Ekonominin sıcak gündemini ve biten yılın muhasebesini Doç. Dr. Galip Yalman ile konuştuk. Kritik Ekonomi’ye konuk olan Yalman, asgari ücrete resmi enflasyonun altındaki zammı, Merkez Bankası’nın faiz kararını ve uluslararası gelişmeleri değerlendirdi.
Kritik Ekonomi’nin dördüncü bölümünde emekli öğretim üyesi Doç. Dr. Galip Yalman ile asgari ücreti, faizi ve 2024’ün emekçiler için nasıl geçtiğini, yeni yılda Türkiye’yi nelerin beklediğini konuştuk.
“Asgari ücret müzakere yoluyla belirlenmiyor”
Asgari ücret yüzde 30 zamla 22 bin 104 lira oldu. Yaz aylarından bu yana süren tartışmalarla resmi enflasyonun dahi altında kalan bu orana zemin hazırlanmasıyla ilgili Yalman, işveren tarafının zaman zaman bu talebi dile getirdiğini belirtti.
Yalman ayrıca asgari ücretin belirlenmesinde siyasi iktidarın etkisine değinerek “Bizde sosyal taraflar arasında müzakere ve danışma yoluyla bir asgari ücret belirlemesi olmuyor ne yazık ki” dedi.
Merkez Bankası’nın kendi raporlarında asgari ücretin, toplumun genel gelir dağılım düzeyini belirleyici önemde olduğunu ortaya koyduğunu vurgulayan Yalman, “2015 Mayıs’taki raporu örnek alırsak Merkez Bankası’nın sadece fiyat istikrarıyla uğraşan bir şey olarak algılanmasının ne kadar sınırlı ve yanıltıcı olduğunu da görürüz. Toplumsal gelir dağılımıyla yakından ilişkili bir tavır sergiliyor” dedi.
IMF’nin Türkiye ekonomisini değerlendirdiği 27 Eylül 2024 tarihli çalışmasını hatırlatan Yalman, asgari ücrete beklenen enflasyon oranında zam yapılmasını IMF’nin de tavsiye ettiğini kaydetti.
Merkez Bankası’nın faiz kararı enflasyonla mücadele hedefiyle çelişiyor mu?
Yalman, 2023 seçimlerinden sonra kademeli artışla mart ayına kadar yüzde 50’ye çıkan ancak dün itibariyle indirim döngüsüne giren politika faizini de değerlendirdi. Yalman ayrıca Merkez Bankası’nın faizi yüzde 47,5’e düşürmesinin enflasyonla mücadele hedefiyle çelişip çelişmediğine ilişkin soruya da yanıt verdi.