Yenidoğan Çetesi davasında altıncı gün sona erdi: Bir sonraki duruşma 26 Kasım’a ertelendi

İstanbul’da bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip, ölümlerine neden oldukları iddia edilen 22’si tutuklu 47 sanıklı davada altıncı gün Fırat Sarı savunma yaptı. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 6 gündür görülen Yenidoğan Çetesi davasında bir sonraki duruşmayı 26 Kasım’a ertelendi. Tutuklu sanıkların tamamının tutukluluk hâline devam edilmesine karar verildi. İtiraz yolu ise açık tutuldu.

Bugüne dek 22 kişi savunma yaptı. 22’si tutuklu 47 sanıklı davada 26 kişinin daha savunması alınacak.

Medyascope muhabiri Gülseven Özkan, davanın başından beri çok iyi iş çıkararak, duruşmayı Bakırköy Adliyesi’nde izleyerek anbean sizlere gelişmeleri aktardı.

Yenidoğan Çetesi davasında altıncı gün - canlı oku

18:30 – Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 6 gündür görülen Yenidoğan Çetesi davasında bir sonraki duruşmayı 26 Kasım’a ertelendi. Tutuklu sanıkların tamamının tutukluluk hâline devam edilmesine karar verildi. İtiraz yolu ise açık tutuldu.


18:19 – Mahkemeye heyeti salona döndü. Karar açıklanacak. Sanıklarda salona elleri kelepçeli getirildi.


17:27 – Sanık avukatları konuştu. Ardından duruşmaya ara verildi. Mahkeme Başkanı, heyet ile görüştükten sonra bilgi verecek.


17:21 – Sanık avukatı: Dosya 1.5 yıl önce CİMER şikayetiyle başladı. Savcılığa intikal sonrası mahkemeye gönderildi. Bu şekilde durumdan haberdar olduk. 100 klasöre yakın dosyada tapeler üzerinden gidiyoruz. İlaçların bir şahıstan diğerine verildiği iddiası, iddia diyorum… Bir şahıs arabasından çıkıyor, kolluk izliyor. İkinci şahısa teslim ettikten sonra dosya somut delil getirebilirdi. Fotoğrafları çekerdi, alırdı ifadesini. Soruşturmayı başlatan şeydeki CİMER başvurusunda “katiller” deniyor. Madem tapelerde “katiller” diye geçiyor, kolluk ölüm raporunu alması lazım. Kolluğun aklına gelmiyor mu aileye gidip “Bahane, bulup adli tıp raporu alın” demek. Adli Tıp Raporu bu dosyaya girmeseydi uzman raporuna bağlı hareket edecektik. Eğer uzman raporunun suçlu kabul ettiği sanıklar, adli tıp raporu ile aklanıyorsa uzman raporunun dikkate alınmaması gerekir. Ortada örgüt yok, dosyada örgüt lideri yok. Müvekkilim şirket kurdu. Bu resmi bir şirket. Şirketin adı Medisense Sağlık Şirketi. Amacı mevzuatta yazıyor, tedavi yapmak, özel sağlık kuruluşlarına sağlık hizmeti sunmak. Bu örgüt nedir? Resmi ilan edilen örgütten bahsediyoruz. Sanıklar hastanenin işleyişine aykırı hiç bir şey yapmamışlar, hastanenin rutin işleyişi içinde olan danışmanlık hizmetini almışlar. Danışmanlık sadece şu tedaviyi yapmak değildir. Bu olay ile yüzlerce insan mağdur oldu. 10 özel hastane kapatıldı. Mahkemenin görevi, Sağlık Bakanlığı’ndan, bağımsız kuruluşlardan, uzman heyetten bilgi almaktır. Özel hastanelerde suç teşkil edecek hiç bir şey yoktur. Tartışma somut şeyler değil, tapeler. Somut delil ortada yokken, burada iş ilişkisi dışında bir şey görmedik. Bu nasıl gevşek bir örgüt ki elemanları istediği gibi davranıyor? Örgütün varlığını kabul edecek bir eylem olmadığından dolayı tahliye talep ediyoruz.


17:15 – Sanık avukatı: “80 milyon insan tarafından bizler de dahil katillerin ve canilerin savunucusu olarak ilan ediyoruz. Ciddi baskı var. Hepsinin üstünde ciddi suçlama var ama hiçbir delil yok. Tamamen tapeler üzerinden soru soruldu. Uzman raporu ve iddianameyi okuduğumda komedi replikleri geldi aklıma. Prens vardır, biri gelir bir şey anlatır, gidince Prens der ki ‘O kadar inanarak saçmalamış’ Bu iddianamede de, bu replik gibi inanarak saçmalanmış. Fırat Sarı bir bebeği uzun süre yatırdığı için sorumlu tutulmuş durumda. ‘Usulüne uygun’ diye karar yoktur. Savcı tehdit edildikten sonra dosya farklı yerlere geldi. Bu aşamada tahliyesini talep ediyoruz.”


17:10 – Sanık avukatı: Daha önce öğrenciyken ceza aldığını söyledi müvekkilim. “Topluma kazandırma yasası”ndan binlerce insan faydalandı. Yasanın yürürlüğünde, insanların şartlı tahliye ile topluma kazandırılması mümkündü. Müvekkilim ondan faydalandı. Bu konuda farklı tartışma yapıldı bunu belirtmek isterim. Bu insanlar basın aracılı ile 7 aydır üzerindeki baskı daha fazla oldu. Müvekkilim, “Bizim geleceğimiz kalmadı” dedi, bundan daha ağırı olmaz. Buradaki sanık sağlık çalışanların hiçbirinin ölümlerle kasti ihmali yoktur.


16:40 – Savcı: “Hastane sahipleri ve yönetimin nereden para alındığı konusunda bilgisi olup olmadığını sordum. “Vardı” dedin ama avukata “yok” dedin.  

Savcı: “Hastane isim olarak bilmiyor, hasta karşılığı aldığını biliyor” değil mi? Bunu mu kast ediyorsun? Netleştirelim. 

Fırat Sarı: Evet, az önce söyledim. Hastane biliyordu ama isim isim bilmiyordu.


16:30 – Avukat: TRG Hospitalist ile danışmanlık sözleşmesi yapıldığını söylediniz. Yanınızda çalışanlara prim ödeyeceğinize dair bilgiyi hastane yönetimlerine söylüyor musunuz? 

Fırat Sarı: Danışmanlık sözleşmesinde hasta bulmayı biz yüklendik. 

Avukat: Gıyasettin’e prim vereceğinden hastane yönetiminin haberi var mıydı?

Fırat Sarı: Yoktu.


16:20 – Salonda hem resmi kurum, hem bazı ailelerin avukatları var. Avukatlar soru sordu, sanık avukatı “ soru alakasız” diye müdahale etti. Tartışma yaşandı.


16:10 – Avukat: Sümeyye’ye havale talimatı veriyorsunuz, siz neden yapmadınız?

Fırat Sarı: İş yoğunluğu nedeniyle. 

Avukat: İl dışı hasta sevkle, örneğin Zonguldak’tan başka ilden hekimler arayıp size hasta gönderdi mi? 

Fırat Sarı: Bana göndermedi.

Avukat: Mert, hastaları nerden sevk ediyordu?

Fırat Sarı: Bildiğim tıp merkezinden temin ediyordu?

Avukat: Konuşmalarda “Whatsapp’tan konuşun” ifadelerinin nedeni nedir? 

Fırat Sarı: Çekmiyordur telefon ondan demişimdir.


16:00 – Savcı: “Bizim sistem” diyorsun, bu nedir?

Fırat Sarı: Bu danışmanlık sistemi, hastaneyle anlaşıyorum. Hekimle hemşireyle… Ticari bir ilişki, örgüt yok.

Savcı: Epikrizlerin hepsi bebeklere uygun mu?  

Fırat Sarı: Uygundur.

Savcı: “Epikrizleri aynı yazalım zarardayız” diyorsun? 

Fırat Sarı: Hatırlamıyorum.

Savcı: Para karşılığında bebeklerin getirildiğinden hastane sahiplerinin haberi var mıydı?  

Fırat Sarı: Vardı.

Savcı, “Hocanın dediği gibi ilacını kesmen” içerikli tapeyi okudu. 

Fırat Sarı: Ben ilacını asla kesmem.

Savcı: Borç alma ihtiyacı nerden doğdu? 

Fırat Sarı: O an bir ihtiyaç olduğu için, örneğin birine altın takılacaktır onda vardır gibi.


15:28 – Mahkeme Başkanı: Uzman heyet raporunda tespit var. Tapede bebekler için İlker de aranıyor. (Heyet üyesi uygulamanın yasal olup olmadığını sorgulayan sorular yöneltiyor) 

Fırat Sarı: Eksiklik olduğunda bulunuyoruz. hastanenin işine karışma durumu yok, politikaları var. Öneri olarak söylüyoruz. Hastaneleri genelde kendi arar. Anlaşmayı ben yapıyorum. Bağcılar bölgesini İlker’e bıraktık. Eğer ben yoksam görevli de numarası vardır, arar. Biz onunla konuşuruz, yetkililerle ben konuşuyorum. Ciro üzerinden hastanelerden para alıyoruz. Hemşirelere verilen motivasyon ücreti sabittir.

Savcı: Neden “Whatsapp’tan konuşalım” geçiyor.  

Fırat Sarı: Mehmet Gürül’ün evinde telefon çekmiyor.

Savcı: Başka kişiler için de var.

Fırat Sarı: Whatsapp’ın dinlenmediğini biliyorum hep telefonla konuştum, gizlemedim, en az Whatsapp konuşan benim. Dinlendiğimizi Doğukan söylemişti. Whatsapp’a geçmek gizlilik nedeniyle değil.

Savcı: Neden üzerine şirket kurmaya çalışıyorsun? “Her şey legal” diyorsun. 

Fırat Sarı: Çalışan doktor ve hemşirelerin ödemelerini yasal hale getirmek için. Çalışan doktorları ortak edecektim. Medisense’e ortak almak istemedim, yeni şirket kurup, ödemeleri orda yapmak istedik. Deniz çok heyecanlıydı, ben onu zorlamadım hiç.

Savcı: ”Biz illegal kısmındayız” içerikli bir konuşma var. Ne kast ediliyor? 

Fırat Sarı: Hasan Basri’nin değişik konuşmaları oluyordu. Ne kast ettiyse doğru değil.

Savcı: 10 bebek için soruyorum bunlarla ilgili ihmali kabul etmiyor musun? 

Fırat Sarı: İhmal olduğunu genel olarak düşünmüyorum, eksiklik olduğunu düşünmüyorum. Kendi adıma elimden geleni yaptım.


15:21 – Mahkeme Başkanı Fırat Sarı’ya telefon konuşmalarını sordu, Fırat Sarı, “Espri yapıyor, dinlenmiş yayınlanmış, keşke yayınlanmazsa” dedi. Sarı, konuşmasında mahkeme üzerinden örnek verdi. Savcı araya girerek “Benim üzerimden olmadan savunmanı ver” dedi.


15:18 – Mahkeme Başkanı bir bebeğin “fişinin çekildiği” yönündeki konuşmaları sordu. 

Tekirdağ’dan aldığım bir bebekti, çok mücadele verdik, kimsenin fişini çektiği yok. Niye çeksin? Siz duyunca irite oluyorsunuz, haklısınız ama bu muhabbet. Ben uzun yatırmakla suçlanıyorum, niye öldüreyim?


15:10 – Fırat Sarı: Mesailerin bir saniyesi bile eksik değildi.

Mahkeme Başkanı: Bir hastanenin durumu hangi durumda işletmesinden memnun olunmaz?

Fırat Sarı: Hekimi ile ilgili, hasta ile ilgili sorunu vardır, hasta bakımı ile ilgili, iyi hasta bakımı olmuyorsa hastane memnun olmaz.

Mahkeme Başkanı: Danışmanlık hizmeti ne? Ne hizmet vereceksiniz?

Fırat Sarı: Hekim değişmişse hekim bulmak, sorunlu hemşire varsa öneri olarak alırlar, biz hastaneye öneri veririz.  Tıbbi yükümlüğü hastane sorumluluğundadır. Demirbaşla ilgilenen birimi vardır, biz burada danışman olduğumuz için aracıyız. Bize başvuran hastanene yöneticileri oluyor. Sorun olduğunda hastane yöneticisi, başhekimi arayabilir, müdürü arayabilir. Örneğin hasta memnuniyeti, hasta aile tartışması, ayrılan doktorun yerine birini bulmak için. Gece nöbetçi doktor oluyor. Acilde nöbetçi doktor ilgilenir, acilde nöbetçi doktor bakar biz de gider bakarız.


15:00 – Mahkeme Başkanı, Kaya Bebek ile ilgili denetimi sordu.

Fırat Sarı: Çorlu’ya gidiyordum. Doğukan beni aradı, WhatsApp’tan görüntü attım. ‘Baktın mı?’ dedi. Ben de bakmadım, yoldaydım. İşim bittiğinde baktım ama görüntüler silinmişti. Bu olayı bana Doğukan anlattı. Doğukan’ın bu olaydan haberdar olması ve onun aranması tuhaf. Doğukan ilginç bir çocuk. Bizim özel bilgilerimizi, aile bilgilerimizi bulurdu, kimlik bilgilerimizi, operasyonu bilen bir arkadaşımız, nereye gittiğimizi biliyordu. Benim daha önce yargılandığım konuyu bilen, yukarılardan birileriyle bağlantısı olan bir arkadaşımız. “Fırat Sarı’ya operasyon yapacaklar” diyor.

Mahkeme Başkanı: Ekleyeceğiniz bir şey var mı?

Fırat Sarı: Başka bir şey yok. 


14:55 – Mahkeme Başkanı: Sabıkan var doğru mu? Kanun gereği soruyorum?

Fırat Sarı: 30 yıl geçti. Ben o zaman 19 yaşındaydım. İnsan değişmez mi, değişir. 6 aydır tutukluyum, yine değiştim. Medyada yer alması da kötü, önyargıları artırıyor.


14:50 – Ara sona erdi duruşma başladı.


13:45 – Duruşmaya ara verildi.


13:30 – Mahkeme Başkanı: “Her türlü usulsüzlüğü ortaya çıkardılar, çomak soktular” konuşması var.

Fırat Sarı: Bilmiyorum.

Mahkeme Başkanı, ilaçlarla ilgili tapeyi sordu.

Fırat Sarı: İlaçlar çalınıyordu. İlk başta ‘Hüseyin Günerhan’ çalıyor dediler. kontrol etti, eksik yoktu, kendileri ilaçları çalmak için böyle söylentiler çıkarıp zemin hazırlamışlar.

Mahkeme Başkanı, tapeyi okuyor. “İllegal” içerikli, böyle iş mi var?  

Fırat Sarı: İllegal yok, ‘dosyaları yaz’ demiş o da ‘yazmam’ demiş, Mert aramış Doğukan’ı. Kızmış. ‘Neden Mert araya girdi’ diye, orada yasa dışı bir şey yok.

Mahkeme Başkanı, “Taburcuları uzattım, 20’nin altına düşme”  konuşmasını okudu. 

Fırat Sarı: Taburculuğu uzatan kişi Doğukan değil, ben daha yumuşağım, hadsiz konuşma yaptım, ne amaçladığımı bilmiyorum, bir amaca ulaşmaz.

Mahkeme Başkanı: “Kan gazını dosyaya koymayın” konuşması var.

Fırat Sarı: O bir hasta ile ilgili, tıbbi bir şey, hastanın kan gazı değerleri var. Hangisi koysun, hangisi koymasın diye. Yanlışı koymasın diye

Mahkeme Başkanı, epikriz yazımıyla ilgili konuşmayı okudu. 

Fırat Sarı: Hastane dışında epikirz yazılmıyor, Mehmet evinde yazmış olabilir.

Mahkeme Başkanı, basamak değişimi ile ilgili tapeyi okudu. 

Fırat Sarı: Hasta danışmış, tedavi reddi ile ilgilidir, hastayla ilgilidir.

Mahkeme Başkanı, “Entübe olmayanlara entübe et yazıyor” içerikli tapeyi okudu.

Fırat Sarı: Filmler raporla uyuşmuyor, raporun filme uygun olmadığını söylemek istemiştir. Entübe gibi yazmışsa sorun olmuştur.


13:24 – Fırat Sarı: Hakimlik nasıl ki kutsal ise hekimlik de kutsaldır. Aynı kökten gelir. Ben bir hekime nasıl diyebilirim ki ‘Hastayı taburcu et veya etme’  Hemşire arkadaşlar gençler, çok özgüvenliler. Konuşurken hep ‘Ben yaptım, ben ettim’ dediler ama gençler. Gençken hepimiz öyleydik.

Mahkeme Başkanı: Anlaştığın hastaneler hangileriydi?  

Fırat Sarı: Doğa Hastanesi tam işletme değildi ama bir dönem onlarla çalıştım. Florya Hastanesi, Avcılar Hospital, Bağcılar Medilife, Medisence,  Şafak Hastanesi, Güney Hastanesi ile çalıştım.

Mahkeme Başkanı: Medinsense şirketinin hesabını kim yapıyordu?

Fırat Sarı: Hesap diye bir şey yoktu, başkanım. Bir hastanemizden en fazla 300 bin TL gelir elde ediliyordu. Bunun 100 bin TL’si doktora, geri kalanı hemşirelere ve maaşlara gidiyordu. Bazen zarar ettik, bazen de cüzi miktarlarda para kazandık. Yüzde 1-ile 3 arasında para kazandık. Kadromuz var hemşiremiz var oraya atıyoruz diye algılanmasın.

Mahkeme Başkanı: GNZ şirketini nasıl açıldı?

Fırat Sarı: Deniz Korkmaz ile konuştum, onu seviyorum.

Mahkeme Başkanı: Anlaşmayı kimimle yaptınız?

Fırat Sarı: Hastane müdürleri, çoğunda müdürler, ama sadece patronlarla görüştüm diyemem, başhekimler, söze hakim olması…

Mahkeme Başkanı: Kimler var?

Fırat Sarı: Ali Dirik, Ali Aksu ile konuştuk. Osman hoca ile konuştuk. Bağcılar Medilife’da sahipleri değişti, alındı satıldı, Semiha Yavuz başhekim vardı, sonra geçti buraya.

Mahkeme Başkanı: Nasıl sözleşmeydi?

Fırat Sarı: Kasaya karışmayacağımızı, hastane yönetimi bilgisi dahilinde iş yapacağımızı içeriyordu.


13:11 – Mahkeme Başkanı, diploma kullanma ve işe gitmemek üzerine geçen tapeleri okudu.

Fırat Sarı: Şaka, vallahi şaka. Kimsenin diplomasını kullanmadık. Nasıl böyle bir şey olabilir?


13:10 – Mahkeme Başkanı, Kadan bebekle ilgili, İlkerle yapılan konuşmayı okudu. “Tüp takılsa yaşardı diyor?” konuşmasını sordu.

Fırat Sarı: Orada ihmal yok. Yeni doğan nasıl bir şey, anlıksınız, bir şey yapılıyor, eylemler çok hızlı yapılıyor, bir ihmal yok.

Mahkeme Başkanı, “Mertle konuştuk, taburcu çok oldu hasta bulalım” tapesini okudu.

Fırat Sarı: Hastane yönetimlerinin beni sıkıştırdığı nokta, hasta sayısının artırılması yönündeydi. Onlar, tıbbi konuları düşünmeyen yöneticiler. Bana sürekli ‘Hasta bul’ diyor.

Mahkeme Başkanı, 112’den hastaların Ahmet olarak alınması konusundaki talepleri okudu. 

Fırat Sarı: Hastaları kabul ederdik, 112’yi doktor 7/24 arar, Mert de ediyordur, doğru mu pratik de doğru değil, her insan da böyle değil, o telefon açılmasında o hastanın sevki 

Mahkeme Başkanı “Sen değiştirmiyor musun?” içerikli konuşmayı okudu 

Fırat Sarı: Onun patavatsızca konuşmaları çoktur, neyi kast ettiğini bilmiyorum, o yazmanın yetkisi yok, boş konuşuyor.

Mahkeme Başkanı “Buaralar gözetimdeyiz” konuşmasını sordu.  

Fırat Sarı: 25 küvez dolu olduğunda 26 olduğunda sorun oluyor. Denetimde yakalandık, bazen üste yığılmalar oluyor, kapasiteden fazla hasta var diye, 23/24 kalalım , denetimde sorun çıkıyor diye…

Mahkeme Başkanı, Hasan Basri Gök’ün tape konuşmalarını sordu. 

Fırat Sarı: Hasan Basri Gök, çok ciddiye alınan bir insan değil. Herkesle çok konuşur, kimse de konuşmalarını ciddiye almaz.

Mahkeme Başkanı: Hasan Basri ile Doğukan arasındaki konuşmaları sordu. 

Fırat Sarı: Hasan Basri konuşur, her konuda konuşur, kafa karıştırır. 

Mahkeme Başkanı: Diğer kişiler neden onu dinliyor?  

Fırat Sarı: Emin olun, diğer hemşireler de nasıl biri olduğunu biliyor.


13:00 – Fırat Sarı: Oğlumun mektubunu getirmiştim. 15 yaşında. Mektubunda, ‘Babacığın biri aradı, korktum’ diyor. Telefonda, ‘Baban iyi bir insan’ demişler. 10 -15 gündür okula gitmediler ve bana korktuğunu anlatmış. ‘Biz kimseye bir şey diyemiyoruz, babam hep hastalarına giderdi, bizimle ilgilenmedi’ diyemez.


12:55 – Fırat Sarı: CİMER şikayeti 2023’te yapanı da evladım gibi yanımda taşıdım. Şikayeti yaptıktan sonra da Duygu Hastanesi’nde çalışmaya devam etti. Deniz Korkmaz, Deniz Gezmiş parkası giyerdi, devrimci jargonla Mao Zeudung okurdu. Deniz Korkmaz, ‘Aziz milletim’ diyerek şikayetini yapmış. Ama Deniz böyle bir şey bilmez, o aşırı solcudur. Deniz öyle konuşmaz.  Vatan Emniyet’i ile ilişkisi olduğunu düşünüyorum. Benim örgüt lideri olduğum düşünülüyor. Ama Vatan Emniyet’te benim yanımda Deniz vardı. Bu üslüb Deniz’in üslubu değil. Gözünün önünde bir sürü bebek öldüyse bu biçimde nasıl çalışmaya devam ediyorsun? Nasıl oldu, şikayeti nasıl yazdı? Deniz’in yaptığını siyasi eylem olarak görüyorum. CİMER şikayeti yapısının da samimi olmadığını söylemek istiyorum. Bu davada çok hekim gaspa uğradı. Kendimi insan olarak görmüyorum, ancak gençler acımasız. İddianamede hekim kavramı yok sayılıyor. Hemşire arkadaşlar ‘Ben yaptım’ diyormuş. Hekimdir hasta konusunda hüküm veren. Öyle bir şey söz konusu değil.  15-20 yıldır hasta bakıyorum. Benim ölüm oranım, Türkiye’deki hekimlerin ölüm oranının altında. Eğer cani olsam, bu sayı yüksek olurdu. Şimdi siz ceza hakimisiniz hakkınızda rüşvetle ilgili haberler çıkıyor. Siz daha bir davadan şüphelisiniz. Sizin yargıladığınız herkes şüphe eder. Benim de hükmüm verilmiş, kalemim kırılmış…


12:15 – Fırat Sarı savunma yapıyor: Ölümlere gelecek olursak, ön yargılı bir raporla ateşe atıldık. Binlerce insan işsiz kaldı. Yenidoğan için bebek ölüm oranı nedir? Esenyurt, Beylikdüzü ve Avcılar’da bizden önceki ve sonraki ölüm oranını karşılaştırsınlar. Haberlere bakamıyoruz, nereye bakıyoruz? Bir aydır haber izlemiyorum, haber sesi travma oldu.


12:08 – Fırat Sarı: Üniversitede ‘sağlık bir haktır satılamaz’ sözünü çok duyduk ama bu doğru değil. Sevk sistemi için milletvekilleri beni arıyordu. Ünlü biri vardı, 2 dairesini satmıştı hizmet almak için, yoğun bakımlar doluydu.


11:58 – Fırat Sarı savunmasına devam ediyor:

112 ekibi var, 112 ekip birimi çok yetersiz. Sevk süreci yenidoğan için çok kritik. Bebek kötüyse ben kendim de giderim. Usulsüzlük dedikleri olay tıp merkezi.

112 dışında sevkleri tıp merkezlerinden aldık. Diğer türlü, 112’den kimseye rüşvet vererek hasta almadık. Bugün siz 112’yi ararsanız, bir tuşla sistem yanıt veriyor. 2023’te operasyon başlamıştı. Bu tarihten sonra kaç hasta sevk edildiği bilgisine 112’den ulaşabilirsiniz. Üstelik hastanın gideceği yere hasta yakını karar veremez. Rüşvet vererek hasta almadım. Tapelerde çok itirazım var. Birincisi, iki insan konuşuyor, burada kamuya konuşuyorum, tedbirli konuşurum, kafamdan binlerce şey geçer ben bunları burada süzgeçten geçer. Siz güvendiğiniz bir insana daha rahat konuşursunuz. Özel hayatta geçen konuşmalar kamuya yansıtıldı. Bunlar kamu ile alakalı konuşmalar değildi. Belli yerler kesilmiş. Tapelerde anlam bozukluğu çok, vurgu düşüyor, çeviriler yanlış yapılmış. Tapede sanki iki kişinin konuşması var, bir hemşire var, küvezde bebek var nerde belli değil sanki sokakta, o bebek bir hastanede, ihmal ekipleri var, hemşirelik hizmetleri var, bir sürü birimi var, laboratuvar ayrı birim, hastane ciddi bir sistem, konuşmalarda sanki ortada başka bir şey var gibi.


11:25 – Fırat Sarı savunmasını yapıyor:

Hekimlik mesleğini çok seviyorum, hizmet etmek istedim.

İnsanı varlık yapan ne kadar değer varsa hepsi üzerimden alındı. Bir hiç olarak kaldım. Maddi varlığımı, mesleki kariyerimi, en son da insanlık onurumu kaybettim. Önce işletme nedir diye baktığımda, sadece yenidoğan değil, kulak burun boğaz, göz gibi branşlar en çok işletmenin olduğu bölüm. Bu yola baktığımda yapabilir miyim diye düşündüm ve böyle başladım.  İyi çalışınca bazı hastalardan teklif aldım. İşletmecisi ayrılmış ve memnun değillerdi. İlker Gönen ile tanıştık. Kendisi nasıl tanıştığımızı anlattı. O da benim gibi çalışmayı seven bir insandı. Bana güvendiği için, bana yakın buldukları için bana gönderiyor. Hiçbirine para vermedim, para almadım, dışarıdan işletme alınca, bir arkadaşla iş bozulunca Mert’le anlaştım. Bu operasyon süresince birçok hastaneden teklif aldım ama yoğunuz diyerek kabul etmedim. Özel sağlıkta her yerde olan bir durum bu.


11:13 – Fırat Sarı: Hastanelere biz teklif etmedik, iyi çalıştığımız için hep teklif geldi. İşletme denilen yapı böyle başladı. İstanbul’daki özel sağlıkta işletme kültürü her zaman olan bir şeydi. Hastaneler neden işletme istiyor? Çalışan hemşire ve hekim bulmak zor. Diğer konu ise bunların ücretleriyle ilgili hemşirelerin maaşlarında bir sorun var. Maaşlar genelde asgari ücretin biraz üzerinde. Aldıkları büyük sorumluluklara rağmen yargılanan hemşireler asgari ücretten biraz fazlaya çalışıyor, birine fazla maaş aldığında bu sefer iş ortamındaki denge bozuluyor. Diğer yandan hasta sorunu var. Ben özel hastanelerden yanayım. Bu yerler insan sağlığını önemsiyor ama aynı zamanda para kazanmak istiyorlar.


11:08 – Çete lideri olduğu öne sürülen Fırat Sarı savunma yapıyor:

1975 Bingöl doğumluyum. İlk, ortaokul ve liseyi orada tamamladım. Üniversitede bir yürüyüşe katıldım, bu nedenle 4-5 yıl cezaevinde örgüt üyeliğinden yattım. 16-17 yaşlarında çocukların ölüm orucu yaptığı dönemde bulundum. Örgütü benim kadar iyi kimse bilemez. Daha sonra ayrıştım ve güvenlik güçleriyle görüşmeye başladım. FETÖ kalkışmasına kadar devletle ilişki içindeydim.

Zorunlu hizmetimi Esenyurt Devlet Hastanesi’nde yaptım. Başarılı işler yaptık. Zorunlu hizmetten sonra 2018 yılında Reyap Hastanesi’nde işe başladım. Esenyurt, İstanbul’un en büyük ilçesi. Orada çok fazla tıp merkezi var. Halkın sosyoekonomik seviyesi düşük. Bir sadece doğum yapacağı zaman, suyu geldiğinde en yakın tıp merkezine gider. Bebek kötü olunca da bir an önce sevk etmek isterler. 112 ekip var, 112 ekip birimi çok yetersiz. Sevk süreci yenidoğan için çok kritik.


10:52 – Yenidoğan Çetesi lideri olduğu öne sürülen ve 582 yıla kadar hapsi istenen Fırat Sarı hakim karşısında, Sarı’nın kelepçesi çıkarıldı.

Fırat Sarı savunmasına şöyle başladı:

Bir süre önce memleketinden avukat geldi, erteleyelim diye, katılmadım. Tek amacım gerçeğin ortaya çıkması. Savcı tehditi ardından, kamuoyu herkesin etkilendiği durum oldu, buraya gelmeyi çok istedim, hayata beklentim kalmadı, umudum kapmadı, her şeyi anlatmak istedim.


10:32 – Fırat Sarı ve diğer sanıklarla elleri kelepçeli salona girdi. Fırat Sarı’ının üzerinde dün giyindiği aynı kareli gömlek var.


10:30 – Duruşmada bugün çete lideri olduğu iddia edilen Fırat Sarı savunma yapacak. Heyet salona geldi. CHP Sağlık Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Şahbaz ve ekibi ile sanık aileleri de duruşmayı izlemek için adliyeye geldi.

İddianamede, şüpheliler Fırat Sarı ve İlker Gönen’in 10 kez kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi, nitelikli dolandırıcılık, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve 11 kez uygulanmak üzere resmi belgede sahtecilik suçlarından toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9’ar aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.


10:25 – Yenidoğan Çetesi davasında altıncı güne girdik. Medyascope muhabiri Gülseven Özkan bugün de davayı Bakırköy Adliyesi’nde izliyor. 

Yenidoğan Çetesi davasında 6. gün başladı. Düne kadar tutuklu 22 sanıktan 21’inin ifadesi alındı. Bugün ise çetenin lideri olduğu iddia edilen, diğer sanıkların sık sık sorumluluk yüklediği Fırat Sarı savunma yapacak.Duruşma saat 10:00’da başlayacak. Salonun kabalık olması bekleniyor.

Dosyada Medisense Sağlık Hizmetleri Şirketi sahibi Dr. Fırat Sarı’ya hangi suçlamalar yöneltiliyor?

Şirketi sahibi Dr. Fırat Sarı’nın, şirket çalışanları kaydında çalışanı olarak görülen Dr. İlker Gönen ile İstanbul içinde birçok özel hastanenin yenidoğan yoğun bakım ünitesini işletmek amacıyla alıp, kendisine bağlı sağlık çalışanlarını anlaştıkları hastanelerin yenidoğan birimlerine yerleştirdikleri yer alıyor.

Sanıkların aldıkları bebek hastaların uzun sürelerde hastanede kalmasını sağladıkları belirtilen iddianamede, şüphelilerin bu şekilde SGK’den yüksek miktarda ödeme alınmasına neden olarak kamu kurumunu zarar uğrattıkları belirtiliyor. Ayrıca uygun olmayan tedavilerle bebeklerin ölümüne sebebiyet verdikleri iddia ediliyor.

Şüpheli Sarı’nın İstanbul’da anlaşmalı olduğu Bağcılar Medilife, Beylikdüzü Medilife, Bağcılar TRG Hospitalist, Avcılar Hospital, Reyap Hastanesi ve Birinci Hastanesinin yenidoğan yoğun bakım ünitesinin işletmesini aldığı , buralara devlet hastanesi veya farklı özel hastanelerden bebek hastaların sevklerini yaptığı, sürekli dolu olmasını sağlayarak SGK’den yüksek miktarda ödemelerin alınmasına neden olduğu ifade ediliyor.

Sanıklara yöneltilen suçlamalar hangi kategoride yer alıyor?

1-Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, örgüte üye olmak, örgüt adına faaliyet yürütmek

2-Kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi (bebek ölümlerine atıf)

3-Nitelikli dolandırıcılık (SGK üzerinden alınan haksız ödemeler)

4-Resmi belgede sahtecilik

5- Rüşvet


Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.