Çin’in dünyayı sarsan yapay zekâ modeli: 8 soruda DeepSeek nedir?

Çin’de üretilen yapay zekâ modeli Deepseek hem teknoloji hem de finans dünyasını sarstı. Öyle ki NVIDIA’nın değeri bir günde yüzde 17 düştü. Model o kadar popüler oldu ki, Apple’ın uygulama mağazasında bir numaraya yükseldi. Peki nedir bu Deepseek? Hangi özellikleri öne çıkıyor? Çin karşıtı içeriklere sansür uyguluyor mu? ChatGPT’den ve diğer yapay zekâ araçlarından farkı ne?

DeepSeek ücretsiz ve Türkçe konuşabiliyor!
DeepSeek ücretsiz ve Türkçe konuşabiliyor!

DeepSeek nedir ve kim geliştirdi?

DeepSeek’in hikayesi, Çin’in Hangzhou kentinde başlıyor. Zhejiang Üniversitesi’nden mezun olan Liang Wenfeng, 2023’ün Temmuz ayında bu yapay zekâ laboratuvarını kurdu. Wenfeng aslında tecrübeli bir girişimci; 2015’te High-Flyer adında bir yatırım fonu kurmuştu. DeepSeek’i kurmadan önce, ABD’nin Çin’e yapay zekâ çipi satışını yasaklayacağını tahmin etti. Bu yüzden, yasak gelmeden önce binlerce Nvidia çipi satın aldı. İlk olarak Kasım 2023’te yazılım geliştiriciler için DeepSeek Coder’ı çıkardı. Bu başarılı denemenin ardından ChatGPT’ye rakip olabilecek bir model geliştirmeye karar verdi. Mayıs 2024’te çıkardığı V2 modeli, düşük maliyeti ve yüksek performansıyla herkesi şaşırttı. Son olarak bu ay piyasaya sürdüğü R1 modeliyle dünya çapında bir üne kavuştu.

Neden bu kadar ses getirdi?

DeepSeek’in başarısının arkasında iki çarpıcı özellik var. Birincisi, bu yapay zekânın inanılmaz verimliliği. Düşünün ki ChatGPT çalışmak için 10 bin tane özel bilgisayar çipine ihtiyaç duyuyor. DeepSeek ise aynı işi sadece 2 bin çiple yapabiliyor. İkinci özelliği ise açık kaynak kodlu olması. Yani programın nasıl çalıştığını herkes görebiliyor ve kendi ihtiyaçlarına göre değiştirebiliyor. Bu, tıpkı bir yemek tarifini herkesin görebilmesi ve kendi damak tadına göre değiştirebilmesi gibi. Üstelik DeepSeek tamamen ücretsiz. ChatGPT ve benzeri sistemler aylık 20-200 dolar arasında ücret alırken, DeepSeek kullanıcılarından hiç para istemiyor. Bu özellikler o kadar etkileyici ki, yapay zekâ dünyasının önde gelen isimlerinden ScaleAI’ın patronu Alexandr Wang, DeepSeek’i “dünyayı sarsacak bir buluş” olarak tanımladı. Model o kadar popüler oldu ki, Apple’ın uygulama mağazasında bir numaraya yükseldi.

Bireysel kullanıcılar nasıl faydalanabilir?

Her şeyden önce şunu belirtelim; DeepSeek ücretsiz ve Türkçe konuşabiliyor!

DeepSeek’i kullanmak ise oldukça kolay. Bilgisayarınızdan veya telefonunuzdan “chat.deepseek.com” adresine girerek sisteme ulaşabiliyorsunuz. Ana sayfada iki önemli özellik var: Sohbet ve arama. Sohbet bölümünde yapay zekâ ile istediğiniz konuda konuşabiliyorsunuz. “Search” (arama) butonu ile internet üzerinde araştırma yapabiliyorsunuz. En önemli özelliklerden biri de “Deep think” (derin düşünme) seçeneği. Bu özellik sayesinde sorularınıza daha detaylı yanıtlar alabiliyorsunuz. Ancak bir uyarı yapmak gerekiyor: ChatGPT sadece güvenilir kaynaklardan bilgi toplarken, DeepSeek internetteki her kaynağı kullanabiliyor. Bu yüzden aldığınız bilgileri başka kaynaklardan da kontrol etmekte fayda var. Modelin en sevilen özelliklerinden biri de hiçbir ücret ve kullanım sınırı olmaması. İstediğiniz kadar soru sorabilir, araştırma yapabilirsiniz.

DeepSeek sansür uyguluyor mu?

DeepSeek’in başarı hikayesinde dikkat çeken bir ayrıntı da Çin hükümetinin hassas olduğu konulardaki yaklaşımı. The Guardian‘ın testlerine göre, DeepSeek bazı politik konularda yanıt vermekten kaçınıyor. Örneğin Tiananmen Meydanı olayları, eski devlet başkanı Hu Jintao’nun durumu veya Şemsiye Devrimi gibi konularda “Bu konu şu anki kapsamımın dışında, başka bir şey konuşalım” yanıtını veriyor. Tayvan konusunda ise “Tayvan her zaman Çin’in ayrılmaz bir parçası olmuştur” gibi resmi söylemi tekrarlıyor. Çin’in siber güvenlik standartları komitesi, yapay zeka sistemlerinin “ülkenin temel sosyalist değerlerini” ihlal eden içerikler üretmemesi gerektiğini belirtiyor. Bu durum, “devlet gücünü sarsmaya teşvik eden” veya “ulusal güvenliği tehlikeye atan” içerikleri de kapsıyor. Bazı kullanıcılar, özel karakterler kullanarak veya “leetspeak” adı verilen internet kodlarıyla bu sansürü aşmayı başardı. Ancak bu durum, DeepSeek’in Çin dışındaki kullanıcılar için ne kadar tarafsız bir kaynak olabileceği sorusunu gündeme getiriyor.

Nasıl bu kadar verimli çalışabiliyor?

DeepSeek’in çalışma sistemi, zorlukları fırsata çevirmenin güzel bir örneği. ABD, Çin’e en gelişmiş yapay zekâ çiplerini satmayı yasaklayınca, DeepSeek mühendisleri farklı çözümler geliştirmek zorunda kaldı. Örneğin “pekiştirmeli öğrenme” adı verilen bir sistem kullandılar. Bu sistem sayesinde yapay zekâ, tıpkı bir çocuğun deneme yanılma yoluyla öğrenmesi gibi, kendi kendine öğrenebiliyor. Ayrıca “Uzmanlar Karışımı” denilen akıllı bir sistem geliştirdiler. Bu sistem, farklı konularda uzmanlaşmış birçok küçük yapay zekâdan oluşuyor. Her soru geldiğinde, sadece o konunun uzmanları çalışmaya başlıyor. Bu da hem zamandan hem enerjiden tasarruf sağlıyor. Düşünün ki bir okulda her soruyu bütün öğretmenlere sormak yerine, sadece o dersin öğretmenine soruyorsunuz. DeepSeek tam olarak böyle çalışıyor. Üstelik “damıtma” adı verilen bir teknikle, büyük modellerin bildiklerini küçük modellere aktarabiliyor. Bu da daha az kaynakla daha çok iş yapabilmesini sağlıyor.

DeepSeek piyasayı nasıl etkiledi?

DeepSeek’in başarısı, teknoloji dünyasında deprem etkisi yarattı. Özellikle yapay zekâ çipleri üreten büyük şirketleri derinden etkiledi. Örneğin dünyanın en büyük çip üreticilerinden Nvidia’nın hisse değeri bir günde yüzde 17 düştü (yaklaşık 500 milyar dolar). Bu düşüş domino etkisi yarattı. Amerika’nın teknoloji borsası Nasdaq’ta işlem gören şirketlerin değeri yüzde 3,4 azaldı. Avrupa’da da benzer bir durum yaşandı. Hollandalı çip üreticisi ASML’nin hisseleri yüzde 11 değer kaybetti. Bloomberg’in hesaplamalarına göre, bu düşüşler devam ederse teknoloji şirketleri toplam 1 trilyon dolar kaybedebilir. Bu rakam o kadar büyük ki, Türkiye’nin yıllık ekonomik büyüklüğünün neredeyse iki katı. Microsoft’un patronu Satya Nadella bile “Çin’deki bu gelişmeleri çok ciddiye almalıyız” diyerek endişesini dile getirdi.

DeepSeek o kadar popüler oldu ki, Apple'ın uygulama mağazasında bir numaraya yükseldi.
DeepSeek o kadar popüler oldu ki, Apple’ın uygulama mağazasında bir numaraya yükseldi.

Güvenlik endişeleri var mı?

DeepSeek’i kullanırken dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar var. Her şeyden önce, bu sistem tüm kullanıcı verilerini kaydediyor ve muhtemelen Çin’deki bilgisayarlarda saklıyor. Bu durum bazı güvenlik uzmanlarını endişelendiriyor. Kredi kartı bilgileri, şifreler veya özel bilgiler gibi hassas verileri DeepSeek’le paylaşmamak gerekiyor. Ancak sistemin açık kaynak kodlu olmasının bir avantajı var: Dünyanın her yerinden bağımsız araştırmacılar programın kodlarını inceleyebiliyor. Bu sayede güvenlik açıkları varsa bunlar hızlıca tespit edilebiliyor. Şu ana kadar ciddi bir güvenlik sorunu bildirilmedi, ancak uzmanlar hala kapsamlı güvenlik testleri yapıyor. Önümüzdeki aylarda bu testlerin sonuçları açıklandığında, sistemin ne kadar güvenli olduğunu daha iyi anlayacağız.

Gelecekte neler bekleniyor?

DeepSeek’in başarısı, aslında beklenmedik bir gelişmenin sonucu. ABD, Çin’e çip satışını yasaklayarak Çin’in yapay zekâ gelişimini yavaşlatmak istedi. Ancak bu yasak, tam tersine Çinli mühendisleri daha verimli çözümler bulmaya zorladı. Carnegie Endowment’tan uzman Matt Sheehan’a göre, bu durum gelecekte yapay zekâ dünyasını değiştirebilir. Sheehan, şirketlerin bilgisayar kaynaklarını daha verimli kullanmak için birbirleriyle daha fazla işbirliği yapacağını düşünüyor. DeepSeek şu anda para kazanmaya değil, araştırma yapmaya odaklanıyor. Bu da gelecekte çok daha güçlü modellerin gelebileceğini gösteriyor. Microsoft ve OpenAI gibi büyük şirketler bile DeepSeek’in başarısından etkilenerek kendi sistemlerini gözden geçirmeye başladı. Yani DeepSeek, sadece bir yapay zekâ modeli değil, aynı zamanda teknoloji dünyasında yeni bir dönemin başlangıcı olabilir.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.