Elon Musk, X platformunda Almanya’nın aşırı sağcı partisi AfD’nin Eşbaşkanı Alice Weidel ile röportaj yapacağını duyurdu. Şubat ayındaki erken seçimler öncesi Almanya’da ikinci parti konumunda olan AfD’ye açık destek veren Musk’ın bu hamlesi, uluslararası yankı uyandırdı. Goldman Sachs bankacılığından aşırı sağ liderliğe uzanan ilginç bir hikayesi olan Weidel, şimdi Musk’ın platformunda dünya sahnesine çıkmaya hazırlanıyor.
Elon Musk, Berlin yakınlarındaki dev Tesla fabrikasına yaptığı yatırımları gerekçe göstererek Alman siyasetine müdahale ediyor. Musk, Başbakan Olaf Scholz’u “aptal” olarak nitelendirirken, AfD’yi açıkça destekliyor. Musk’ın X platformunda Weidel ile yapacağı röportaj, partinin uluslararası alanda meşruiyet kazanma çabasının bir parçası olarak görülüyor. ABD’de Donald Trump’a 250 milyon dolarlık desteğiyle bilinen Musk’ın bu hamlesi, Avrupa aşırı sağına verdiği desteğin yeni bir göstergesi.
Alice Weidel: Ekonomik vizyonu ve siyasi duruşu
Weidel, eski İngiliz Başbakanı Margaret Thatcher’ı örnek aldığını sık sık vurguluyor. “Thatcher, ekonomik olarak çökmüş bir ülkeyi devraldı ve yeniden rayına oturttu” diyen Weidel, neoliberal ekonomi politikalarını savunuyor. Önemli pozisyonları:
- Vergi indirimleri ve sosyal yardımlarda kesinti talep ediyor
- Asgari ücretin kaldırılmasını savunuyor
- Devlet harcamalarının azaltılmasını istiyor
- Göçmen politikalarında sıkı kontrol öneriyor
- Ukrayna’ya silah yardımına karşı çıkıyor
Seçim öncesi durum ve tepkiler
23 Şubat’taki erken seçimler öncesi AfD ikinci parti konumunda bulunuyor. Ancak diğer partilerin koalisyon yapmayı reddetmesi nedeniyle iktidara gelme şansı bulunmuyor. Weidel, 2029’a kadar sağ koalisyon için zemin oluşacağını öngörüyor. Alman İstihbarat Teşkilatı (BfV), AfD’yi aşırı sağcı olarak sınıflandırıyor.
Başbakan Scholz, yeni yıl konuşmasında Almanya’nın seçimlerinin “milyarder yabancılar tarafından değil, vatandaşlar tarafından belirleneceğini” vurgulayarak Musk’a tepki gösterdi. Ancak Musk’ın eleştirilerine karşı “sakin kaldığını” belirtti.
Alice Weidel kimdir?
Alice Weidel, 1979 yılında Batı Almanya’da politik bilinçli bir ailede dünyaya geldi. Almanya’nın önde gelen üniversitelerinde ekonomi eğitimi aldı ve doktora derecesini tamamladı. Goldman Sachs’ta çalıştı ve Çin’de altı yıl yaşadı. Bank of China’da görev yaptı ve bu süreçte akıcı Mandarin Çincesi öğrendi. Yönetim danışmanlığı kariyeri başarıyla devam ederken, 2013 yılında AfD’ye katılarak siyasete atıldı.
Weidel’in kişisel hayatı, partisinin ideolojisiyle tezat oluşturuyor. Sri Lanka doğumlu bir film yapımcısıyla medeni birlikteliği var ve çift iki evlat edinmiş durumda. AfD’nin “geleneksel aile değerleri” ve heteroseksüel çekirdek aile savunuculuğuna rağmen Weidel, bu durumun parti içinde sorun olmadığını söylüyor. 2017’de Alman medyasına verdiği demeçte, “Bir veya iki kişi rahatsız olabilir, ama bu diğer partilerde de var” açıklamasını yaptı.
AfD’nin yükselişindeki rolü
Weidel’in liderliğinde AfD büyük bir dönüşüm geçirdi. Parti, 2021 federal seçimlerinde yüzde 10.3 oy alırken, son eyalet seçimlerinde özellikle Doğu Almanya’da yüzde 18.4 ile 32.8 arasında oy oranlarına ulaştı. Şu anda ülke genelinde yüzde 20 civarında oy oranıyla ikinci parti konumunda bulunuyor. Weidel, partinin 2025 federal seçimleri için şansölye adayı olarak açıklandı.
Weidel’in siyasi söylemleri sık sık tartışma yaratıyor. 2018’de sığınmacıları “bıçak taşıyan sosyal yardım alan erkekler” ve “başörtülü kızlar” olarak tanımlaması büyük tepki topladı. Nazi sloganları kullandığı için mahkum olan parti üyesi Björn Höcke’yi savunması da eleştirilere neden oldu. İklim değişikliği politikalarına şüpheyle yaklaşıyor ve Almanya’nın yeşil enerjiye geçiş politikasını eleştiriyor.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.