CHP’nin Gölge İçişleri Bakanı Murat Bakan: “Soylu’dan daha kötüsü olamaz diyorduk ama Yerlikaya, Soylu’yu aratacak”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan, komisyon arbedesinin ardından, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın oluşturmaya çalıştığı imajın yerle bir olduğunu söyledi. Medyascope’a konuşan Bakan, Yerlikaya’nın hiçbir konuda sorumluluk almadığını söyleyerek “Süleyman Soylu’dan daha kötüsü olamaz diyorduk ama Soylu’yu aratacak” dedi.

Yerlikaya ve Soylu karşılaştırması CHP'li Murat Bakan'dan geldi
Yerlikaya ve Soylu karşılaştırması CHP’li Murat Bakan’dan geldi

CHP’li Murat Bakan protestonun perde arkasını anlattı

CHP’nin Gölge İçişleri Bakanı Murat Bakan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya yönelik protestonun ardından Medyascope’a konuştu.

CHP milletvekillerinin, Esenyurt’ta kayyumun belediyeye girişlerine izin vermemesine tepki olarak Yerlikaya’nın bir dakika komisyon salonuna girişini engellemeye çalışmasını Murat Bakan şöyle değerlendirdi: 

“Meclis grubumuzun yöneticileri Grup Başkanvekillerimizin aldığı karar çok doğal, çok demokratik bir tavır. Yasamada buna obstrüksiyon denir. Yani bunun tüm dünyada yasama organlarında karşılığı vardır. Kürsü işgali yaparsınız. Uzun süre konuşursunuz. İktidara karşı muhalefet yasamayı engelleme çalışması yapar.”

“Milletvekillerimiz Yerlikaya’ya ‘Bi’ dakika’ dedi”

Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanmasının ardından Esenyurt Belediyesi’ne milletvekillerinin ve görevi devam eden belediye meclis üyelerinin giremediğini, dokunulmazlığı olan milletvekillerinin karşısında polis barikatı olduğunu hatırlatan Bakan şunları söyledi:

“Kanunsuz bir emirle, İçişleri Bakanı’nın bilgisi dahilinde engelleme yapılması sebebiyle arkadaşlarımız Yerlikaya’ya ‘Bi’ dakika’ dedi. ‘Bakın, siz bunca zamandır engelliyorsunuz. Beş dakika da siz bekleyin, bu yaptığınızın ne demek olduğunu anlayın’ gibi çok demokratik, çok insani bir engelleme yapacaklardı. Bir kahve içebilirdi, beş dakika bekleyebilirdi. Müzakere edebilirdi, ‘Haklısınız, haksızsınız’ diyebilirdi. Ama İçişleri Bakanı çok çirkin bir şekilde korumalarla yararak, Meclis adabına, kültürüne hiç yakışmayacak bir tavır gösterdi. Bizim de ondan beklediğimiz bir şey değildi.”

Ali Yerlikaya’nın salona girmeye çalıştığı anlar

“Oluşturmaya çalıştığı bir imaj yerle bir oldu”

CHP’li Murat Bakan, 2023 seçimlerine kadar İçişleri Bakanı olan Süleyman Soylu dönemine atıfla devam etti:

“Bu Süleyman Soylu’nun tavrı olabilir, Süleyman Soylu çok agresif. Ama Ali Yerlikaya’nın böyle bir tavır göstereceğini biz açıkça beklemiyorduk. Büyük hayal kırıklığı yarattı. Kameraya yumruk atması, milletvekillerinin üzerine ezer geçer şekilde girmesi… Tek yapması gereken orada sabırla beş dakika bekleyip, bir ‘Merhaba’ deyip, belki bu konuyla ilgili müzakere etmekti. Orada bir öz eleştiri yapmasını, bizim yaşadıklarımızla empati kurmasını sağlamak istedik. Ama empatiyi kurmaya yönelik hiçbir adım olmadığı gibi böyle bir şey oldu. İçişleri Bakanı açısından son derece üzücü. Kendisiyle ilgili oluşturmaya çalıştığı bir imaj vardı, yerle bir olmuş oldu.”

“Normalleşme düşük doz muhalefet değil”

Murat Bakan, CHP’nin gölge bakanlarının kabineyle temasları kapsamında daha önce Yerlikaya ile görüştü.

Dünkü protestonun CHP’nin normalleşme siyasetiyle çelişip çelişmediği sorusuna Bakan şöyle yanıt verdi:

“Bizim normalleşmeden kastımız ‘Muhalefetimizi düşüreceğiz, daha düşük doz muhalefet yapacağız. Bazı şeylere tolerans göstereceğiz’ değildi. Kayyum konusunda CHP’nin gösterdiği direniş ve mücadeleyi görüyorsunuz. Hala arkadaşlarımız orada nöbet tutuyor. Ben de yarın nöbete katılacağım. Genel başkan yardımcıları, milletvekilleri, örgüt orada. Biz muhalefetimizin dozunu düşürmüyoruz. Biz yapmamız gereken muhalefeti hem sokakta, hem parlamentoda, hem Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, olmamız gereken her yerde güçlendirerek yapıyoruz.”

Normalleşmeyle, iktidarla muhalefet arasında olması gereken asgari ilişkiyi kurmayı kast ettiklerini vurgulayan Bakan, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın’ın CHP’ye sunum yaptığı ziyareti hatırlattı. 

Bakan, “MİT Başkanı Genel Merkez’de bir Genel Başkan ile birlikte bir heyete sunum yaptı. Diğer taraftan parlamentoda çok sert bir muhalefet sürüyor. Yani bunlar birbirinden bağımsız şeyler” dedi. 

CHP’li Murat Bakan: “Yerlikaya kredisini tüketti, Soylu’yu aratır hale geldi”

Yerlikaya’nın göreve ilk geldiğinde zaman zaman muhalefetin de takdirini görürken Meclis’teki tavrını nasıl değerlendirdikleri sorusu üzerine Murat Bakan, şu yanıtı verdi:

“Ali Yerlikaya’yla ilgili ‘Takdir ediyorduk’ değil, geldi bir kredi açtık, görmeden eleştirmedik. Ama şimdi görüyoruz ve çok uzun zamandır eleştiriyoruz. Bu krediyi açmamızın sebebi, Soylu’nun çok kötü bir bakanlık yapması. Çok ihtiraslı, agresif, hukuk tanımayan bir siyasetçiydi. Dolayısıyla ondan sonra Yerlikaya’nın daha iletişim yanlısı bir İçişleri Bakanı olabileceği düşünülerek ona bir kredi açıldı. Ama o kredi zaten çoktan tükendi. Kredinin tükenmesinin sebepleri bazı konularda Soylu’yu aratır hale gelmesi.”

“Seküler, Alevi müdürler ‘Soylu torbasına’ konup tasfiye edildi”

Murat Bakan, bakanlığı döneminde Soylu’yu neden eleştirdiklerini Yerlikaya ile kıyaslayarak anlattı:

“Soylu döneminde İçişleri Bakanlığı’nda, hem Emniyet Genel Müdürlüğü, hem Jandarma Genel Komutanlığı’nda tarikat ve cemaat yapılanması inanılmaz arttı. ‘Tüm atama, tayin, terfilerde denge gözetiyor’ diyorduk. Ali Yerlikaya’nın döneminde bu denge de gözetilmiyor. Yani tamamen cemaatlere dönüldü. Soylu döneminde seküler milliyetçi müdürler, Alevi il emniyet müdürleri vardı. Ali Yerlikaya döneminde hepsi ‘Soylu torbasına’ konulup tasfiye edildi. Bir tane seküler milliyetçi müdür, bir tane Alevi il emniyet müdürü kalmadı. Ama Soylu dönemindeki Nur Cemaati’nden, farklı tarikat, cemaatlerden gelenler görevlerine devam ediyor.” 

Bakan, Soylu’yu “Türkiye kara para ve organize suç örgütlerinin dünyadaki merkezi oldu Türkiye” diyerek eleştirdiklerini hatırlattı. Yerlikaya’nın bakanlığında bu konuda da ilerleme olmadığını söyleyen Bakan, “Bu kadar çok operasyonun olmasının sebebi, suç organizasyonlarının sayısının artması. Dolayısıyla çok suçlu yakalıyorsunuz ama ondan daha fazlası dışarıda olmaya devam ediyor. Mafya, organize suç örgütleri şekil değiştirdi ve artık sokakta” diye konuştu. 

“Kadın cinayetlerinde kadınları suçlu gösteriyor”

Dünyadaki “incel” akımına değinen Bakan, Yerlikaya’nın kadın cinayetleri konusunda da sorumluluk almadığını vurguladı. Komisyon görüşmelerinde Yerlikaya’nın koruma kararı olan 32 kadının ikazlara uymayıp, faillere kapıyı açtığı için öldüğü açıklamasına Bakan “Bu dehşete düşüren bir şey. Orada devlet olarak senin sorumluluğun, onu koruyacaksın. Ne gerekiyorsa yapacaksın. Devlet korumasındaki kadın çağırdığında acil şekilde polisin gelebilmesini sağlamak lazım. Onun yaklaşmasını engellemesi gerekir, sorumluluk ona ait. Ölmüş, öldürülmüş, cinayete kurban gitmiş kadınları suçlu göstermek ne insani, ne ahlaki. Sorumluluk almıyor yine, her şeyde olduğu gibi” diye karşılık verdi. 

“Sorumluluk almıyor, PR’ını yapıyor”

TUSAŞ‘a yönelik terör saldırısında da Yerlikaya’nın sorumluluk alarak açıklama yapmadığını söyleyen Bakan, şöyle konuştu:

“Olumsuz hiçbir olayda sorumluluk alan bir İçişleri Bakanı görmüyoruz. Ama kendi PR’ını yapmaya yönelik tüm konularda var. Hiçbir konuda o sorumlu değil ama yapılan her iyi iş ondan dolayı yapıldı. Böyle bir dünya var mı? Polisin rutin yaptığı operasyonları, yani Soylu döneminde de, ondan önceki dönemde de kalu beladan beri, polis teşkilatı kurulduğundan beri yapılan rutin operasyonları, adını başka bir şey koyup bilmem kaçıncı operasyon diyorlar. Tamamen PR çalışmasına dönüştürdüler. Ama işin aslı göç politikaları konusunda, organize suçla, kara parayla mücadelede yapması gerekenleri yapmıyor.” 

“Soylu’dan daha kötüsü olamaz diyorduk ama Soylu’yu aratacak”

Emniyet Teşkilatı’ndaki rahatsızlıktan söz eden Bakan “2024 yılında şu ana kadar 67 polis intihar etti. Bu konuyla ilgili attığı bir adım yok. Soylu döneminde başlayan mevzu bu dönemde de aynen devam ediyor” dedi. Komisyon’da Yerlikaya göreve geldiğinden bu yana 155 kolluk personelinin intihar ettiğini ve bunların adli olaylar olduğunu söyledi. Hiçbir intihar vakasının meslektaş baskısıyla olmadığını söyleyen Yerlikaya’ya Bakan “Yalan. Kendisi büyük bir yalancı” diye cevap verdi. Bakan şöyle devam etti:

“Bu polisler intihar ederken arkalarında not bırakıyorlar. Bunları adli vaka olarak görmek, polis intiharlarını önemsizleştirmek. Niye tüm meslek grupları içinde en çok polisler intihar ediyor? Bu polislerin ağır çalışma koşullarını, ‘mobbing’ olduğunu gösteriyor. Bu konuda kamu denetçisinin raporu var. Bu devletin kurumunun raporunu da görmezden geliyor. Gerçekten polisin derdiyle dertlenmeyen bir Bakan. Soylu’dan daha kötüsü olamaz diyorduk ama Soylu’yu aratacak, öyle gözüküyor.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.