ÇEDES projesi kapsamında öğrenciler camide ders işliyor, vaizler okullarda sınıflara giriyor

Türkiye’nin farklı illerinde öğrenciler “Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Sahip Çıkıyorum” (ÇEDES) projesi kapsamında camilere götürüldü. Vaizler sınıfta sunum yaptı, okul bahçesinde Kuran okudu. Ensar Vakfı ise ortaokul ve lise öğrencilerine yönelik yarışma düzenleyecek. Eğitimciler ise bu duruma tepkili. Sendikalar okulların dinî dernek ve vakıfların etkinlik alanı olmadığını savundu.

MEB, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı, “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum” (ÇEDES) projesinde işbirliği yapıyor. Yeni eğitim öğretim yılıyla birlikte proje devam ediyor. Proje çerçevesinde, imamlar, vaizler, “manevi danışman” olarak görevlendiriliyor. Öte yandan din hizmetleri uzmanları ve Kur’an kursu hocaları, MEB okullarındaki öğrencilere “değerler eğitimi” veriyor.

ÇEDES projesi, Türkiye’nin farklı illerinde öğrencilere dinî etkinlikler sunuyor. Öğrenciler, okullarda ve okul dışında din görevlileriyle bir araya geliyor. Camilere, il ve ilçe müftülüklerine ya da çeşitli derneklere ziyaretler düzenleniyor. Örneğin Manisa’da özel eğitim öğrencileri camiye gitti ve burada dersler işledi. Antalya’da vaiz sınıfta eğitim verdi. Balıkesir’de öğrenciler cami temizledi. Karaman’da, 10 çocuğu cinsel istismar olayı ile gündeme gelen Ensar Vakfı, öğrenciler için yarışma düzenleyecek.

Okullarda dinî içerikli etkinlikler düzenlenmesine yönelik tepkiler yükseldi. Eğitimciler, uygulamanın laiklik ilkesine aykırı olduğunu belirtti. Sendika temsilcileri, Atatürk ve laiklik karşıtı vakıf ve derneklerin öğrencilerle buluşturulmaması gerektiğini vurguladı. Eğitimciler, iktidarın siyasi ideolojisini bu kurumlar aracılığıyla öğrencilere aşılamaya çalıştığını iddia etti. Sendikalar, devletin eğitim ve toplumsal yaşamı düzenlerken dinî kurumların etkisinden uzak durması gerektiğini dile getiriyor. “Devlet, eğitimi ve toplumsal yaşamı dini kurallara ve söylemlere göre şekillendirmemeli” diyor.

İşte Türkiye’nin farklı illerinde öğrencilerin yer aldığı bazı etkinlikler

• Manisa’nın Salihli ilçesindeki Ova Küme Evleri Ortaokulu’ndaki özel eğitim öğrencileri camide ders işledi.

• Antalya Serik’te Kürüş Ortaokulu’nda İlçe Müftülüğü değerler eğitimini gerçekleştirdi. İlçe vaizi Murat Tok derse katılarak öğrencilere eğitim verdi.

• Ensar Vakfı, ortaokul ve lise öğrencilerine yönelik “Sana Emanet” başlıklı bilgi yarışması düzenleyecek. “Siyer derslerine olan ilgiyi arttırmak” ve “Lise seçmeli Kur’an’ı Kerim derslerini daha etkili hale getirmek” yarışmanın amaçları arasında yer alıyor.

• Konya Doğanhisar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, gençlerin infak ve yardımseverlik duygularını geliştirmeyi amaçladı. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, İlçe Müftülüğü ile işbirliği yaptı. Bu kapsamda Gazze’deki işgalin birinci yıldönümü için etkinlik düzenledi. Gazze’ye gönderilmek üzere “Gazze Kumbarası” etkinliğini gerçekleştirdi. Öte yandan Doğanhisar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, etkinliği Facebook hesabından duyurdu.

Öğrenciler cami temizliyor

Balıkesir’de Susurluk Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri, “Vakti Kuşanmak” ve “Temizlik İmandandır” hadisleri temasıyla Tatbikat Cami’sini temizledi. Okul, etkinliği okulun sosyal medya hesaplarında paylaştı.

İl Müftüsü öğrencilere konferans veriyor

Burdur İl Müftülüğü ile İl Milli Eğitim Müdürlüğü, “Öğle Arası Huzur Molası” projesi kapsamında, eğitim çağındaki çocuk ve gençleri camiye götürdü. Ardından öğrenciler yer sofrasında hep beraber öğle yemeği yedi. Bunun yanı sıra Müftülük, Facebook hesabında etkinliğin gönüllülük esasına göre gerçekleştirildiğini belirtti. Ayrıca İl Müftüsü Ali Hayri Çelik, Mehmet Uzal Sosyal Bilimler Lisesi öğrencilerine, “Hz. Peygamber ve Şahsiyet İnşası” konulu bir konferans verdi. Etkinlik, okul bahçesinde okunan Kuran ve yapılan dua ile sona erdi.

Yedi Hilal Derneği, Batman Abdülhamit Han Anadolu Lisesi’nde “Yedihilal Tanımı ve Filistin” temalı film izletti.

Zonguldak Alaplı İmam Hatip Ortaokulu, ÇEDES projesi kapsamında koridorlarda “Filistin Sokağı” oluşturdu. Etkinliğin amacı öğrencilerde “Boykot bilincini canlı tutmak” idi.

Osmaniye’de, Gülten Ali Ziyan Anadolu Lisesi öğrencileri, “Haftalık Mescit Programı” adı altında bir araya geldi. Okulda görevli bir çalışanın sosyal medya hesabında paylaşılan fotoğraflarda, “Bir taşla kuş sürüsü vurmayı planlıyoruz. Cemaatle namaz kılarak ibadetin farkına varabilmeyi hedefliyoruz” yazıyordu. Ayrıca okul, Mevlid-i Nebi Haftası kapsamında aşure yaptı ve öğrencilere dağıttı.

Sakarya’da, Sapanca Diyanet Gençlik Koordinatörlüğü okullarda seminerler düzenledi. Facebook’taki bilgilere göre Manevi Rehber ve ÇEDES Koordinatörü Ömer Faruk Dumangöz, Anadolu Lisesi’ni ziyaret etti. Dumangöz, “Hz. Peygamber ve Şahsiyet” konulu bir sunum gerçekleştirdi.

Aynı manevi rehber Lokman Hekim Sağlık Meslek Lisesi’nde de benzer biçimde sunum yaptı.

Manisa Salihli İlkokulu’nda eğitim gören ikinci sınıf öğrencileri, sınıf öğretmeni eşliğinde “Camiler ve Din Görevlileri Haftası” etkinliği için camiye gitti.

Eğitimciler tepkili

Okullarda, özellikle ÇEDES projesi gibi dini içerikli etkinliklere öğrencilerin yönlendirilmesini eğitimciler tepkiyle karşıladı. ÇEDES’e yönelik etkinlikleri yakından izleyen Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası (TÖBSEN) Yönetim Kurulu Üyesi Serkan Bebek, bu projenin çevre ve değerler projesi olmadığını belirtti. Bebek, ÇEDES’in, “Anti-laik ve anti-Atatürkçü bir takım kişilerin yer aldığı vakıf ve derneklerle öğrencileri buluşturma, iktidarın siyasi ideolojik fikirlerini eğitim üzerinden hayata geçirme projesi” olduğunu dile getirdi.

Projede ayrıca öğrencilerin Filistin üzerinden istismar edildiğini savunan Bebek, Türkiye’de çocukların okula aç gittiğine dikkat çekti. Bebek, ÇEDES’in Anayasa, laiklik ve tevhidi tedrisat kanununa aykırı olduğunu vurguladı. “Bu tarz gerici uygulamalara geçit vermeyeceğiz” dedi. Eğitimci, derslerin, pedagojik eğitimini almış ve süreci profesyonelce yürüten öğretmenler tarafından verilmesi gerektiğini belirterek, imamların, vaizlerin ve manevi danışmanların yerinin okul değil, cami olduğunu söyledi.

“Okullar dinî etkinlik alanı haline geldi”

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) de konuya ilişkin bir açıklama yaptı. Sendika, duyurusunda eğitim kurumlarının, Bakanlığın dinî dernek ve vakıflarla yürüttüğü protokollerle dinî etkinlik ve faaliyet mekanlarına dönüştürüldüğü yazdı.

Sendika’nın MEB’in, Ensar Vakfı’nın düzenlediği bilgi yarışmasına izin verdiği vurguladığı açıklama şöyle:

“MEB, söz konusu yarışma için bütün ortaokul ve liselere yazı gönderdi. Ayrıca yarışmanın toplam ödül değeri 795 bin TL. Kitapları Ensar Vakfı bastı. MEB, öğrenci ve öğretmenlerin yarışmaya katılmasını ve etkinlik sonrasında etkinlik raporu oluşturmasını istedi. Öte yandan bu raporların da MEB Ortaöğretim Genel Müdürlüğü’ne gönderilmesi talimatını verdi.”

“MEB’in görevi eğitim sorunlarını çözmek”

Sendika yetkilileri, Türkiye’de uzun yıllardır eğitimin dinselleştirilmesi ve okullarda öğrencilere yönelik dinî faaliyetlerin artmasının, eğitim sisteminde ciddi dönüşümlere yol açtığını belirtti. Eğitim-Sen, okullarda eğitim anlayışının, laiklik ve bilimsel temellere dayanması gerektiğini, ayrıca eğitim kurumlarının dini referanslarla değil, çağdaş ve evrensel değerlerle şekillendirilmesi gerektiğini vurguladı.

Eğitim-Sen açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Dinî vakıf ve cemaatlerin okulları temel etkinlik alanları olarak belirlemiş olmaları, yıllar içinde hızla dinselleşen eğitim sistemi içinde ayrı bir dinsel eğitim sisteminin inşa edilmesinin önünü açmaktadır. Türkiye’nin pek çok ilinde çocukların bilişsel ve duygusal gelişim düzeyleri göz ardı edilerek düzenlenen bu tür etkinliklerin asıl amacı, çeşitli eğitim kademelerindeki öğrencilere yönelik dinî propaganda yapmaktır.

Devlet, eğitimi ve toplumsal yaşamı örgütlerken bunu dinî kurumlara, dinî kurallara, söylemlere ya da referanslara göre yapmamalıdır. Özellikle eğitim sistemi ve okullar, dini kurallar ya da faaliyetlerle değil, evrensel ve bilimsel gerçeklere, toplumsal ihtiyaçlara göre düzenlenmesi gereken kurumlardır. MEB’in görevi, dinî dernek ve vakıfların okullardaki faaliyetlerini organize etmek değil, eğitimin yapısal sorunlarına kalıcı çözümler üretmektir.”