Gazeteci Metin Göktepe’nin öldürülüşünün 29. yıldönümü: “Bu yürek hiç susmayacak”

Metin Göktepe nasıl öldürüldü?

Gazeteci Metin Göktepe, 29 yıl önce, 8 Ocak 1996’da haber takibi sırasında gözaltına alındı, polis tarafından dövülerek öldürüldü. Göktepe’nin ailesi ve meslektaşları her yıl olduğu gibi bu yıl da onu mezarı başında andı. Medyascope editörleri Göktepe’nin hayatını, öldürülmesini ve dava sürecini derledi.

Evrensel gazetesi muhabiri Metin Göktepe, polis tarafından öldürülmesinin 29. yılında İstanbul Esenler’de mezarı başında anıldı. Göktepe’nin ablası Meryem Göktepe, “Metin Göktepe işçilerin, tüm dezavantajlı grupların gazetecisiydi, kayıpların gazetecisiydi ve Metin aslında katledilirken, adını hep haykırırken ‘Ben gazeteciyim, Metin Göktepe’ derken bile aslında kaybedileceğini anlayıp, kaybedilmek istendiğini anlayıp kendi haberini de yapmış bir gazeteciydi” dedi.

Mezar başında konuşan Evrensel Genel Yayın Yönetmeni Hakkı Özdal, “Acımız hep diri ama öfkemizi de diri tutuyoruz burada hep birlikte. Bilinsin ki, bunun hesabı sorulana kadar bu öfkemiz geçmeyecek. Bu yıl gazetemiz Evrensel emekçileri adına konuşmayı genç bir arkadaşımız, Metin’i kaybettiğimiz, aramızdan çaldıkları yaşlardaki bir arkadaşımız yapacak. İşçi sınıfının kalbine gönderdiğimiz bir arkadaşımız Murat Uysal konuşacak” diye konuştu.

Çocukluğu ve meslek hayatı

Gazeteci Metin Göktepe, 10 Nisan 1968’de, Sivas-Güren’e bağlı Çipil Köyü’nde doğdu. Göktepe, 11 yılını burada geçirdi. Geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlayan, sekiz çocuklu emekçi bir ailenin yedinci çocuğuydu.

İlkokulu köy okulunda okudu. 1979’da ise kardeşi Aziz ile birlikte İstanbul’a geldi, Esenler’deki Harp Dinçsoy İlköğretim Okulu’na kaydoldu, beşinci sınıfı burada tamamladı. Ortaokula, o zamanki adıyla Esenler Lisesi’nde başladı. Liseyi de burada okuyarak, şimdiki adıyla Bakırköy İbrahim Turhan Lisesi’nden mezun oldu. Daha sonra 1989 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü’ne girdi. Burada ise öğrenci gençlik mücadelesinde aktif rol aldı. Bu dönemlerde pek çok kez gözaltına alındı.

Metin Göktepe Mart 1992’de Haberde ve Yorumda Gerçek dergisinde çalışmaya başladı. Buralarda muhabir olarak çalışan Göktepe, 7 Haziran 1995’te kurulan Evrensel gazetesinde yer aldı.

Metin Göktepe'nin öldürülüşünün 29. yıldönümü
Metin Göktepe 8 Ocak 1996’da polis tarafından dövülerek öldürüldü.

Metin Göktepe 8 Ocak 1996’da Ümraniye Cezaevi’nde öldürülen tutukluların cenazesini izlemek üzere Alibeyköy’e gitti. Ancak sarı basın kartı olmadığı gerekçesiyle ilçeye sokulmadı. Haberi izlemekte ısrarlı davranınca da gözaltına alındı, Eyüp Kapalı Spor Salonu’na götürüldü. Burada polislerin şiddetli cop darbeleriyle dövülerek öldürüldü. Göktepe, bu spor salonunun yakınında ölü bulundu. Metin Göktepe bu haber için gazetedekilere, “Mutlaka ben izlemeliyim arkadaşlar” demişti.

Öldürüldükten sonraki süreç

Dönemin Başbakanı Tansu Çiller ve İstanbul Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar, Metin Göktepe’nin gözaltına alınmadığını, Eyüp Cumhuriyet Savcısı Erol Canözkan gözaltına alındığını ancak sonra çay bahçesinde otururken fenalaşarak sandalyeden düştüğünü, İçişleri Bakanı Teoman Ünüsan ise spor salonunun duvarından düşerek öldüğünü iddia etti.

8 Ocak 1996 akşam saat 20:00’de Canözkan, olay ve ölüm tutanağı düzenleyerek Metin Göktepe’nin cenazesini Adli Tıp Kurumu’na gönderdi. Metin Göktepe ile birlikte gözaltına alınan ve daha sonra serbest bırakılanlar ise ısrarla Metin Göktepe’nin polis tarafından öldürüldüğünü ve cesedinin gözaltında tutulan diğer kişilerin yanından alınarak götürüldüğünü söyledi.

Metin Göktepe’nin abisi İbrahim Göktepe, Eyüp Cumhuriyet Savcısı Erol Canözkan’a ifade verdi ve kardeşinin gözaltında polisler tarafından öldürüldüğünü belirterek, şikâyetçi olduğunu söyledi.

Evrensel gazetesi sahibi Vedat Korkmaz, polisler hakkında idari soruşturma açılması için İstanbul Valiliği’ne şikâyet dilekçesi verdi. İstanbul Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar, gözaltına alınanlar arasında Göktepe’nin olmadığının kamera görüntülerinden de tespit edildiğini, listede isminin yer almadığını ileri sürdü. Ancak daha sonra yaptığı açıklamalarda Göktepe’nin gözaltına alındığını kabul etti.

Dava süreci

O süreçte yaşananlar:

  • 11 Ocak 1996: Korkmaz’ın şikâyet dilekçesi ve Göktepe’yle ilgili Adli Tıp otopsi tutanağı Valilik tarafından idari soruşturma yapılması için Polis Başmüfettişi Yaşar Gökışık’a gönderildi.
  • 13 Ocak 1996: TGC Başkanı Nail Güreli’yi ziyaret eden ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Göktepe’nin ölümüne ilişkin resmî makamların yaptıkları açıklamaların tatmin edici olmadığını söyledi ve olayın takipçisi olacaklarını ifade etti.
  • 15 Ocak 1996: Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı, “görevsizlik kararı” ile “Memurun Muhakematı Hakkında Muakkat Kanun” hükümleri gereği haklarında soruşturma yapılan polislerin atılı suçu idari görevlerini ifa ederken işledikleri gerekçesi ile soruşturma dosyasını Eyüp Kaymakamlığı’na gönderdi. Eyüp Kaymakamlığı da dosyayı İstanbul Valiliği’ne gönderdi.
  • 16 Ocak 1996: İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanlığı, raporunu açıkladı. Raporda, “Metin Göktepe gözaltına alınmış, gözaltında polis tarafından öldürülmüştür” denildi.
  • 19 Ocak 1996: Bir grup gazeteciyi Çankaya Köşkü’nde kabul eden Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, “Cinayeti polis işlemiştir tabirini beğenmiyorum. Hadiseleri kendi sınırları içinde mütalaa etmeliyiz. Münferit hadiselerden netice çıkarırken, devleti yargılamayalım. Yargılanacak olan suçu kim işlemişse odur. Polis teşkilatını yargılamamız yanlıştır. Ama üstünde polis üniforması olan A veya B şahsı işlemişse, yakasına yapışırız. Cinayet örtbas edilemez” dedi. Aynı gün Evrensel gazetesinin Ankara bürosunu ziyaret eden DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, Metin Göktepe’nin öldürülmesinin demokrasi ayıbı olduğunu söyleyerek, DSP olarak olayın aydınlatılması için ellerinden geleni yapacaklarını ifade etti.
  • 22 Ocak 1996: Başbakan Tansu Çiller, Göktepe’nin duvardan düşmediğini, gözaltına alındığını açıkladı.
  • 7 Şubat 1996: İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin soruşturması sonuçlandı. Müfettişler tarafından hazırlanan 38 sayfalık fezlekede 49 polisin yargılanması istendi.
  • 5 Temmuz 1996: Adalet Bakanlığı’nın talebi üzerine Yargıtay 10. Ceza Dairesi’nin, İstanbul’da güvenlik sağlanamayacağı gerekçesi ile davanın Aydın’a nakline karar verdi.
  • 4 Kasım 1996: Aydın’daki duruşmadan bir süre sonra Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı ile Aydın Valiliği’nin isteği üzerine Yargıtay 10. Ceza Dairesi, davanın Afyon’a naklini kararlaştırdı.

Rahşan affı

Afyon’a taşınan Göktepe davası, 28 Eylül 2000’de beş polis memuruna “kastı aşan insan öldürmek” ve “faili belli olmayacak şekilde insan öldürmek” suçlarından verilen yedişer yıl altışar ay hapis cezasının onanmasıyla bitti. Bir polis memuru ise Yargıtay’ın kararı bozmasından sonra 20 ay hapis ve beş ay kamu hizmetlerden uzaklaştırma cezası aldı. Mahkum polislerin cezalarının tamamlamalarına 19 Aralık 2000’de yürürlüğe giren Şartlı Tahliye ve Ceza Erteleme Yasası engel oldu.

Öldürülmesinden sorumlu polisler kamuoyunda “Rahşan affı” diye bilinen afla şartlı tahliyeden yararlanarak toplam 1 yıl 8 ay yattı. Metin Göktepe gözaltında öldürülen gazeteciler içinde katilleri yargılanmış ilk gazetecidir.

Metin Göktepe’nin yakın arkadaşlarından biri de Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık.

Medyascope‘un “Yaşamın İzleri” programına katılan Ahmet Şık, Metin Göktepe ile dostluğunu şöyle anlattı:

“Metin’i anlatmak hep zor benim için. Onun katledildiği 1996’ya gelene kadar savaş ortamında çok fazla gazeteci arkadaşımız katledildi, onların öldürülmesine tepki gösterirken sesimiz o kadar cılız kalıyor ki, bu işin önünü alamadık, Metin’e kadar uzandı. Ferhat Tepe’nin, İzzet Kezer’in öldürülmesine itirazımızı doğru yerde gösterseydik Metin ve bir dolu arkadaşımız öldürülmezdi. Metin’le kardeşlik hukukumuz vardı, ama ancak o katledildikten sonra fark ettim. Fadime anne annemdir, ablası Meryem’in yeri ayrıdır, Metin’in ailesi, ailemdir.. Aslına bakarsanız benim ailem çok geniştir, Cumartesi Anneleri de benim ailemdir, Hasan Ocak ailesiyle başladığımız süreç, Hayrettin Eren’in annesi Elmas anne ve hepsi.”

Göktepe’nin doğum günü olan 10 Nisan günü verilmek üzere 1998’den bu yana “Metin Göktepe Gazetecilik Ödülleri” düzenleniyor.

  • Yararlanılan kaynak: Evrensel

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.