Evren Bingöl ve Anıl Helvacı’nı kaleme aldığı “Keşke” adlı tiyatro oyunu DasDas’ta prömiyerini yaptı. “Keşke onunla vakit geçirebilseydim…” düşüncesinden yola çıkılarak yazılmış olan “Keşke”, hologram teknolojisi sayesinde Mustafa Kemal Atatürk ile buluşabilme ihtimalini gerçeğe dönüştürmek üzere sahnelendi. Atatürk’ün, yıllar sonra gelişinin hayali olarak kurgulandığı oyuna ilgi büyüktü. Yazar, oyuncu ve yönetmenler farklı bir içerikle izleyiciyle buluştuklarını anlatarak, zor ve heyecanlı bir süreç geçirdiklerini söyledi.
Evren Bingöl ve Anıl Helvacı’nın yazdığı, Başak Kıvılcım Ertanoğlu ve Ümit Erlim’in yönettiği “Keşke” adlı tiyatro oyunu, 16 Ekim’de İstanbul-Ataşehir’deki DasDas’ta prömiyerini yaptı. Oyuna yoğun ilgi gösterildi.
Sanat yönetmenliğini Selçuk Gürışık yaptı. Yönetmen yardımcısı ise Deniz Eylem’di. Dijital prodüksiyon Murat Günenç tarafından gerçekleştirildi. Hologram oyuncu olarak Evren Bingöl, Nur Ger’e sahnede eşlik etti.
Oyunda, oyunculuk önce hologram tekniğiyle kaydedildi. Ardından “Computer-Generated Imagery (CGI)” kullanılarak gerçek çekime dijital görseller eklendi. Bu teknik, izleyicilere farklı bir deneyim sundu.
“Keşke onunla vakit geçirebilseydim…” düşüncesinden yola çıkılarak yazılmış olan “Keşke”, hologram teknolojisi sayesinde Atatürk ile buluşabilme ihtimalini gerçeğe dönüştürmek üzere sahnelendi. Oyun, insanlara ilham vermeye, öncülük etmeye devam eden ve geleceği yüzyıl öncesinden gören bir liderin günümüzdeki Türkiye’ye gelişinin hayali olarak kurgulandı.
“İnce çizgide yazmanız gerekiyor”
Tiyatro oyununu yazan ve oynayan isimlerden Evren Bingöl, fikrin iki sene önce ortaya çıktığını söyledi. Bingöl, “Oyununda ismi olan ‘Keşke’ diye söylediğimiz cümlelerle başladı. Nur’la otururken, ‘Keşke onunla bir karşılaşabilseydik, keşke bir denk gelebilseydik’ diye başladık. Bunu yazabileceğimizi ve sahneye koyabileceğimizi düşündük” dedi. Yazım sürecinin yaklaşık beş ay sürdüğünü dile getirdi. Bingöl ayrıca araştırma yaptıklarını, ekleme ve çıkarma süreçlerinin de yaşandığını anlattı:
“Atatürk’le ilgili bir şey yazmak, yapmak, oynamak çok zor. Çünkü seçtiğiniz şeyleri herkesin gözünde olan bir liderin ağzından yapıyorsunuz. Çok ince bir çizgide yazıp çizmemiz gerekiyor. Hem herkesin gözündeki Atatürk’e bir şey versin, iz bıraksın. Hem de herkes anlasın. Bu ikisinin arası çok zor. Herkesin Atatürk’ü başka. Benim Atatürk’üm söyledikleriyle değil, düşündükleriyle değerli. Fikirleriyle, idealleriyle önemli bir Atatürk.”
Bingöl, farklı illerde de sanatseverlerle buluşacaklarını anlattı. Tiyatro sahnesinde uzun süreli hologramik olarak Atatürk canlandırmanın Türkiye’de ilk olduğunu söyledi. “Bir oyuncunun sahnede dijital bir malzemeyle karşılıklı oynadığı bir atmosfer bu” diyen Bingöl, zorlandıkları anları da şöyle anlattı:
“Karar vermekte zorlandığımız çok süreç oldu. Acaba bir anısı var ona eklesek mi eklemesek mi? İşte bir durum var onu çıkarsak mı çıkarmasak mı? Atatürk’e seyircinin gözünden bakmak çok zor. Ben, çağdaş bir Türk kadının evinde, bir anda beliren onun kafasının içindeki Atatürk’ü yazdım. Atatürk’ün nasıl bir insan olduğunu göstermek için yapmadık. Herkesin zihnindeki Atatürk’e belki yarım, belki bir saniyelik bir an bile eklesek bizim için tamamdı. Bunu eklediğimizi düşünüyoruz.”
“Zor ve farklı bir deneyimdi”
Oyuncu Nur Ger, yaşadığı deneyimin zor ve farklı olduğunu anlattı. “Çok cesur bir denemeydi” diyen Ger, aylarca aralıksız çalıştığını söyledi. Ger, “ Zorluğu şurada: Tiyatroda iki kişi karşılıklı oynuyorsunuz ama burada mikro saniyelere sığmak durumundasınız. Bu ritmin içine girmek de ayrı bir çalışma gerektiriyor” dedi. Oyunu 81 ilde oynamak istediklerini anlatan Ger, sözlerini şöyle tamamladı:
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“Cumhuriyetimizin 100. yılında gerçekten Ata’mızı kendi ağzından duymaya dinlemeye çok ihtiyacımız olduğunu hissediyordum. Bizi ve ülkemizi var eden, bugünlere gelmemizi sağlayan temel değerleri bir kez daha vurguluyoruz. Bütün bunları duymak çok iyi geliyor. Üstelik Ata’mızdan duymak çok iyi geliyor. Onun için de herkesin gelerek izlemesini bekliyoruz.”
“Tiyatro şiddeti azaltacak”
Yönetmen Ümit Erlim, proje fikrinin ortaya çıkmasıyla sürece dahil olduklarını anlattı. Erlim, oyunun içeriğinden de bahsetti. Erlim, “Bir kadının bir hayal dünyası… Bir rüyaymış gibi böyle gerçekle rüya arasında bir yer olmasını sevdik. Arkadaki görüntülerden tutun oradaki masasının üzerindeki soyut imajlara kadar hepsi aslında bir rüya atmosferi içinde. Bu da bizim için çok güzel bir deneyim oldu” dedi.
Erlim, izleyicileri tiyatroya davet ederken, “Ortak hikâyelerimizi anlatıyoruz. Tiyatro sayesinde insanlar ortak bir alanda buluşup düşünce üretmeye ve tartışmaya olanak sağlıyor. Gerçek hayattaki tartışmaların ve şiddet olaylarının artmasını ben biraz da tiyatronun eksilmesiyle alakalandırıyorum. Tiyatroya daha fazla önem verip tiyatroyu gerçekten daha hak ettiği yere taşıyabilirsek bence günlük hayattaki şiddet o kadar azalacak. O yüzden mümkün olduğu kadar tiyatro izlemeye davet ediyorum insanları” dedi.
“Çok heyecanlandık”
Diğer yönetmen Başak Kıvılcım Ertanoğlu da oyunu “Tüylerimizi diken diken edecek, heyecan veren bir iş” diyerek tanımladı. Ertanoğlu, “Hem hologram teknolojisinin kullanıldığı hem bunu sahnedeki drama anlatısıyla birleştirdiğimiz daha belgesel tiyatroya daha yakın bir şekilde sahne edeceğimiz bir iş olduğunu ortaya söyleyince biz de çok heyecanlandık ve bu işe dahil olmak istedik” dedi.
Ertanoğlu, “Umarım uzun süre oyunumuzu, hikâyemizi anlatmaya devam ederiz. Atatürk’ün günümüzden baktığı bu anlatıya, 2024’te sorduğu sorularla biz de keşkelerimizi eksilterek dahil oluruz diye umut ediyorum” sözlerini kullandı.
Prömiyerini yapan “Keşke” adlı tiyatro oyununun biletleri Mobilet’te satışta.