri uygulanmaya devam ediyor. Diğer yandan bu indirimlerden yararlanan failler, infaz yasasındaki indirimlerle birkaç yıl içinde tahliye olabiliyor. Ardından yeniden suç işleyebiliyorlar” diye konuştu.

“Şiddet söz konusuysa uzlaşma önerilmemeli”

Şen, 6284 sayılı kanunun şiddet uygulayanlara karşı birçok tedbir içerdiğini ve etkin şekilde uygulanması durumunda kadınları koruduğunu belirtti. Şen, kadın cinayetlerine yönelik alınması gereken tedbirleri şöyle sıraladı:

  • 6284 sayılı kanun etkin şekilde uygulanmaya geçip, uygulamayan kolluk birimleri için yaptırımlar gelmeli.
  • Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM) ve Kadın Sığınma Evleri yeterli sayıya ulaşmalı.
  • Boşanma süreçleri kolay olmalı ve şiddet söz konusuysa uzlaşma önerilmemeli.
  • Kadına yönelik suçlarda cezasızlık sona ermeli ve adalet sağlansın.
  • Şüpheli kadın ölümlerinde soruşturmalar titizlikle yürütülsün.
  • Bireysel silahlanma yasaklansın ve kadınlar için acil yardım hatları oluşturulsun.
  • Toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimi müfredata eklensin.
  • Farklı cinsel yönelim ve kimliklere ayrımcılık yapılmasın.
  • Kadınlar için çalışan bir Kadın Bakanlığı kurulsun.
  • Kurumlar arası koordinasyon sağlanarak güvenilir bir veri tabanı oluşturulsun.

Türk Ceza Kanunu Madde 102: (1) Cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlâl eden kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel davranışın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.