5 kardeşin ölümü ve derin yoksulluk | Hacer Foggo: “Para vermek çözüm değil, sayıların ötesinde bir politikaya ihtiyaç var”

İzmir’de elektrikli sobadan çıkan yangında, yaşları bir ila beş arasında değişen beş kardeş karbonmonoksit zehirlenmesi sonucu hayatını kaybetti. Bu acı olay, Türkiye’de artan yoksulluk ve ekonomik zorlukların çocuklar üzerindeki etkisini bir kez daha gözler önüne serdi. Gün geçtikçe yaşam koşullarının ağırlaştığı bu dönemde, dar gelirli aileler güvenli bir şekilde ısınma imkânına bile ulaşmakta zorluk yaşıyor. İnsan hakları savunucusu Hacer Foggo, yoksulluktan en çok çocukların etkilendiğini vurgulayarak, yalnızca rakamlarla sınırlı kalmayan, gerçek ve etkili bir politikaya ihtiyaç olduğunu dile getirdi.

5 kardeşin ölümü Türkiye'yi sarstı

5 kardeşin ölümü: En küçüğü 1 yaşındaydı

Türkiye’de yoksulluk, yaşamı her geçen gün daha da zorlaştırıyor. Bu zorluğun en ağır yükü ise çocukların omuzlarına biniyor.

Bir yaşındaki Aras Bulut, iki yaşındaki Masal Işık, üç yaşındaki Aslan Miraç, dört yaşındaki Funda Peri ve beş yaşındaki Fadime Nefes… En küçüğü bir, en büyüğü beş yaşında olan bu beş kardeş, barakadan bozma bir evde çıkan yangında karbonmonoksit zehirlenmesi nedeniyle hayatını kaybetti.

İzmir’in Selçuk ilçesi Cumhuriyet Mahallesi’nde, bir elektrikli sobanın devrilmesiyle yangın çıktı. Çocukların annesi Melisa Sinem Akcan, ailesini geçindirebilmek için hurda topluyordu. Baba Hakan Akcan ise cezaevindeydi. Anne, çocuklarını evde bırakıp kapıyı kilitleyerek hurda toplamaya çıktığı sırada, sobanın devrilmesiyle başlayan yangın facia ile sonuçlandı.

Yoksulluğun gölgesinde kaybolan çocuklar

Özellikle dar gelirli ailelerin çocukları, yetersiz beslenme, sağlık hizmetlerine erişim sorunu, güvenli barınma imkânlarının eksikliği ve eğitimden mahrumiyet gibi birçok problemle karşı karşıya. Beş kardeşin hayatını kaybetmesinden önce İstanbul – Şişli’de altı yaşındaki Şirin Elmas Hanilçi‘nin cansız bedeni kaybolduktan günler sonra Feriköy Mezarlığı’nda bulundu. Çocuğun annesi Yeter Hanilçi, kızını bulunması için TV programına katıldı. Anne Hanilçi, yoksulluğundan bahsediyor, geçinmek için kâğıt toplayıcılığı yaparak çocuklarına bakmaya çalıştığını anlatıyordu.

Yoksulluğun gerçek yüzü: Çocuklar ve derinleşen eşitsizlik

Bu yoksulluk hikâyeleri, Türkiye’nin derinleşen ekonomik krizi açıkça gözler önüne seriyor. Peki yoksulluk neden önlenemiyor? Sosyal yardım kartları veya erzak yardımları bu sorunu çözebilir mi? İnsan hakları savunucusu Hacer Foggo ile 5 kardeşin ölümü üzerine konuştuk. Foggo, yoksulluğun en çok çocukları etkilediğini vurgulayarak, yalnızca sayılara dayalı değil, gerçekçi ve kapsamlı politikalara ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi.

Hacer Foggo: “En çok çocuklar etkileniyor”

TÜİK’in 2023 Yoksulluk ve Yaşam Koşulları İstatistikleri‘ne göre maddi ve sosyal yoksunluk oranlarında düşüş görülse de sürekli yoksulluk oranındaki iyileşme oldukça sınırlı. Türkiye’de yoksulluğun giderek derinleştiğini belirten Foggo, özellikle sosyal güvencesi olmayan ve kayıt dışı çalışan ailelerin durumunun daha da kötüleştiğini söyledi.

Foggo, bu ailelerin yaşamlarını sürekli temel ihtiyaçlarına odaklanarak sürdürdüğünü belirterek durumu şu sözlerle özetliyor: “Ekmek alayım, su getireyim, mama alayım, bez alayım, kirayı ödeyeyim… Hayatları bu ihtiyaçlar arasında sıkışıp kalmış durumda.”

Foggo, Türkiye’deki yoksullukla ilgili eleştirilerinde, sorunun önlenememesinin temel nedenlerine işaret etti. “Bu ailelerin nerede yaşadıkları, ne yaptıkları zaten bakanlıkların ve belediyelerin kayıtlarında bulunuyor” diyen Foggo, asıl problemin, bu kayıtların olmasına rağmen bir türlü harekete geçilmemesi olduğunu belirtti.

Hacer Foggo

“Bakanlığın ’18 kere gittik’ dedikleri yer gerçekten ev mi?”

Foggo ayrıca 5 kardeşin ölümü ile ilgili Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın açıklamasına da dikkat çekti. Foggo, “Bakanlık, ‘18 kez gittik’ dedi. Peki 18 kez gittikleri yer gerçekten bir ev mi?” diye sordu. Yoksulluk meselesinin sadece istatistiklerle anlaşılmayacağını vurguladı. Foggo, “Bugün Bakanlığın açıkladığı gibi sadece oraya istatistik yazmak ya da para, erzak, gıda vermek çözüm değil” diyerek, yoksulluk sorununun yüzeysel bir şekilde ele alındığını vurguladı. Çocuk ve insan hakları temelli bir yoksulluk politikasının şart olduğunu söyleyen Foggo, “Sayıların ötesinde gerçek bir politikaya ihtiyacımız var.”

Türkiye’deki yoksulluk sorununa dair önemli noktaların altını çizen Foggo, “Çocukların temel ihtiyaçlarını düşünmeyeceği kaliteli bir yaşamları olması gerekiyor. Bir insanın orada yaşaması mümkün mü? Bakanlık oraya ziyarete gidiyor, sosyal inceleme yapıyor. Onu gördükleri halde o çocuklar orada yaşamaya devam ediyor. Yoksulluğa sadece gıda ve koli üzerinden bakarsınız, o 18 kere gittiğiniz evi, ev diye kabul edersiniz” dedi.

 “O çocukların kıyafetleri dahi çöpten geliyor

Foggo, yoksul çocukların yaşam koşullarını çarpıcı bir şekilde anlatarak, “O çocukların hepsinin kıyafeti, ayakkabısı çöpten geliyor. O çocuklar bir kere bile gerçek yeni bir ayakkabıya ulaşmamışlardır” diyerek bu ailelerin karşılaştığı zorlukları dile getirdi. Foggo, bu durumun, resmi kurumların yoksullukla mücadelede attığı adımların yetersizliğini gözler önüne serdiğini belirtti. Bakanlıkların, “18 kere gittik” gibi açıklamalarla durumu geçiştirmesinin, sorunun çözülmesine hiçbir şekilde katkı sağlamadığını vurguladı.

“Yoksulluğu rakam olarak görürseniz, yoksulluk daha da derinleşir”

Yoksulluk ve çocuk yoksulluğu konularında herkesin sorumluluk alması gerektiğini vurgulayan Foggo, “Gerçekten herkesin çocuk yoksulluğuyla ve derin yoksullukla yüzleşmesi gerekiyor” diyerek bu sorunun ciddiyetine dikkat çekti. Yoksulluk içinde yaşayan insanları kendi politikalarına dahil ederek projeler üretmenin önemine değinen Foggo, “Projeler, onlar adına değil, onlarla birlikte hak temelli bir şekilde yapılırsa yoksulluk önlenebilir” dedi.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.